Televizyonda bir üniversite öğrencisi konuşuyordu. İlgimi çekti dikkatle dinledim. Öğrenci her zaman olduğu gibi akbiline para yükletmek için gişeye gitmiş. Akbilini alıp otobüse binmiş akbilini bastığında büyük şaşkınlık yaşamış çünkü yüklü olan miktar 430 bin liraymış. Hemen durumu anlamış Belediyede çalışan görevli yanlışlıkla bu miktarı yüklemiş. Öğrenci otobüsten inip akbili iade etmiş. Televizyonda haber olmasının sebebi ise öğrencinin tutumuydu. Haber ve magazin programlarında övülen bu şahsın başına gelen olayı daha detaylı düşündüm ve sonuç olarak anladım ki “ahlak” kavramı devletin kendi çıkarları için kullandığı mükemmel bir kavram! Devletin açıklarını kapatan insanlar daima ahlaklı kalacaklar…. Bu değerlendirmeyi yaparken iki anlayışı hakim kılabiliriz. Birincisi din üzerinden dünya anlayışı, ikincisi dinin olmadığı dünya anlayışı. Din üzerinden ahlakı değerlendirecek olursak hangi din olursa olsun ahlakla doğru orantılıdır.  Dinin çemberini oluşturan öğelerden biri ahlaktır, vazgeçilmezdir. Dinin olmadığı dünya anlayışı üzerinden ahlaka baktığımızda ise insanın yaratılışında var olan vicdan reddedilemeyeceğinden yine ahlak kavramı merkezde kalıyor.

Ahlakı devletin kullandığı bir kavram olarak nitelememe gelince bunun sebebi siyasal yaşamdır. Siyasal yaşam ekonomik yaşamın bir ürünüdür. Bu sebeple siyasetin içinde olan herkes bir şekilde parayı merkeze alıyor. Kazanılan paranın miktarı arttıkça doyumsuzluğa ulaşan insan, ahlaklı ahlaksızlardan olmaya başlıyor.

Kimdir ahlaklı ahlaksızlar?

Gizli kaldıklarından emin oldukları her türlü suçu ve günahı işleyebilen insanlardır. Bahsettiğim üniversite öğrencisi iyi niyetli bir vatandaş ancak onun bu tutumunu kamuoyuna övünç kaynağı olarak sunan zihniyetlerdir tehlikeli olan. Bu tehlikeli insanlar 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu, günah işleme özgürlüğüne müdahale olarak tanımlıyor. Herkesin günah işleme özgürlüğü vardır, bunun felsefi yanını konuşalım diyen bir şahsa ne diyebilirsiniz ki… Hiçbir şey! Ancak günah işleme özgürlüğünün felsefi tartışmasını ülkenin en çok izlenen kanalında söylemesine müsamaha gösteriliyor ve alkışlanıyorsa ortaya çıkan sonuç şudur; ahlaklı ahlaksızlar sadece bir tane değil!

Mavi,pembe,sarı gözlük takıp karda gezinen insanları düşünün. Varsayalım ki gözlüklerini hiç çıkarmıyorlar. Bir gün karın gerçek rengini bilebilecekler midir?