Türk"ün; Ata yurdundan yükselen çığlık.

Ata yurdumuz Orta Asya da, Doğu Türkistanlı akraba ve dindaşlarımız Uygur Türkleri, ana yurtlarında sömürgeci ÇİN imparatorluğunun baskı ve zulmü altında inim, inim inlemekte.

Çinlileştirme ve asile çalışmalarıyla “Şincan Uygur Özerk Bölgesine dönüştürülen ve başkenti Urumçi"de yaşananlar, 1989 Tianenmen Meydanı"nda bastırılan kanlı gösterilerden bu yana, en kanlı protesto gösterisi olarak hafızalarda yerini alacağa benziyor.

Bu katliamın temelinde zorla başka bölgelere çalıştırılmak üzere götürülen Doğu Türkistan"ın kızlarına yönelik tacizler, namusu ihlal etme girişimlerine gösterilen tepki var.
Dünyada Doğu Türkistan olarak bilinen Çin"e bağlı Şincan Özerk Bölgesi, yüzyıllardır Uygur Türklerinin ana yurdudur.

Tarihinde Göktürk Devleti çatısı altında bağımsız olan Uygur Türkleri,(Türk bayrağındaki gibi ay yıldızlı) Gök bayrak altında geçmişte farklı devlet yapıları altında bulunmalarına rağmen, genelde Çin esareti altında kaldılar.

“Ancak Çin hâkimiyeti altındaki Uygurlar, 1930"da bağımsızlık hareketi başlattı. Bunun sonucunda 1933"de Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kuruldu ancak kısa sürede Çin tarafından ele geçirildi. Sovyetler Birliği"nin desteğiyle 1944"de kurulan İkinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti ise, 1949"da Çin Halk Kurtuluş Ordusu"nun işgaliyle sonlandı.

O tarihten beri Çin yönetiminden bağımsızlık talebinde bulunan Uygur Türkleri, Çin"deki başka bölgelere göçe zorlandıkları ve topraklarına Çin"in en büyük etnik  grubu olan Han nüfusu yerleştirildiği gerekçesiyle dünya kamuoyu önünde protestolarını sürdürüyor.
Doğu Türkistan zengin kömür ve petrol yataklarına sahipliliğiyle dikkat çekmektedir”. Çin ile ilişkilerin bozulmaması adına Türkiye olarak bu katliam karşısında sessiz kalanlar;

Tarih önünde sorumluktan kurtulamayacaklardır.

Kimi cılız tepkiler yerine küreselleşen dünyada konuyu evrensel insan haklarına taşıyarak, özellikle Avrupa ve Amerika öncülüğünde dünya kamuoyuna duyurmak için birleşmiş milletler nezdinde ÇİN"DE yaşanan insanlık dışı soykırım ve zulmün önüne geçilmelidir.

“Çinli yetkililerin olaylarda 156 kişinin öldüğünü, 1080 kişinin yaralandığını 1400 den fazla kişinin gözaltına alındığının aksine,

Dünya Uygur Kongresi lideri Rabia Kader; Şincan Uygur Özerk Bölgesindeki çatışmalarda Wall Street Journal Asiaya makale yazan Kader, pazar gecesi Urumçi"de polis ateşi ya da dayağı yüzünden 500 Uygur"un öldüğünü,2000 gencin tutuklandığını söylüyor.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin yöneticileri tarihi sorumluluk bilinciyle hareket ederek Türk devletleri ve ırkdaşlarıyla birleşip güçlü bir Türkiye kurmasını engellemek isteyen uluslar arası güçler,

TÜRKİYE"NİN bölgesel güç olacağını bildiklerinden yapabilecekleri tek şey, bu birlik ve dayanışmayı sadece geciktirebilmektir.

Geleceğine sahip çık.

Gelecek; Geçmişinden ders alanların olacaktır.

Geçmişinden ders almayanlar, geleceğin köprüsünü kuramazlar.

Türk milletinin dünyadaki varlığına kasteden düşmanlara karşı verdikleri ve vermekte oldukları mücadelelerde hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah"tan rahmet diliyoruz.

Ruhları şad mekânları cennet olsun…

İhsan İDE

[email protected]