Türk milletini ve egemen devletini ortadan kaldırmak
Merhabalar sevgili dostlar,
Ülkemiz ve toplumumuz belli belirsiz bir yöne doğru gidiyor.Adını değişim,ileri demokrasi,
özgürlükler ülkesi vesaire vesaire gibi nitelendiriyoruz.
Türkiye bir değişime doğru gidiyor.Ezberlerimizi bozan bir değişim,şaşırtmacalarla,
kandırmacalarla,aldatmacalarla dolu bir değişim.Tüm yeniliklere değişimlere elbetteki açığız.
Ama bütün bunların toplandığı bir merkez bir çizgi vardır.Bu merkezler ve çizgiler üzerindeki,
bir değişim toplumumuzda büyük uçurumlar meydana getirebilir,kutuplaşmaları inatlaşmaları,
ve hatta baş kaldırıları meydana getirebilir.
Eğer bu değişimin merkezinde Türkiye Cumhuriyeti varsa,Türk Milleti varsa,
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK varsa,Milli ve manevi değerler varsa,Türk Milletinin inancı,
örf ve adetleri varsa,Misakı Milli Sınırları varsa çok daha dikkatli olunmalıdır.
Hassas konular üzerinde ne polemik ortamı meydana getirilmeli nede tartışmaya açılmalıdır.
Demokrasi,Özgürlük diyerek,İfade Özgürlüğü diyerek Kırmızı çizgilerimize kimsenin
laf söyleme,fikir beyan etme hakkı olmamalıdır.İfade özgürlüğü diyerek şehitlerimizin kanları ile
sulanmış bayrağımızı Bez Parçası gibi anlatmak ve görmek,İnancımızı Dinimizi alay konusu haline
getirerek satırlara dökmek ve hakaretlerde bulunmak,Devlet yapımızı alay konusu haline getirmek,
ayrılıkcı fikirleri toplumuza aktarmak,anlatmak,bu milleti kamplara bölmek,böyle bir hak kimsenin
elinde değildir.Bu tarz fikirler ve düşünceler ifade özgürlüğü ile ortaya atılamaz.
Ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan oyunları belki bir çoğumuz biliyoruz veya
bildiklerimizide unutuyoruz.Bazende insanlığı yok etmeye çalışan ekonomik sistemin altında ezilerek
sadece günümüzü gün etmeye sadece ve sadece yaşamaya çalışıyoruz.
Bölge devletlerindeki etnik çatışmalar, Yunanistan'ın megalı idea'sı, Avrupa ve balkanlardaki
Türk varlığına yönelik faaliyetler, Kafkaslardaki doğal enerji kaynaklarının mevcudiyeti ve paylaşımı,
R.F' nun, Güneye yönelik emelleri için Türkiye'yi engel olarak görmesi, Türkiye'nin
Türk Cumhuriyetleri ile tarihi bağları ve yakın ilişki içerisinde bulunmasının yarattığı durum, İran'ın
Türkiye'nin laik demokratik rejimini kendi rejimi için bir tehdit unsuru olarak görmesi,
Ermenistan'ın tarihi emelleri, Suriye'nin tarihi emelleri, bölge devletlerinin antidemokratik ve totaliter
yapıları ve karşılıklı toprak taleplerinin devam etmesi Türkiye'ye yönelik tehditlerin temelini oluşturmaktadır.
Bölgedeki devletlerde estirilen Bahar Rüzgarlarının neticelerini daha bir türlü göremedik.
Demekki bu bahar rüzgarları birilerinin aldatmacası uyutması ve bölge ülkelerde kendi hegomanyasını
üstün kılma ve Türkiye'yi abluka altına alma mücadelesi imiş.
Bir takım çevrelerin yegane bir uğraşı vardır Türk Milletini ve egemen devletini ortadan kaldırmak. Değerli dostlar,asıl fırtınayı Anayasa değişiklikleri gerçekleştirildikten sonra Milletçe hep
birlikte hissedeceğiz.Bu arada Yeni Anayasa taslağıda uzlaşı içerisinde oluşmuş görüntüsü verilecek.
İnatla ve sabırla bu süreci de takip ediyor ve bekliyorum.Hep birlikte göreceğiz.Türkiye Cumhuriyetinin
ve Türk İnsanının nerelere sürüklenmek istendiğini.
Aynı topraklarda yaşayan, aynı maddi ve manevi değerler etrafında toplanan,
ortak çıkarları bulunan bizler;Dış güçler ve ülkemizdeki iş birlikçilerinin yaratmak istedikleri kargaşa
ortamına karşı, bilinçli davranıp birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeli,Vatandaşlarımızı
düşmanlarımızın bize yönelik faaliyetlerini bilmesi, perde arkasındaki oyunları fark etmesi içi gerekli
bilgilerle donatmalı,Propagandalara karşı, milli birlik ve beraberlik duygularını ön plana çıkarabilecek
bilince sahip olmalı,Her türlü iç ve dış tehditlere karşı ulusça tek yürek, tek yumruk olunmalı,
Atatürk ilke ve inkılâpları, demokratik ve laik cumhuriyet ile toplumumuzun temelini oluşturan Türk aile yapısı ve milli kültürümüzün her türlü yabancı tesirden korunması için gerekli gayret gösterilmeli, İnsanımızın gelişmesini sağlayacak, insanımızı bilinçlendirerek dış propagandalara karşı koruyacak bilgi alt yapısını oluşturmalıyız.
Halkımızı üzerinde oynanan ve bölücü maksatlı kullanılan kavramlar konusunda bilinçlendirmeli, Türk Ulusu bilincini her şeyin üzerinde tutmalı,Her fırsatta; gerçek demokrasinin saygıya, sevgiye dayalı olduğunu, dinin vicdani bir seçim olduğunu, ayrımcı olmakla değil; Türk halkı olmakla, birlikte mücadele etmekle her türlü krizin aşılacağı, bu milletin çok şeyler yapabileceği güvenini kazandırmalıyız.
Vatandaşlarımıza doğruyu göstermeli; hak ve hürriyetlerimizi takip ederken, devlete ve topluma karşı olan, yükümlülük ve sorumluluklarımızı yerine getirmek gerektiğini öğretmeliyiz. Devletimizin gücünü hissettirmeli, devletimize güveni, kavratmalıyız.
Konuyu son olarak yapmamız gerekenleri en güzel şekilde bize ifade eden Ulu Önder Atatürk'ün şu sözünü bir düstur alarak bağlayalım.
Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en evvel Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etme lüzumu öğretilmelidir.
4+4+4 Badiresi atlatıldıktan sonra Yeni Anayasa için taleb ve önerilere uzunca bir göz atacağız.
Sevgi ve saygılarımla..
ALLAH (C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...