YETKİLİ AMA ETKİLİ DEĞİL
Sevgili okurlarım, yazıma şöyle bir giriş yapacağım; bir teknik direktör düşünün, maddiyat onda, takım primleri onda, verilecek peşinatlar onda, takıma verilen
para cezalarının iptali onda, yapılan transferlerin son kararı onda, maç ve idman programı onda, kısaca bütün yük onun üzerinde.
Ayrıca 24 saat tesislerde yatıp kalkıyor. Böyle yetkilere sahip birisi krizin baş sorumlusu olması bizleri çok üzdü. Kısaca bizim hocamızın yüzüne baktığımızda gelişen olaylar ve aldığı tüm sorumluluk neticesinde manen ve psikolojik olarak etkilenmiş bir stres ve kaygı görüyoruz. Bunun sebeplerini ligin başından beri bir türlü takıma oturtamadığı sistemin, her hafta çıkardığı değişik bir ilk 11'in veya sezon başından beri oynanan kötü futbola çare bulamamasını yazabiliriz.
Dikkat ettiniz mi bilmiyorum; Menemenspor maçında 65. dakikada kazandığımız kornerde tüm takımı ileriye yolluyor, öyle dağılmış ki gözünün önündeki İsmail Haktan'ın yanına bir futbolcu koyamıyor. Sevgili okurlarım, bakın burası çok önemli; Ertuğrul Hoca saha içindeki futbola değil de daha çok hakem ve yan unsurlarla mücadele ediyor. Sayın hocam, olaylar böyle gelişip seni böyle gören futbolculara hiçbir katkın olmaz. Senin saha içinde ve dışında daha pozitif olman gerekir. Antrenörler bir takımın lideri pozisyonu olan kişilerdir ve bu sebepten dolayı onlar liderlik tarzları ve iletişim özellikleri pozitif olmalıdır.
Sayın hocam son haftalardayız artık, tüm ekibinle beraber önce kendinizi sonra futbolcularımızı motive edip hedefe ulaştırma görevi sana düşüyor. Birbirinize güvenin, başaracağınıza inanıyorum. Şimdi gelelim sezonun bititime az bir zaman kala daha önce konuşmalarında ve yazılarında 180 derece dönenlere. Neymiş sezon başı yapılan transferler boşmuş, neymiş devre arası daha iyi forvet alınabilirmiş, neymiş kötü futbol oynuyormuşuz; hadi ya lig bitti artık lig. Günaydın beyler! Yeni mi uyandınız? Bu takım top oynamazken transferler boş çıkarken goy goy yapanlar, siz de suçlusunuz...
Bakın burası çok önemli, ben Ümit Gök olarak sezon başı üç maç sonra yapılan 6 transferin boş olduğunu yazdım ve konuştum. Devre arası çok iyi ceza sahası golcüsü istedim. Yasin ve Gökhan'dan sadece biri alınabilirdi, yani kısacası gerek yoktu. Takım futbolunda sistem yok defansımız yanlış kuruluyor dedim. Devamlı geri oynuyoruz, orta sahamız kolay geçiliyor dediç. İlk yarı Ferhat'a ikinci yarıda Djedje'ye yük biniyor dedim. 3. bölge olan hucümbölgesinde hızlı oynayamıyoruz, adam eksiltemiyoruz, kenarları iyi kullanamıyoruz dedim.
Sonuçta bana kızdılar ama benim yaptığım eleştrilerin hepsi doğru çıktı. Kısacası gelinen noktada araba devrilince yol gösteren çok olur. Kadro dışı kararları gayet normal. Saygı duyacağız. Para meselesine gelince görüp duymadığım bir şey için yazmam. Ben sahadaki teknik ekibin ve futbolcuların oynadığı futboluna ve tavırlarına bakarım.
FUTBOLCULARA HATALARINI GÖSTEREREK DOĞRUYU BULAMAZSINIZ.
Saygılar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.