“Nerede tükettin ömrünü?”

Bu soru din kavramı içinde yer buluyor kendine. Ama aslında hayatın tam merkezinde. Günlük tecrübelerin sonsuz sayıda sırları vardır. Her insan bu sırrı çözen değildir. Çözmek için ise düşünmek yeterli olmaz. Tecrübelerdeki sır doğruyu bulmaktır.  Zihni uyanık tutmak gerekir. Bunun için sadece kahve, hastalık, uykusuzluk gerekmez. Sefalet de en az bunlar kadar katkıda bulunur. Sefalet geçici bir durum değildir. Her halükarda hiçbir şeyinizin olmayacağı, soluk almak için dahi mücadele etmek zorunda olduğunuz bir fetih sürecidir.  Bu korkunç tanıma rağmen bu yeryüzünde kendi tercihleri ile yoksulluğu seçen insanlar da yaşamakta. Azınlıktır onlar. Başkaldırıları içten gelir. Hiçbir sahteliği kaldıramaz, inandığı yol uğruna aç kalmayı göze alır.

Günümüz modern çağında her alanda paraya secde eden milyonlarca insan görmekteyiz. Bilhassa ülkemiz açısından değerlendirirsek basın ve medya bu konuda maksimum seviyede diyebiliriz. Gazeteciliği, halkı yönetme aracı olarak kullanan medya patronları ve gazeteciler var. Nicelik bakımından oldukça fazladır bu kesim. Yüksek tirajlı, düşük kültürlü gazetelerin en mühim araçları ise gazetecilerdir. Kurulan düzene uyum sağlayan insanları tercih ederler.  Bu çembere dahil olmak istemeyenler ise onlar için ötekidir, zavallıdır her zaman. Çemberin dışında kalmayı tercih eden gazetecilere dışarıdan baktığınızda ise görünenin bambaşka olduğunu hemen anlamak mümkündür. Hak uğruna kendi hayatını feda edenlerdir aslında. Bu nadir insanlarla karşılaşmak, tanışmak zordur. Ben bu konuda kendimi şanslı buluyorum. Çünkü Samsun'da uzun yıllardır gazetecilik yapan ancak çembere dahil olmayı reddettiğinden dolayı zorluğu seçen birini tanıyorum. Öyle ki kendisi güçlü sermayelerin karşısında teknik bakımdan nitelikli olmayan bir haber sitesi kurarak doğru haberciliği yapmaya çalışmıştır. Samsun'da bir dönem oldukça ses getiren “OrtakAdalet” haber sitesi  şuan aktif yayın yapamıyor olsa bile paranın gücü karşısında örnek bir mücadele vermiştir.. Bu mücadelenin kahramanı ise Bülent Karslıoğlu'dur. Bu mücadelenin zorlu sürecine bizzat şahit olan biri olarak sitenin yayın hayatına tekrar başlamasını ümit ediyorum. İhtiyacımız olan doğruluk kavramına hasret bir arayıştır ümit edilen..Tüketilenin sadece madde olduğunu düşünmek yanıltıcıdır çoğu zaman,  insanlar da tüketiliyor bir başka insan tarafından.

Bu yazının ortak adaleti içinde barındıran, harekete geçemeyen güzel insanlara güç olması dileğiyle.