YERİNDE GALİBİYET
Ligin ikinci yarısına müthiş bir giriş yapan takımımız, ikinci yarının ilk maçında İBB' yi deplasmanda 3-1 ile geçerken, ikinci maçta Tavşanlı Linyitspor' u 1-0 ile geçmiş, üçüncü maçında deplasmanda son saniyelerdeki verilmeyen golüyle beraberliğe mahkum bırakıldığı maçta Fethiyespor ile 0-0 berabere kalmış ve son olarak ikinci yarının dördüncü maçında ise kendi sahasında Denizlispor' u 2-0 ile geçmeyi başarmıştır. Yani takımımızda yükselen bir form grafiği vardır. Bu güzel sonuçların ardından zirveyle olan puan farkı da giderek erimeye başlamıştır. Bunun sonucunda ise taraftar ve tüm Samsun şehri tekrardan şampiyonluk hayali peşinde koşmaya başlamıştır...
Bu dört hafta boyunca elbette takımımızın kötü performans sergilediği mücadeleler de oldu. Ancak kazanmayı başarabildiğimiz sürece her şey yolunda gidecektir diye düşünüyorum. Fakat Fethiyespor ve Denizlispor mücadelesindeki futbolumuzla bu performansın ve yükselen grafiğin bu şekilde devam edeceğini söylemek oldukça güç.
Bu haftaki maçta ilk defa Hüseyin Hoca, iyi bir hamle yaparak gününde olmayan Adiloviç' i kenara çekerek yerine, belki de geldiği günden bu yana en iyi oyununu sergileyen Serkan Çalık' ı sokması , takımımızı canlandıran hamle olmuştur. Serkan Çalık, Musa Sinan ve Ekigho ile özel olarak ilgilenildiğinde, bu oyuncuların psikolojik desteklerle hazır hale getirilmesiyle mükemmel işler ortaya çıkarabileceklerini ilk devredeki yazılarımda yazmıştım. Nitekim bu hafta bu iki oyuncu bize belki de ilk defa maç getirdiler...Bu şekilde oynadıklarını görmek teknik heyet kadar bizimde sevincimizi ve inancımızı arttırmıştır.
Nitekim almamız gereken üç puanı aldık ve şehir şampiyonluk havasına girdi... Bu haftadan sonra artık Büyük Samsunspor Taraftarı takımını yalnız bırakmayacaktır... Tribünlerin o ateşiyle de takımımızın kendi evinde maç kaybetmeyeceğinden eminim. Bizim süper lige yükselmemizi sağlayacak olan puanlar deplasmanda kazanacağımız maçlardır. Umarım her şey böyle yolunda gider ve bizler sezon sonu şampiyonluk turları atarız.
Bu hafta ise maçtan daha çok konuşulması gereken bir konu daha var gündemde. Şirinler taraftar grubuna yapılan, çirkin, karaktersiz,hazımsızca olan saldırıyı yapanları kınıyorum. Böyle bir Samsunluluk, böyle bir Samsunsporluluk olamaz . Sizler neyin peşindesiniz ? Sizin amacınız ne ? Sizin memleketiniz neresi de , siz şehrinizin taraftar grubuna böyle saldırı yapıyorsunuz ? Hala öğrenemediniz değil mi; tribün bireyselliğin bittiği, omuzlaşmanın başladığı yerdir. Tribün bütün bir şehrin kardeşliğini ve dayanışmasını gösterdiği yerdir... Bu saldırının tek bir açıklaması vardır, o da , bu saldırıyı yapanların Şirinler taraftar grubunu çekememesidir. Bu olayın peşinin bırakılmaması gerek. İki seçenek var önümüzde;
1- Eğer bu pankartlar stada gizli gizli girilerek yakıldıysa, bu stadın güvenlik kameralarından yahut çevre kameralardan saldırıyı yapanları tespit etme şansınız yok mu ?
2-Eğer bu olay diğer taraftar gruplarının pankartlarını asmak için stada girdiği sırada yapıldıysa, Onlarla giren hiç mi güvenlik görevlisi yok o stadyuma ?
Bu iki sorudan birine cevap bulunduğu takdirde bu olayı yapanların kimliği ortaya çıkacaktır.
Buradan Şirinler taraftar grubuna, gösterdiği büyüklük ve sabırdan ötürü teşekkürlerimi iletiyorum... Büyük bir taraftar grubu olan Şirinler, kendilerine yakışanı yapmıştır.Kısa süre içerisinde tekrardan hazırladıkları kareografi ise onların bu işte ne kadar iyi olduğunun bir göstergesidir...Son olarak ise Şirinler'in bu zorlu sürecinde onların yanında olan Şehzadeler taraftar grubuna da teşekkürlerimi sunuyorum... Bizim görmek istediğimiz tablo tam anlamıyla bu işte... Bu haftaki en büyük alkışlar, yaptığı ve gösterdiği büyüklükle Şirinler ailesine ve Zorlu sürecinde karşı kalesinin yanında olan Şehzadeler ailesine...Umarım bir gün bu iki grubumuz tek kale olur temennisiyle... Mutlu bir hafta geçirmek üzere ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.