Hutbenin anlamı, bayram ve cuma namazlarında hatibin veya hocaefendi-
nin okuduğu dualar ve verilen öğütlerdir. Hutbeler müslümanlar için okun-
sa dahi, aslında tüm insanlık için kutsi bir yakarış, bir sesleniş olmalıdır. Bulunduğumuz toplumun ve dünyanın huzuru; bir liderin konuşmasıyla ve
bir hutbenin içeriğiyle çok yakından ilgilidir..!
  Hani, bir düşünür çok güzel söylemiş; " eğer bir kadını ve bir ülkeyi sevmiş
seniz, bahtınız iyi demektir, bundan sonra ölseniz de olur."
  Bizleri korumuş, mutluluğumuzu sarıp sarmalamış ulusal, ailevi ve insani
değerlerimize ne kadar sahip çıkarsak, o kadar toplumsal huzuru sağlarız.
  Anlamına binaen bayramlar, toplumsal yüksek değere sahip günlerdir. İç
politikada "ayrımcılığı," dış politikada "sıfır barışı" yaşadığımız bu günlerde
huzursuzluğumuza ilaç gibi gelen, tarihin bize "altın tepsi içinde" sunduğu
çifte bayramımızı yeterince kendi anlam ve ifadeleriyle ne yazık ki kutlaya-
madık.
   Yüksek değere sahip birbirine vesile günlerimizden 30 ağustos zaferi, 26 ağustostan 9 eylüle kadar devam eden ve işgalcilerin İzmir'de denize dökü-
lüşüyle son bulan bir süreçtir.
   Mustafa Kemal ve arkadaşlarının aziz şehitlerimizin bu zaferiyle, "Osmanlı
saltanatı"nın kaybettiği topraklar dışındaki, işgal edilen yerler tümüyle kurta
rıldı. 7 düvel yenilgiyi kabul ederek Vahdettin ve saltanatının imzaladığı esa
ret belgesi "SEVR" yırtılıp atıldı. Lozan antlaşmasıyla  bugünkü sınırlarımız
TÜRKİYE CUMHURİYETİ olarak tescillenmiştir. Hiçbir yurtsever vatan toprakla
rının değişmesine ve işgal edilmesine kanı bahasına müsade etmez.
    Yurtsever halkımız bilirki;30ağustos sayesinde bizler özgürce işgal baskısı olmadan ibadetimizi yapıyor ve yaşıyoruz. Öyleyse başta hutbeler
den yurtsever Hatiplerimiz, Başbakanımız,Cumhurbaşkanımız ve hepimiz,
Mustafa Kemal'e arkadaşlarına ve aziz şehitlerimize dualarımızı esirgemi-
yelim. Hain pusulara kurban giden terör şehitlerine ve halkçı mücadele ve-
renlere ki; dualarımız daima onlarla olacaktır. Şu dörtlük 30 ağustosu an-
latmaya yeter sanırım;        Düşman kapımızda / Düşman obamızda /
                                       *   Düşman soframızda /Vatan elden gitmekte/
                                             ............  ................  / Namusumuzda ..!