Bayram tatili...
Dokuz gün olunca...
Çocuklarımla...
Sinop, Kastamonu, Bartın...
Gezelim dedik...
İyi de yapmışız...
Monoton yaşamımızda...
Değişiklik oldu...
Sinop Cezaevi'nde...
Sabahattin Ali'yi andık...
Kastamonu'da...
Şapka devrimini...
Candaroğulları...
Ve daha eski kültürleri...
Gözledik...
Bartın ve Amasra'da...
Turizmin patladığına...
Tanık olduk...
Gezimizin ilk durağı...
Gerze oldu...
Limanı, çarşıyı gezdik...
Bayramın ilk günü...
Olmasından...
Çoğu yer kapalıydı...
Sahilde bir çay içip...
Sinop'a hareket ettik...
Önce Tarihi...
Sinop Kalesini...
Yani Cezaevini gezdik...
Bir dönemin zindanı...
Azılı(!) suçluların...
Hapsedildiği mekan...
Gezdik ve ibret aldık...
Allah kimseyi düşürmesin...
Şairin dediği gibi...
"Hapislik zor zanaat"..
Sabahattin Ali'yi...
Yad ettik...
Duvarlardaki...
Şiirlerini okuduk...
Şiirlerin hikayelerini...
Öğrendik...
Ve Heredot'la...
Fotoğraf çektirdik...
Ama bize...
"Gölge etme...
Başka ihsan istemem"...
Demedi...
Sadece poz verdi...
Sinop'tan...
Boyabat'a geçtik...
Damadımın doğduğu eve...
O'da anılarını tazeledi...
Çocukluğunu hatırladı...
Kalesini gezdik...
Mağaraları gördük ve akşam...
Kastamonu'ya geçtik...
İki gece konakladık Kastamonu'da...
Müzelerini, tarihi çarşısını...
Saat Kulesini gezdik...
Şeyh Şaban-ı Veli Vakfının...
Müzesini gezince...
Şapka devriminin...
Neden Kastamonu'da...
Açıklandığını daha iyi anladım...
Daha sonra...
Daday'a geçtik...
Yayla ve orman turizmi...
Oldukça gelişmiş...
ATV ve Atlı turlar düzenleniyor...
Ancak herşey ranta çevrilmiş...
Daday-Araç yol kavşağında...
Güzel bir tesis yapmışlar...
10 gram bal 10 TL...
10 gram tereyağı 10 TL...
Yedik(!) ama...
Zihniyet nasıl olsa...
Bir kez geliyor, yabancı...
Bizde ikinci kez...
Gidecek değiliz herhalde...
Araç'ta...
Türkiye Harp Malulü...
Gaziler, Şehit...
Dul ve Yetimleri Derneği...
Araç Temsilciliğini...
Ziyaret ettik...
Kendilerine görü...
Bir müze oluşturmuşlar...
Güzelde olmuş...
Başkanı Kıbrıs Gazisi...
Ancak Araç'ta...
Çok İstiklal Savaşı Gazisi...
Olduğunu öğrendim...
Hepsinin ruhları Şad olsun...
Oradan Safranbolu'ya geçtik...
Buram buram tarih kokuyor...
Gerçekten Düya Mirası...
Bir yerleşim yeri...
Görülmeye değer...
Önce Tokatlı Kanyonu'nu...
Gezelim dedik...
Aman Allah ne trafik...
Adım adım girdik kanyona...
Park yeri rezil...
Resmen tarla ancak ücretli...
Orada da değnekçiler...
Uyanıklar...
Ne verirsen alıyorlar...
İtiraz yok...
Ne olacak...
Denetim yok...
Hesap soran yok...
Kanyonun üzerine...
Cam teras yapmışlar...
Ancak işletmesi...
İhaleyle birilerine verilmiş...
Darphane mübaret...
5 Dakikası 3 TL...
Gişedeki para toplamaktan...
Yeme, içme, traş olma gibi...
İşleri unutmuş...
Ha bre para topluyor...
Tamam anladık...
Cam Teras bir maliyetle yapıldı...
Diğer tarafta...
Vatandaş yürüyerek...
Merdivenlerden iniyor...
Orası da 2.5 TL...
100 küsür metre...
200 den fazla basamağı...
İnip çıkıyorsun ve...
Para veriyorsun...
Bravo Belediyeye...
İnsanlara hem eziyet edip...
Hemde parasını alıyorlar...
Ancak...
Saklı Cennet...
Taş değirmeni...
Görmek gerekir...
O da bir başka konyon içinde...
Konakları zaten dünyaca ünlü...
Ben sokaklarını...
Fotoğrafladım...
Çok güzel...
Olduğu gibi...
Muhafaza edilmiş...
İnsan tarihi yaşıyor içinde...
Son gün...
Bartın ve Amasra'ya...
Gidelim dedik...
Bartın neyse ama...
Amasra'ya giremedik...
Ama Allahım...
Ne  yoğun trafik...
Bereket...
Trafik Polisi torpiliyle...
Sahil Güvenlik Komutanlığı...
Bahçesinde Park edebildik...
Burasıda cennetten bir köşe...
Mezgit tava 60 TL...
Nasıl olsa yabancı...
Bir kez gelecek...
Turizm patlamış(!)...
Erkek okuyucularım bilir...
Bir laf vardır...
"Bu kafayla gidersen askere"...
Gerisini siz tamalayın...
Sağlıcakla kalın...