STADI GÖRDÜM; JUDOYU SEYRETTİM.
"Ben; Sporcunun Zeki, Çevik ve Ahlaklısını severim." demişti Atatürk. Bu güzel sözün stadyumun görünen bir yerine konması sporculara moral ve güç verecektir diyorum.
Geçen hafta şehrimizde yapılan müsabakalara değineceğim. 4o ülkeden misafir sporcunun katıldığı, gazetelerin yazdığı şekliyle "Judo Şöleni" Grand Prix diye geçen Uluslararası Judo karşılaşmaları, 320 Sporcunun katılmasına ve katılan sporcuların yaklaşık 50 si Türk olmasına rağmen sönük geçmesi sporun önemini bilenler için üzüntü vericiydi. Halk resmen yoktu. Tabii bunun görünmeyen nedenlerini bilemememize rağmen görünenleri söylemek mümkündür. Belki bir katkımız olur.
Samsun merkezinden hayli uzak mesafede Tekkeköy kavşağına yeni yapılan Yaşardoğu kapalı stadyumun alel acele bitirilmiş ve aynı zamanda bir ilk olacak müsabakaya, Gençlik ve spor Bakanı'nın yanısıra İktidarın Samsun milletvekili, Vali ve yöneticilerinin Yusuf Ziya Yılmaz'ın dışında, karşılaşmaların ilk gününde orada bulunduğu gözledim. Fakat Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Bey'in orada olamayan eksikliği hissediliyordu. Ben Valiliğin yanından kalkan minibüse bindim tekkeköy kavşağındaki stadyumda indim. Yol kenarındaydı yeni Stadyum devasa merdivenlerinin dışında, öyle resimlerdeki gibi değildi. Dikkatimi çeken şey etrafta halk yoktu. Her tarafta üzerlerine, Gençlik ve Spor Bakanlığı logolu formalarla çocuk cıvıl cıvıldı. Sanırım onlar da Samsun merkezden taşıma getirilmişlerdi. Yani onlar da olmasa ? O zor çıkılan merdivenlerden salona girdiğimde de protokolün dışında yine çocuklar, herkese bayrak dağıtıldı. Anonstan tezahürat yapmamız istendi. Türk ve 40 ülkeden gelen sporcular yanlarıda getirdikleri yetkililer. Mart 30-31 tarihinde gerçekleşen Grand Prix müsabakalarından önce açılışı yapılan "emperyal sömürü" merkezi "Media Markt" ismindeki AVM'nin 29 mart'ta açılmasına izin verilmesi futbolun dışında; spor sevgisi geliştirilemeyen halkın, "belki ucuz veya bedava birşeyler kaparım" diye, oraya akın etmesi de spora gölge düşürmüştür. Spor salonunda dikkatimi çeken bir şey; Atatürk'ün spora ilişkin sözlerinden hiçbiri yoktu. Yazıma başlarken
önerdim. Ne ilginçtir birinci gün müsabakaları izleyen Bakan ve milletvekilleri, sporcumuz Hasan Vanlıoğlu'nun yenilmesinden sonra stadı terketmeleri ve ertesi gün Finallere, gelmemeleri. 2 Bronz alan sporcumuz ve "Altın alan Belkıs Kaya" madalyalarını Bakan'ın elinden alamamaları hem sporcular hem izleyen konuklar için çok şık olurdu. Bu durumda sporcularımız ve konuklarımız hayal kırıklığı ve moral düşüklüğü yaşamıştır.
Ben "bardağın boş tarafı" nın fazla olduğunu sporun ve faaliyetlerin moralin olmadığı yerde, işlerin başarıya ve amacına ulaşamıyacağı düşüncesiyle, olumsuzluklardan ders alınacağı inancıyla "bardağın dolu tarafında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Bu arada Rusya 4 altın 11 madalya ve 100 bin dolar ödülün büyük dilimini alırken, ardından Fransa 2 altınla taip etmiştir. En ilginç olan bir başkası da, Tek judocuyla katılıp, tek altın kapıp ülkesine götüren Belçika'ydı. Sporun "AVM açılışından daha" önemli olduğunu anlayanlara ne mutlu. Madalya alan Judocularımızı kutluyorum. Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.