Yorum sizin !!!!
Geçen hafta yazdığım" Ya sizin oy kaç eder? Köşe yazıma okurlarımdan gelen farklı yorum ve aldığım bir mail, bu günkü yazımın konusu olmuştur.
Kimi belediye yönetimleri, kadın kolları parti mensuplarını ve kimi muhtarları da kapsayan, Kültür etkinlikleri adı altında düzenlenen belediye kaynaklarıyla karşılanan "Çanakkale, Konya Antalya, Ankara kızılca hamam gezileriyle hafızalarımızda yer alırken, bu tür etkinliklerde tarafgir davranarak kendi yandaş ve yakınlarına hizmet ettiklerini gizleyememişlerdir.
Bir kısım belediye yöneticileriyse, belediyecilik ve yönetim alanında bilgi ve beceri kazanımlarının sağlanmasına yönelik yurt içi ve yurt dışı seminer ve kurslar düzenlemesini, bir nevi çalışma arkadaşlarının moral ve çalışma azmini yükselteceği tezinden yola çıkarak hizmet amaçlı olduğunu kabul edebilirsiniz.
Ancak belediyecilik adına eğitim amaçlı yapıldığı öne sürülerek yapılan yurt içi ve yurt dışı gezi ve seyahatlerin çoğu, çıkar amacı taşıdığından halkta kuşku uyandırmış ve zihinlerde soru işareti bırakmıştır.
2009 yılı Mahalli seçimlere 3 ay kala, Tunceli de kara kışa aldırış etmeden Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı eliyle devletin kesesinden başlatılan gıda, beyaz eşya, oturma ve yatak odası guruplarından oluşan yoksul ve yardıma muhtaç ailelere dağıtılan yardımlar, seçime gölge düşürürken,
Muhalefetin haklı tepkisine maruz kalmıştır.
YSK kurulu devreye girerek seçim arifesinde yapılan bu yardımların insanlar arasında ayrımcılık ve bölgecilik adına eşitsizlik yarattığı gerekçesiyle seçim hukukuna aykırılığı ve eşitlik anlayışına ters olduğu vurgusuyla yardımların durdurulması kararı almıştı.
Tunceli de Vali nezdinde dağıtılan yardımlar kimilerince zamanlama hatası olarak yorumlanırken, siyasi amaç ve seçmenin oyuna yatırım niteliği taşımaktadır. Yüksek seçim kurulunun ikazlarına rağmen Vali ve Kaymakamlıklar nezdinde yardımların devamı, akabinde Tunceli özel idare binası depolarında çıkan AKP ye ait seçim propaganda broşür ve bayraklar, dikkatleri Vali üzerine bir kez daha çekmiştir. YSK suç duyurusuyla Cumhuriyet savcılarını göreve davet ederek yardımların durdurulmasını sağlamıştır.
Oysaki ülkemizin birçok yerinde bu ve buna benzer seçmen üzerinde etki ve baskı oluşturacak birçok farklı çalışmaların yapıldığı haberleri gazete ve televizyonlarda yer alırken, AKP iktidarının 7. yılında, kimi belediye yönetimlerinde yaşanan siyasi istismar, partizanca davranışlar, ihale, rüşvet, yolsuzluk ve adam kayırmaların ayyuka çıktığı günümüzde,
Küresel krizin etkisiyle yoksullaşan halk, işsizliğin çığ gibi büyüdüğü bir ortamda insanlarımız geçim sıkıntısıyla savaşırken, bir farklı seçim rüşveti de, İlimiz Samsun'da İlk adım Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaşanmaktadır.
AKP'nin Kadın Kollarında görevli bayanlarla ilgili seçim çalışmalarında daha büyük organizasyonların tertibini duymaktayız.
"Gelin bizimle çalışın, seçimleri kazanalım." diyen kadın kollarında görevli bir bayan" ismi bizde saklı" yapmış olduğu bir ev ziyaretinde,"belediye başkanlığını kazanmaları halinde umre ziyareti" kazanacaklarını söylemesi, dinin ve inancın ne denli, istismar edildiğinin bir kanıtı bir göstergesi değil mi?
AK Parti Gazi Belediye Başkanı ve İlk adım Belediye Başkan adayı Sayın Süleyman KALDIRIM;
Kadın kollarında görev yapan bayanlara böyle bir söz vermiş midir?
Vermişse, belediye Başkanlığını tekrar kazandığında, kaç bayan umre ziyaretine gönderilecektir?
Bu gün bir umre ziyaret ücreti; Kişi başı en düşük (800-900) EURA. Yani Bizim paramızla yaklaşık 2.000 TL
Asgari ücretle çalıştırdığı temizlik işçilerine 3 aydır, maaşlarını ödeyemeyen, insanları açlığa ve yokluğa terk ederek mağdur olmasına sebep olurken, köstebek yuvasına dönüşen sokak ve yollarımız dururken, hayali projelerle gelecek arayan Gazi belediye Başkanı ve İLKADIM Belediye Başkan Adayı Sayın Süleyman kaldırım;
Ak parti Kadın kollarına vaat edilen UMRE ziyareti, Hangi hak ve hukuka sığmaktadır?
AKP; Adaleti, demokrasi ve insan haklarını savunduklarını söylerken ne kadar samimidirler?
Halkımızın %99 unun Müslüman olduğu ülkemizde; Din, iman ve ahlâk üzerinden yapılan ve daha duymadığımız nice vaat ve çirkin politikalarla dini siyasete alet edenlere, kendi deyimleriyle her şey mubah mıdır?
İnanan insanlar adeta hipnotizma taktiği ile uyuturken; Bir siyasi oy karşılığında vaat edilen umre ziyareti ne kadar ahlâkidir?
Yorum sizin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.