YAĞMUR DUASI YAPILMALI

Bir haftadan beri ülkemiz ormanları cayır cayır yanmakta, yangınlara karşı da devlet ve millet el ele yangınları söndürme çalışmaları yapmaktadır. Yangınlar kasıtlı mı çıkarılmış, hatalı davranışlar sonucu mu çıkmış, yoksa sıcak nedeniyle mi böyle bir afet oluşmuştur, bu konu henüz netleşmemiştir. Yazılı ve görsel basından takip edildiğine göre; yetkili ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, hem yangınları söndürmek hem de, çıkış nedenlerini tespit etmek için gece gündüz gayretli bir çalışma içine girmişlerdir.

Uçak ve helikopter gibi araçlar,  yangın söndürmede en etkili yöntemin unsurlarıdır. Kurumların envanterinde bulunan uçak ve helikopterlerin yanında, yabancı ülkelerden de kiralama yapmak suretiyle yangınların söndürülmesine çalışılmaktadır. Ülkenin çiğerleri anlamına gelen ormanların yanması, milletin de yüreklerini yatmaktadır. Sel ve yangın gibi tabii afetlere karşı zaman zaman çaresizlikler söz konusu olmaktadır. Beşeri güçlerle engellenmesi mümkün olmayan bu olumsuzluklara, çaresizlikler nedeniyle "afet" denmektedir.

Afetlere karşı çaresizlik; her devletin karşılaştığı bir durumdur. Güçlü olan devletler bile afetlere karşı çaresizdir. Sonuçlarının telafisinde başarı gösterilse bile, afetlerin oluşmasına engel olmak neredeyse mümkün değildir. Yangın ve sel doğal afetlerin en başta gelenleri ve engellenmesi zor, hatta imkansız olanlarıdır. Bizim ülkemiz de, gerek sel gerekse yangın afetiyle şık sık karşılaşan ülkeler arasındadır. Bu nedenle de, bu afetlere karşı tedbirler en üst seviyede tutulmaktadır. Ama buna rağmen, bu tabii afetlerin önüne geçmek de mümkün olmamaktadır.

Söndürme faaliyetleri için devletin tüm imkânlarını sahaya sürdüğü görülmektedir. Devlet yetkilileri de afet bölgelerinde koordinasyon ve söndürme çalışmalarını bire bir takip  ve idare etmektedirler. Çaresizlikler nedeniyle yetkililerin birbirlerine sitemli cümleler kurmaları büyütülecek bir durum değildir. Her bir ülke vatandaşının yüreği yanmaktadır. Bu nedenle de vatandaşların  duygusal acılarını ifade ederlerken, yetkilileri muhatap alan suçlayıcı cümleler kullanmaları öfkeye dönüşmemelidir. Kanaatimiz odur ki; yangın söndürme konusunda herkes üzerine düşeni yapmaktadır. Bu sürecin, siyasi sermayeye dönüştürülmek istenmesi son derece yanlıştır. Sağ duyulu hiçbir vatandaşın ve siyasetçinin bu konu üzerinden algı oluşturma gayretine girebileceğini düşünmüyoruz.

Yangın söndürme faaliyetlerinin maddi çalışmalarını, ilgili kurumların başarılı bir şekilde yürüttüğü gözler önündedir. Yangında, telef olan canlılar Allah'ın ayetleridir. Ağaçlar ormanlar, kuşlar kurtlar, çiçekler böçekler; hepsi kevni ayetlerdir. Allah'ın ayetleri yanarken,  konunun duaya dönüştürülmesi de Allah'ın kavli ayetlerinin gereğidir. Yanarak ölen canlıların göz yaşları birer duadır. Mazlum ve masum canlıların savunmasız ölümü ve bu esnada çektikleri acılarla yaşadıkları sorunlar direk yaratan Allah'a ulaşmaktadır.

Yağmur duası Peygamberi bir sünnettir. Toprağın suya ihtiyaç duyduğu zamanlarda, bu durumu dualarla Allah'a arz etmek bir ibadet şeklidir ki, Peygamberimiz de bunu uygulamıştır. Böylesi yangınlarda da yağmur; en az toprağın suya ihtiyaç duyduğu kadar ihtiyaçtır. Yangını söndürmenin en etkili yöntemi su ile yürütülen yöntemdir. Öyleyse suya ihtiyaç vardır ve su çok önemlidir. Bunun için de, her sorunda olduğu gibi, bu konuyu da Allah'a arz etmek gerekir. Bunun yolu da duadır.

"Siz dua edin ben kabul edeyim" ilahi mesajından hareketle, yangın afetine karşı yapılan söndürme müdahaleleriyle birlikte, "YAĞMUR DUASI" da yapılması önemlidir. Yanarak, canlarını kaybeden binlerce varlık ve ağaç; kendi lisan ve duygularıyla göz yaşı dökerek canlarını teslim ettiler. Peygamberimizin; "Meleyen kuzular, ağlayan bebekler, inleyen dedeler olmasa, Allah size ne diye merhamet etsin" buyurduğu kudsi hadis-ini dikkate alarak; YAĞMUR DUASI yapılmalıdır.

"Yağmur Duası" bugün yapılmayacaksa, ne zaman yapılacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu işi görev edinerek  organizesini yapmalı, gerçekleşmesini sağlamalıdır. Maddi ve manevi tedbirlerden sonrası tevekküldür. Ancak,  tevekkülden önce gereken maddi ve manevi tedbirler alınmalıdır. Dua; ibadetin özüdür. Elbette yüce Allah her şeyi bilmekte ve görmektedir.  Bu durum; karşılaşılan çaresizlikleri Allah'a arz etmeye engel değildir. Aksine Allah kulundan dua beklemektedir. Bu, Allah'ın ihtiyacı değil, kulun Allah'a olan ihtiyacı nedeniyledir.

"Dua"yı anlamayan ve Allah'ı tanımayanların kınaması oluşacak diye, Allah c.c.nın; "Siz dua edin ben kabul edeyim, duanız olmasa size ne diye değer vereyim" ilahi mesajının gereğini yapmaktan kaçınılmaz. Herkes; söz konusu yangın felaketi başta olmak üzere, sel ve virüs gibi  felaketlerden kurtulmak için dua yapmalıdır. Yangın felaketi için de, mutlaka toplu yağmur duaları yapılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR