Kur'anda “Saat” sözcüğünü;
Nasıl anlayalım?
Kıyametin kopması mıdır?
İnsanların kabirlerinden kaldırılma sireni midir?
İnsanların Cennet'e uçuşu…
Yoksa Cehennem'e sürünüşü müdür?
Asla!
Ya nedir?
Dünyaya dalmak uyarısıdır.
Dünyayı aşırı sevmek uyarısıdır.
Ölümü unutmak uyarıdır.
Hiç ölmeyecekmiş gibi;
Dünya güzelliklerine aldanmak…
Sarılıp kalmak…
Takılmak uyarısıdır.
Müfessirler nasıl anlıyor?
Kıyamet olarak mı?
asla!
Kur'anda: “Sâat” ne demektir?
Bunu müfessirler bir anlasa;
Hiçbir kavga… döğüş olmaz.
Sâat, Hz Peygamberimizin hadislerinde;
Ne güzel anlatılmış! Bakın!
“Ben ikindi sonrasının güneşi gibiyim”
Ne demek?
Ben ahirete en yakın…
Dünyanın yıkılmasına…
İnsanların sonuncusuyum demek değildir.
Dünya sevdasını 12 saatlik alırsak;
Yarım gün gibi…
Güneşin batışından önceki 3-4 saatlik süreci;
Gibi almalıyız… neyi?
Elbette dünya sevdasını…
Yine bakın okurlarım… Hz Peygamberimiz;
“Ben ve Kıyamet…
Şu iki parmağımın yakınlığı gibi bitişiğiz”
Bitişik yaşıyoruz.
Her an beraber olabilir gibiyiz.
Birbirimizden kopamayız.
Doğayı… çevreyi koruyan nezirim diyor.
Hız budalası asla olamam!
Çevremdeki insanları kollar… gözetirim.
Komşumu… yanıbaşımdakini;
Benden önce düşünürüm.
Dünya yaşamına ikindi sonrası;
güneş kadar soluk bakarım.
Hiç ölmeyecekmiş gibi değil;
Hemen ölmüşüm gibi bakarım demektir;
SÂAT!.. Kur'an-ı Kerimde…
Sen sanayi hızına kapılmış giderken;
Hiç beklemezken;
“Ansızın Gelebilirim” demektir; SÂAT!...
“Dağdaki çobanlar,
Şehirleri talan edip gökdelenlerin sahibi;
Olmadıkça  kıyamet kopmaz” anlamında
Hadisler var.
“herc artmadıkça…
Öldürmek… kaba davranıp incitmek…
Zevkine hanımını… anne-babasını öldürmek…
Artmadıkça kıyamet kopmaz.
İşte sana dinimizde SÂAT…
Böyle istatiksel analitik tefsir etmeden;
Sadece SÂAT sözcüğünü taşıyan ayetleri;
Papağan gibi sıralamak
Tefsir profesörlerine hiç yakışmaz.
Yanlış yorumlayıp kıyamet alametleri;
Hadislerini inkara kalkışmaları;
Hiç yakışmaz.
Biraz daha anlatalım SÂAt hadislerini;
“Kıyamet kopmadan evvel;
Gece karanlığı gibi;
Faili meçhul eşkıyalıklar öyle artacak ki;
Her silahlı eşkıya çetesi;
Vatandaşları kendisine benzetecekler;
Sabaha mümin kavuşan kişi;
Akşam kafir olarak ölecek.
Azıcık dünya malı karşılığında dinlerini…
Irzlarını satarlar.
Hanımlarını birilerine işçi ederler.
Kızlarını sekreter diye satarlar”.
Hz Süleyman'ı da düşünün;
Sâd Suresi, 37/ 31.
atlarla meşgul olmasının, kendisini
Allah'a itaattan alıkoymuş olmuş…
bunu telafi için, Allah'ın yakınlığını kazanıp,
rızasına nail olma arzusunu dışa vurmuş.
İyi düşünün okurlarım.
İşte bir televizyon kanalında;
Hocalar buluşmuş;
21 Aralık ne olacak?
Kıyamet kopacak mı demişler.
Tefsirci profesör Kur'an-ı Kerimdeki;
SÂAT kavramına yanlış mana vermiş;
Verip veriştirmiş;
Eşrat-ı SÂAT hadislerini saçma bulmuş.
Bu adam bir profesör!
Hem de tefsir profesörü!
Ama ne yazık ki yanlışlarla dolu!
Eşrat-ı SÂAT hadislerini yanlış bulmuş;
Eirat-ı SÂAT hadisleri üzerinde bu yazımızda;
Ele almayacağız.
Nedir? 21 Aralık?
Dostlarım;
Maya Takvimi İnka ve Azteklerin takvimidir.
İnka ve Aztekler bana göre;
Bir gezegenden dünyamıza gelmiş;
Çin ve Moğollar…
Hem de Şamanist Uygurlar da
Başka gezegenden Hz Nuh ile gelmişler.
Öte yandan Mısır Firavunları da öteki gezegenden gelmiş…
Her ırkın oradan destanlarıyla taşıdıkları
Takvimleri var;
Güneşlerinin sene-i devriyesi var.
Mayacıların güneşleri 21 Aralık'ta devredecek…
Yeni yılları başlayacak.
Mısırlıların da… Çinlilerin de takvimleri var.
Çünkü Çin… Mısır… İnka-Aztek…
Güneşten geldiklerinden Güneş'e.. Ay'a Yıldızlara taparlar.
Rabbim kıyametimizin ne zaman kopacağını;
Kendinde saklamış.
Biz dünyaya tapmayalım;
Kıyametimiz kopmayacak;
Ama sanayi hız budalaları Kıyamet'i götürecek
Biz de kurbanlarıyız.