Dün Şanlıurfaspor karşısında Samsunspor'u izlerken şunu gördüm ki; kırmızı beyazlılar, bu büyük taraftara son dakikaya kadar büyük ızdırap yaşatacaklar. Karşılaşma öncesinde öyle güzel hayaller kurmuştum ki. Mesala bu maçı kazanır ve bu sezon ilk kez üçte üç yaparız. Haftaya içerde oynayacağımız Ankaragücü maçı da bizim için ligin finali olur. Yine nefes kesen tribün şovlarının yaşanacağı maçta Ankaragücü'nü mağlup edip alt sıralarla bağlarımızı tam olarak koparırız ve takımımız gelecek sezonla ilgili olan planlamanın düğmesine basar. Ama nerdeee... Ayakta durmakta zorlanan rakipleri Şanlıurfaspor karşısında rezil bir oyun sergileyen kırmızı beyazlılar, 1-1'lik skoru da yakalamışken ve maçı çevirebilecek kapasitedeyken 90 dakikanın sonundaki skora bakın 2-1. Samsunsporlu futbolculara son dönemde bir haller olmuş. Özellikle Musa Sinan ve Dimitrov'a. Herkesin kendilerinden büyük beklentiler içinde olduğu bu iki oyuncuya gerekli uyarılar zamanında yapılmaz ise çok kötü durumlara düşebiliriz. Dünkü karşılaşmada oyun olarak zaten bir varlık gösteremeyen kırmızı beyazlılar, sanki ligin son maçıymışcasına sahada gezindi durdu. Heralde Urfa'nın sıcağı dokundu futbolcularımıza. Bu işin şakası yok beyler.  Eğer en kısa sürede kendinize çeki düzen vermezseniz son maça kadar birbirinden sancılı ve stresi yüksek maçlar oynamaya mahkum olursunuz. Temennim o dir ki Samsunsporumuz haftaya oynayacağı Ankaragücü maçını kazansın. Ankaragücü'nün kolay lokma olmadığını da buradan hatırlatmak isterim. Bence bu ligde her zaman söz sahibi olacak düzeyde yetenekli gençleri kadrosunda bulunduran bir ekip. Teknik direktör Besim Durmuş'un da artık oyuncularına gereken uyarılarını yapması gerekiyor. Ligde artık geri dönüşü olmayan maçlar oynuyoruz. Herkes bu takımın başarısı için üzerine vazife olan görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmekle sorumludur. Eğer bu takım ligde kalacaksa yine büyük taraftarının desteğiyle kalacaktır.