ABANT PLATFORMU VE KÜRT SORUNU

         Türkiye"nin çok önemli düşünce kuruluşlarından Abant platformu 4–5 Temmuz tarihleri arasında toplandı ve Türkiye"nin en önemli bir sorunu olan Kürt sorununu tartışmak üzere bir araya geldiler. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde bu tür düşünce kuruluşlarının çok önemli bir payı vardır. Öyle ki dünya ölçeğinde etkileri söz konusudur. Bizde yeni yeni düşünce kuruluşlarının ve sosyal bilimlerin etkinliğinin öneminin farkına varılmaya başlandı.

           Bu toplantıda çok önemli görüşler, çok önemli isimler tarafından ifade edildi. İsteyenler sonuç bildirgesine ve yayınlanan tebliğlere bakabilirler. Benim burada değinmeye çalıştığım şey sorunların özellikle korkmadan tartışılmasına müsaade edilmesi birtakım vehimlerle sanal korkularla önemli meselelerin konuşulmasına yanaşmama tavrından vazgeçmemiz gerektiğidir. Sorunları konuşmak her şeyden önce sorunun çözümü için iyi bir başlangıçtır. Türkiye"de sorunlar konuşulmadığı için birbirimizi idare etmeye çalıştığımızdan sorunlar çözülmek yerine katlanarak büyüdüğünü görüyoruz. İşte bu platformda sorunları en azından konuşmak adına çok önemli bir işlev yüklendiğini söyleyebilirim.

            Abant platformunda konuşulan Kürt sorunu öyle hemen çözülecek bir konu olmadığı apaçık bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Hele hele daha bir Kürt sorunu olup olmadığını tartışanlar ve bu ifadenin uygun bir ifade olmadığını söyleyenler dururken, elbette bunun hemen çözümünü beklemek hayaldir. Çünkü bu sorun sadece kültürel bir sorun değil askeri siyasi ve ekonomik kaynakları olan bir sorundur ve çözümü de bunların birlikteliğiyle meydana gelecek bir yaklaşımla çözülebilir. Her ne kadar Osmanlı sonrası bir sorun olarak karşımıza çıkan Kürt sorunu ki özellikle Ulusçuluğun gelişimi ile beraber ulus devletlerin teşekkül etmesi küçük toplulukları ya da ulusları ulus devlet hayali ile yanıp tutuşmasını beraberinde getirmiş ve buldukları ilk fırsatta kendi ulus devletlerini kurmalarına yol açmıştır.

           Ancak soruna sadece bir devlet kurma girişimi olarak bakarsak son derece yanılırız ve hata yaparız. Kürt sorununa içerden bir bakışla ötekileştirmeden birazda empati kurarak bakmak acaba nerde hata yapıldı sorusuna cevap aramak için iyi bir başlangıç olabilir. Zira hamasi nutuklarla oradaki insanların hepsini devlet kurmak isteyen vatan haini olarak algılarsak, kanımca bu sorunun aşılması için bir adım bile gidemeyeceğimiz gibi aksine ulus devlet hayalini sadece desteklemiş oluruz. Türkiye"yi yönetenler düşünce adına üretilen fikirlerin kıymetini ne zaman bilecekler bilmiyorum ki.