42 numara demokrasi
Sivis pacem para bellum(1)
ABD başkanlarından Thedore Roosevelt 1910 yılında yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: ""insanlığın ilerleyişindeki pek çok evrede, hak ettiğinden daha fazlasına sahip olanlarla sahip olduğundan daha fazlasını hak edenler arsındaki çatışma ilerlemenin eksenini oluşturur."" Bu tarihten tam yedi yıl sonra ise o zamanki başkan Woodrow Wilson, "" Artık dünyada kesin barışı sağlamak için dünya üzerindeki halkların özgürlüğü için dövüşecek olmaktan sevinç duyuyoruz. Büyük küçük bütün ulusların hayatı ve dünyanın her tarafındaki insanların nasıl bir hayat sürüp kime itaat edeceklerine kendi başlarına karar verme hakları için dövüşecek olmaktan sevinç duyuyoruz. Dünya demokrasi için güvenli bir yer haline getirilmelidir.""
ABD"nin o günden bu yana politikasında çok önemli değişiklikler olmadı ve bu görev çerçevesinde Küba"dan Vietnam"a, Kore"den Irak"a kadar, kime itaat edeceklerini bilmeyen uluslara demokrasi öğretmek ve nasıl ve kime itaat edileceğini bildirmek için dövüşler(savaşlar) yaptı. Tabiî ki her defasında bu demokrasi bilmeyen gelişmemiş uluslar karşısında dövüşün mutlak galibi olarak çıkan ABD her defasında bu uluslardan çok ciddi tokatlar yemiştir. Aslında halkların kendi kendini yönetmesi son derce masum bir kurtuluş reçetesi gözükmekle beraber hakikatte dünya halklarının kapitalist merkezler etrafında adeta bir Hacivat-karagöz sahnesine döndürülerek manipüle edilmesi ve böylece dünya halklarının özellikle itaat etmesini bilmeyen ulusların kontrolünü sağlamada bir araç ya da daha doğrusu kılıf görevini ifa etmiştir.
Her defasında sahneye demokrasi öğretilecek bir halk bulunmuş ve oynatmak için çıkarılmıştır. Irakta olanlar itaat etmesini bilmeyen demokrasiden anlamayan bir ulusa demokrasi öğretmek maksatlı yapılan bir sahneydi. Ama yine ABD bu sahnede çok kötü oynadı ve bunu ıraklı bir gazeteci, seyircilerin arasından çıkarak 42 numara bir ayakkabı atmasıyla gayet açık bir şekilde belirtmiş oldu. Böylelikle ABD"nin getirmeye çalıştığı demokrasinin de ne olduğunu anlamış olduk.
(1). Barış istiyorsan savaşa hazır ol.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.