İsrail, kabile devlet,Yahudi milletinin bilinen tarihsel karakterini bu gün de aynen gösterdiğidir. Hilekâr, yalancı,itimat edilemez,emanete riayet etmez,hak ve hukuk tanımaz,kutsal değerleri kendi çıkar ve menfaati için değiştirebilen, para karşılığı satabilen,iyiliğe kötülükle mukabele eden, bütün inançlara saygısız ve düşman olan, Allah’a İFTİRA eden, İnsanlık tarihinde en çok Peygamber öldüren. Hz. Lût’u karalayan, Hz. İsa annesi Meryem anamıza en hayâsızca saldıran, Hz. İsa’ya her türlü ihaneti yapan, Roma’nın Kudüs valisine baskı yaparak Hz. İsa’yı tutuklattıran. Valinin Hz. İsa’yı suçsuz bulup salma isteğine rağmen, Çarmıh cezası için direnen Yahudi’ler. LANETLENEN BİR KAVİM olarak insanlık tarihinde görülmektedir. Avrupada İspanya başta olmak üzere, birçok devletten SÜRGÜN edilmişler, Almanya da Adolf HİTLER başkanlığında hükümet döneminde toplu katliamlara maruz kalmışlarken, Atatürk ve İnönü hükümetleri zamanında binlerce YAHUDİ Türkiyeye getirilmiştir. 

Birkaç sene evvel, Küdüs’ten TV 8  ilk defa canlı yayına katılan yılların Yahudi Diplomatı ARYE MEKEL , Gazze İşgalini blokaj olarak isimlendirerek, yaptıkları zülüm ve katliamları kendilerince meşruraştırırken.” Güneydeki düşmanlarımız var olduğu müddetçe, bu durumun devam edeceği “ ni beyan ederken,  bugün yaptıkları katliamların plan ve programını açıklıyordu. 

İnsan kasap’ı diye isimlendirilen, Ölmesine -rağmen, ÖLEMEYEN Ariel Şaron ‘un, ortadaki durumuna rağmen, oğlu Gilad Şaron’un, “ Amerika’nın Hiroşima ve Nagazaki’ye ATOM BOMBASI atarak yaptığı temizlik gibi, Biz’de Gazze’ye ATOM BOMBASI ATARAK buraları temizliyelim “ demesi, Yahudi SAPIKLIĞININ ne boyutlar da olduğunu göstermektedir. 

Hiçbir kurum tarafından denetlenmeyen İsrail’in NÜKLEER ÇALIŞMALARI, kendi içinden dışa sızdırılan bilgilerle, elinde 200 ün üzerinde ATOM BOMBASI olduğu, Tevratta resmettikleri  insanları öldürme senoryolarına uygun bombalar yaparak, insanlığı yok etme çalışmaların da oldukları bilinmektedir. 

İran’ın nükleer çalışmaları için, ortalığı velveleye veren, İsrail ve batılı devletler ’in , bu konuda İSRAİL’i görmemezlikten gelmeleri, hiç seslerini çıkar mamaları , BM mekanız malarını çalıştırmamaları, SAMİMİYETSİZLİĞİN  ve ADALETSİZLİĞİN en açık göstergesidir. 

BM , yapısı incelendiğinde teşkilatlanma yönünden, Yahudi, Anglo Sakson, Mason ve Siyonistlerin elinde olduğu görülmektedir. 

Başkanımızın dillendirdiği, BM milletlerin 5 üyeden oluşan daimi üyelik yetkilerinin kaldırılarak,  demokratik bir yapıya kavuşturulması, Daimi üyelik sıfatının kaldırılması, Sınırları belli olmayan İsrail’in İHRAÇ edilmesi. Terörist devlet olarak ilan edilmesi, Birleşmiş milletler ’in KATLİAM  ve AMBORGO’ya müdahale etmesi, İsrail’in NÜKLEER ÇALIŞMALARININ denetlenmesi, gibi müeyyidelerin getirilmesinin şart olduğudur.