Yalandan korkmaz, domuzdan korktuğu kadar!..
Şu internet denilen ne güzel bir icat ya!.. Memleketinden kilometrelerce uzaktasın ama sanki dibinde gibi. Sadece özlemlerini gidermiyor olaylara bile vakıf oluyorsun. Mesela geçen gün öğrendim ki Denizli'de yabani domuz avı kelle başı elli yeteleye serbest bırakılmış... Ahlanıp vahlanıyordum ki kendime geldim. Şimdi benim bu ahlanmalarımı biri duysa "bak sen şu ilahiyatçıya, domuz avı serbest diye sevineceği yere üzülüyor" diyecek. En iyisi mi sebebini anlatayım dedim ve aldım kalemi elime.
Elbetteki sorguladığım Allah'ın ayetleri değildir. Ancak adı müslüman olan toplumların bu hayvancağıza karşı olan nefretlerini anlamak, Allah'ın ayetlerini inceleyen insanlar için neredeyse mümkün görünmemekte.
Çünkü yaradan hiçbir zaman domuzu nefret edilecek bir varlık olarak göstermemiş, öyle kabul edilmesini istememiştir. Sadece domuz etini yemeyi haram kılmıştır. Tabiki hikmetinden sual olunmaz, neden yasak etmiş Allah, kendisi ayetlerle söylemediği sürece bilinemez.
Ancak bilinen bir gerçektir ki yasaklanan domuzun etinin yenmesidir.
Lakin gelin görün ki, domuz bu kültürde ne kadar istenmeyen ve nefret edilen şey varsa, o taşın altından çıkan bir sembolik özellik olmuştur.
Üfürükçünün biri karı koca arasını bağlayan büyü yapar, neyle "domuz bağırsağıyla"
Radikal bir 'dinci' grup beğenmediği bir adama işkence yapmak için onu bağlar, neyle "domuz bağıyla"
Ruj, far gibi hoş karşılanmayan kadınlar tarafından kullanılan makyaj malzemeleri kullanılmamalıdır, niye, içinde "domuz yağı" var diye
Muhtemelen bir margarin firması bir diğerini alt etmek için fısıltı gazetesine ilan verir, "şu marka margarinde domuz yağı var" diye
Ve sadece Türkiye'ye gönderilen ve Türkiye'de üretilen biskivü şekerleme paketlerinde yazar "mamüllerimizin hiçbir çeşidinde domuz yağı ve ürünleri yoktur" diye...
Sonra başlar Allah adına Tanrılık... "Yok efendim, domuz haramdır çünkü pislik yer, hayır efendim eşini kıskanmayan tek varlıktır, hatta etinde bilmem ne maddesi vardır yiyen hasta olur" gibi Allah'ın üretilmesine izin vermediği bir sürü haramlık bahanesi...
Oysaki domuz etinin (özellikle söylüyorum, kılı, tüyü, yağı, derisi vs. kullanımı değil, etinin yenmesi) yenmesini yasaklayan ayet dört yerde geçer ve aynı ayette kan, leş, ölü, Allah'tan başkası adına boğazlanan hayvandan da bahsedilir.
Hatta biraz daha irdeleyelim ve diyelim ki domuz etinin haram olduğuna dair dört ayet varken, hatta hatta içki domuz etinden daha nefretlik bir yasak olarak Kur'an-ı Kerim'de belirtilmesine rağmen su gibi içilirken, ve hatta hatta hatta yalan söylememek üzerine 270 ayet varken bu müslüman milletimiz nedense içkiden ve yalandan korkmaz domuzdan korktuğu kadar...
Şimdi insanın aklına ister istemez geliyor, aklına gelen de diline, diline gelen de kalemine... "Yahu kim nefret ettiğiniz o domuzdan daha domuz" diye...
"Acaba o domuz sizin yaptıklarınızı, o kadar murdar olmasına rağmen yapar mıydı, yapıyor mu?" diye...
Eğer elli yetelelik kelle avıyla, yapılan domuzlukların hesabı verileceği düşünülüyorsa;
Bereketli ola, rastgele!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.