4 TEMMUZ 2012 UNUTTURMA

Bugün 4 Temmuz.Sorumluluğunu Allah'a havale ettiğimiz sel felaketinin üzerinden iki yıl geçti. Çoğumuz unuttuk.Bir kaç gün tuh vah dedik.Konu kapandı.Kalbimizde ve beynimizde.

Ölenlerin yakınları hariç.Onlar acılarını yaşamaya devam ediyor.Çocuklarını sel felaketinde kaybeden anne,evlat acısını unutmuş olabilir mi?Mümkün değil.Her geçen gün katlanarak büyüyen bir acı.

Felaket sonrası hayatını kaybedenlerden beş kişi,TOKİ konutlarında yaşayanlardandı.Dere yatağına yapılan TOKİ konutları.Bodrum katlarına ruhsat verilmesinde hiçbir sakınca görülmeyen TOKİ konutları.Beş kişinin göz göre göze ölüme terk edildiği TOKİ konutları.

Ülkemiz hukuk devleti olsa idi,Belediye Başkanlarından,Çevre ve Şehircilik Bakanlığına,DSİ'den ,TOKİ yöneticilerine ,sorumluluğu bulunan herkes adalet önünde hesap verirdi.İki yıl geçti felaketin üzerinden hesap veren,ceza alan tek kişi yok.

Burası Türkiye.Burada hiç kimse sorumluluğu üzerine almaz.Mümkünse sorumluluk başka bir kula, mümkün değilse Allah'a havale edilir.

Yağmur çok yağdı.Metrekareye düşen yağmur miktarı fazla idi.Yüz yılda gelebilecek bir felaket yaşandı.Sözler döner durur.Kimse alt yapı yetersizdi,TOKİ konutları yanlış yere yapıldı ,demez.

Canik Belediye Başkanımız sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ve DSİ'ye ait olduğunu belirterek işin içinden sıyrıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanımız sorumluluğu üzerine aldı mı?Hayır.Felaket Canik bölgesinde olduğuna göre,sorumluluk da bölgenin yetkilisine ait olmalı dedi.O da sıyrılıverdi işin içinden.

Belediye Başkanları sorumluluğu elinin tersi ile itti.Devlet Su İşleri sorumluluğu üzerine alır mı?Almaz. Almadı da.Kendilerinden başka kimsenin anlamadığı bir basın açıklaması yaptılar.Rakamların ve terimlerin havada uçuştuğu bir açıklama.Kimse anlamasın diye yapılmış bir açıklama.Son cümlelerini herkesin anlamasını istemişler.O yüzden ''Türkçe''yazmışlar.

…….Bu suretle daha büyük bir afetin meydana gelmesine engel olunmuştur.Son cümleleri bu.Bir iki cümle daha ekleseler,madalya isteyecekler.

Dönemin TOKİ Başkanı,sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanı oldu.Erdoğan BAYRAKTAR.TOKİ konutlarında kaybedilen beş candan  kendisini sorumlu hissetmemiş olacak ki,istifa etmedi.17 ve 25 Aralık sürecinde yolsuzluk iddiası sonucu istifa etmek zorunda kaldı.Sorumluluğu Allah'a havale etmişti.İlahi adalet tecelli etti.

Adalet mekanizması işlemedi.Sorumlulara ceza verilmedi.Bırakın cezayı,adalet önünde sorumlular belirlenmedi bile.Başbakanımız konuya el atar diye düşündük.Siyasi bir ceza verebilir,sel felaketinde sorumluluğu bulunanlar ile aynı partinin çatısı altında çalışamam,benimle çalışan herkes görevinin bilince olmalıdır,diyebilirdi.Demedi.

Canik ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımız tekrar aday gösterildi.Samsun halkı gereken cezayı sandıkta verebilirdi.Vermedi.Sayın Başkanlar yüksek oy oranları ile tekrar göreve seçildiler.

Günler geçti.Aylar geçti.Yıllar geçti.Ne adalet mekanizması işledi.Ne de siyasi mekanizma.Elimizden gelen bir şey yok.Sorumluğu Allah'a havale edenlerin karşısında,adaleti Allah'tan beklemekten başka.