Parkomatları işleten PARKTEK Şirketi, işten çıkarılan 27 çalışan ile ilgili haberimiz ve işten çıkarılan işçilerle yaptığımız röportajdan rahatsız olmuş.
Hazret gazetemize tazminat davası açmış.  Haberi ve röportajı yapan ben olduğum halde beni es geçmiş. Bir dava da makam şoförü olarak aylarca çalıştırdığı (Bir yıl değil nedense ) elemanının anlattıklarından da rahatsız olmuş. Gökhan Aslan'a söylediği, bize de yayınladığımız için tazminat davası açmaya karar vermiş.

Özel şoförlüğünü yaptığı ve sonradan işten çıkarttığı Gökhan Aslan'ın "Ahlaki bulmadığım davranışlar"  sözüne takmış .Dava dilekçesindeki ayrıntılara girmeyeceğim ama o röportajı okuyanlar kimseyi suçlayan bir ifade olmadığını göreceklerdir. Özellikle Gökhan Aslan, Genel Müdür'ün şoförlüğünü yaptığı sıralarda gece yarılarına kadar özel işlerini bile yapacak düzeyde hizmet verdiğini, ancak buna rağmen işten çıkarıldığın söylemişti.

Bu doğru. Sadece Gökhan Aslan mı? 27 işçi birden işten çıkarıldı. Hukuki ya da hukuk dışı olduğuna yargı karar verecek mutlaka. Ama 27 kişinin birden işten atılması ve bu insanların kış ortasında işsiz kalmalarına kimse vicdanen evet diyemez.

Ahlaki bulmama sözleri ise kendi değer yargıları ve ahlak anlayışıdır. Saygı duymak gerekir.Aynı ahlak anlayışına sahip olmayan insanlara tazminat davası açacak olsaydınız ortalıkta kimseyi bulamazdınız.

Ben de çok normal bulmadığım bu olayı haber yaptım. Ve İşten atılanların "Büyükşehir'de çalışıyoruz" diye umutlarla girdikleri işten atıldıklarında, hem de kış ortasında yaşadıkları travmayı, içinde bulundukları psikolojik durumu anlatmaya çalıştım.

Bunları yazmak söylemek suç ise eğer bu suçu  işlemeye devam edeceğim. Sayın Genel Müdür işten 27 kişiyi birden atmanın değil de bunu haber yapmanın suç olduğunu düşünüyorsa yargı süreci sonunda ; ki sonuna kadar takibedeceğim, çıkacak kararı da görecek ve değerlendireceğiz.
Kimse bana 27 işçinin birden suçlu olduğunu anlatamaz.  Eğer gazeteciliği Genel Müdürlerin ve insanları mağdur edeceklerin keyfine ve isteklerine göre yapacaksak kimse kusura bakmasın.

Yasalar ve hukuk herkese , eşit ya da değil haklar vermiştir. Müdür şikayet hakkını kullanmış.  Biz de haber yapma hakkımızı kullandık . Bu hakkımızı ve daha başka hukuki haklarımı da sonuna kadar kullanacağım.

Bir ekleme daha; Gökhan Aslan'ın kendisini ahlaki olmamakla suçladığını, bunu röportajda yer aldığını  söylemiş. İyi okursa eğer heyecanını ve paniğini yenip , orada kendisine yönelik suçlama olmadığını yağmurdan nem kaptığını anlar.  Gökhan Aslan ahlak anlayışına uygun olmayan işler yaptığını söyledi. Bu anlayış Sayın Genel Müdür'e uymayabilir. Herkesin anlayışı kendisine ve dünya görüşüne göredir.

Koskoca Genel Müdür ahlaki olmayan işler yapmaz değil mi? Hele de AK Partili bir Belediye olan Büyükşehir Belediyesi'nin işlerini yapan bir Genel Müdür asla...O zaman suçlama ya da itham yokken, eski bir özel şoförün kendi düşüncesini anlatan ifadesinden neden rahatsız olundu anlayamadım.

Yapmadığınız şeyler de sizi rahatsız etmez.  Genel Müdür'ün tepkisi bana Anadolu'da  çok yaygın söylenen “ Yarası olan gocunur”  sözünü hatırlattı. Hiç aklımda yokken şimdi Acaba! Demeye başladım. Araştırmakta yarar var diye de düşünmüyor değilim.

Bir de, yüz binlerce kişi ile muhatap olduğunuz, halkla her gün yüz yüze geldiğiniz işleri yapan ve bunları ihaleye veren kurumlarla alan firmalar önce çalıştırdıkları insanların haklarına ve hukuklarına saygı gösterecekler, sonra hukuk kurallarına  göre yasalar ve yönetmelikler ne diyorlarsa onu uygulayacaklar.

Hele de kamu kuruluşunda kamu adına iş yapıyorsanız bu daha da önemli.