Açılım

Açılım! her kezin bir tarafa çektiği açılım, bir kaos haline geliyor. Hükümet demokratik açılım diye, meseleyi odaklanan noktaların dışında göstermeye çalışsa da manyetik alanın çekim merkezi gibi mesele PKK. Öcalan, DTP. Etrafında yoğunlaştığıdır.  Her ne kadar bazı yetkililerin, açılımı, açarak memleketimizdeki etnik gurupları dile getirerek, Çerkezler-Lazlar-Gürcüler- Romen ler- Sünni ve Aleviler" i de meseleye dahil ederek tabloyu genişletmek isteseler de, İsmi geçen gurupların Devlet" in otoritesine, Türk ulusu olmadaki anlatımında, Lisan birliğinde, inanç birliğinde bir problemlerinin olmadığı, tarihsel gelişim ve siyasi hayatımızdaki süreç te her hangi bir olaya rastlanmadığıdır. 

 Ancak bunlardan ayrıcalıklı olarak, bazı kürk aşiretlerinin o da, liderlik seviyesindeki kişilerin tarihsel süreç içinde, daima yabancı cereyanların, dış güçlerin dürtüsü ve tahriki ile 28 kere İSYAN hareketinde bulundukları bilinmektedir.

 1916 – 1918 yıllarında Arap alemi aşiret reislerini bazen çil çil İngiliz altınlarıyla, bazen de ülke ve krallık vaatleriyle kandıran,  İngiliz casusu Lawrence"ın faaliyetleri Osmanlı Devleti nin tarih sahnesinden silinmesiyle sınırlı kalmamıştır. 1930 da patlak veren 28 isyandan bir olan Ağrı Dağı isyanında bazı Kürk aşiretlerine başkaldırmaya teşvik eden Lawrence Cumhuriyet hükümetine karşı, Iranla aramızı açmak için,  yine sahnede görülmüştür. 

 Tarihe, olaylara,  rol alanlara baktığımızda, arkalarındaki organizatörleri görmemenin saflık olacağıdır. Elbette ki, karıştırıcılar, ellerinden gelse, çeşitli tahrikler le milletimizi birbirine vuruşturmaktan, kan akıttırmak tan, huzur yerine ülkemizi terör ortamına sokmaktan bir an bile geri durmayacakları, yakın tarihimizde yaşadığımız olaylar ve bugün bazı şehirlerimizde baş gösteren vakalarla kendini göstermektedir. Kayğı verici olanının ise, Devlet ten gördükleri şefkati suiistimal edenlerin çizmeyi aşmaları, TAHRİK"İN ne türlüsü varsa, sahneye konularak, Mukabele- Karşılık verilmesi eylemini ortaya çıkartmaya çalışmalarıdır.

 DTP. Başkanı, Ahmet Türk! ün bir siyasi parti başkanı olarak KÜRK halkı haklarından söz ederek, PKK. Savunuculuğu yaptığı, son beyanları ile de APO" nun avukatlığına soyunarak, bulunduğu hücrenin konforundaki noksanlıkla ortaya çıktığı görülmektedir. Hükümet in, oluşumunda, devlet in her kademesindeki yapılanma da IRKI bir ayırım gözetilmeksizin yapılaşmasına rağmen, dış casusluk sisteminin dürtüsü ile, NİFAK  çıkartan, kan döktüren, doğudaki kürk kardeşlerimizi, ailelerini zorlayarak çocuklarını dağlara çıkartan, bu ihanet şebekesinin, bu memlekette hangi ad ile olursa olsun, söz söylemeye hakları olmadığıdır. Hele meclis çatısı altında Devlet e bağlılık andı içenlerin, Tamamen TAKİYE olan görünümleri, Akıtılan kanların sorumluğundan nasıl kurtulacakları hesap etmeleri nin kaçınılmazlığıdır.  AB.aldatmacası ile,ikili  oynayan batılı devletler, Türkiye için iyi rüya görmediği bir vakia dır. ABD.nin AB.ye karşı geliştirmek istediği alternatif içinde Türkiye"nin yer alması  geniş çaplı düşünülmelidir. Aksi halde sonradan diz dövmenin bir anlamı kalmayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR