Geçen hafta yazmıştım.Akşam dışarı çıkmayanların en iyi akşamcı dostu televizyondur diye.Kanaldan kanala atlayınca, birçok programla karşılaşıyorsunuz.Bazen de hiç ilginiz olmayan şeyleri seyrediyorsunuz.Televizyon kanalları bir alem olmuş.Programlarda ne ararsanız var.Bilim adamlarından, spor adamlarına.Mutfakta neler pişirelim den, zayıflama programlarına.Kim kimden boşanmış magazin haberlerinden, kimi kiminle evlendirelim izdivaç programlarına..!

Yani şu televizyon enteresan bir şey.Yatıp uzandığınız koltukta, uzaktan kumanda cihazı ile istediğiniz programa ulaşıp, keyif çatmak.Tam tembel işi…!

Eee..!Bunları yaparken izlediğiniz programlardan, ders çıkaracalarınız da oluyor.Bu; neyi, nasıl ve nerde izleyeceğinize bağlı.

Nostalji olsun diye, eski sanatçıları izlemek bazen de keyif veriyor.O zamanın çekim teknikleri ve senaryolarıyla şimdiyi mukayese ederseniz, gerçekten enteresan buluyorsunuz.O yıllarda ne heyecanla izlediğim aklıma gelince, ara sıra kendi kendime gülüyorum.Zaman değişirken, insanlar da değişiyor, anlayışlar da…!

Filmde Fatma GİRİK var.Biraz takılayım dedim.Gülsüm Ana filmi.Kızına 'Öfke gelince göz kızarır, gidince de yüz kızarır' diyor.Anlayana..!Ne güzel bir söz değil mi?

Şöyle bir düşündüm.Gözlerimiz mi yoksa yüzlerimiz mi kızarık.Ne yazık ki her ikisi de mevcut.Ama göz kızarıklığımız daha çok gibi.

İnsanların doyumsuzluğu mu, ihtirası mı nedir bilinmez, gözler kan çanağı.Evet, kızarıklık bir gitse yüzleri kızaracak ama nerdee..!Kızaracak yüz nerde? Öfke başını almış gitmişte, kızarıklık müzminleşmiş.Yüz kızarması olmadığından da yüzsüzlük diz boyu olmuş.Bu tip insanları her yerde görmek mümkün; Hastanelerden – Okullara.Toptancılardan – Perakendecilere.Otobüscülerden – Minibüscülere.Oda başkanlarından – Üyelere.Vs. Yani her kesimden bu insanlara; yüzü kızarmayan, yüzsüz insanlara rastlamak mümkün.

Ne yapalım? Önce kendimizden başlayalım.İnanın ki sorun biter, bitecektir de.Gözümüzü, ihtirasa kapılıp kızartmayalım.Bu kızarma zamanla alışkanlık yapacak ve mahcubiyet olan yüz kızarmasını unutacağız.İşte en tehlikeli olan da budur.Eğer toplumda ki bireyler, yüz kızarmasını, yüzünü kızartmasını unutmuşsa işte o toplum ahlaki değerlerini kaybetmiş, yoz bir toplum haline dönüşmüş olur.

Hâla yüzü kızaracak insanlarımız kaldığından, bu toplum şanslı..! İnşallah da bu şansını kaybetmez..!

Siz, siz olun.Gözünüzü kızartıp, yüzünüzün kızarmasını sağlayacak duyguları kaybetmeyin..!

Her şey gönlünüzce olsun.

SEVGİLERİMLE.