AKLIYOR MU KABULLENİYOR MU?

 Samsun İl Özel İdaresi'nde bazı ajans ve dergilerle kuruluşlara yapılan yüksek miktarda ödemelerin yargı konusu olması ve ardından müfettiş soruşturması ile araştırılmasının yankıları sürerken olayın muhataplarından olan bir firma yetkilisinin ilanları da dikkat çekiyor.

Yargı olayı gerçekleri ile ortaya çıkaracak ve varsa suçlular cezalarını çekecekler. Ancak gazetelere verilen ilanlarda kullanılan FELSEFİ ve EDEBİ ! dil ne demek istediğini anlatamıyor. Bu bir savunma ise, neden sade ve yalın yazılmadı. Değilse ne yapılmak isteniyor anlamadım.

Ama hakkını vermek gerek kaleme alan çok okumuş, araştırmış ve o yazıya çok emek vermiş. Kişi kendisini ve firmasını aklıyor mu yoksa soruşturma konusu yapılanların doğru olmadığını kabul mu ediyor?

Hele de 2 cümleye çok takıldım:"Muharrir gazete köşesinde kendini meşhur etmek için değil,fikrini meşru etmek için vardır. Yani bilmem KİMİN ALIN KARASINI değil, yürek yarasını yazmalıdır."
"Ücrada kuytuda işlenen ve kişiye ait bir fenalığın üzerindeki tecessüsü (Belli etmeden kendisini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma, anlama merakı) kaldırıp, yarı çıplak cemiyet meydanına atmak uyarıcılık olmasa gerek."


Alın karası ile kastedilen ne? Yürek yarasını zaten tüm gazeteler ve gazeteciler dile getiriyor.Ücrada kuytuda işlenen ve kişiye ait bir fenalık nedir.Gazetemizin ve bir diğer gazetenin yazdıkları mı? Tecessüs (Belli etmeden kendisini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma, anlama merakı) derken Özel İdare'de yaşananların kimseyi ilgilendirmediği mi söyleniyor?

Kamu parasını haksız yere veren ve alanların yaptıkları herkesi ilgilendirir. Başkasını bilmem ama sade bir vatandaş olarak ödediğim vergilerimin birilerine peşkeş çekilmesi beni özellikle ilgilendirir.İlanında gazetecilik dersi de veren arkadaşımız daha açık bir dil kullanarak ilan verirse hem ilanı alan gazeteler kazanır, hem de ne denmek istediğini ben dahil herkes anlar. Lafı dolandırıp felsefe ve edebiyat yapmaya gerek kalmaz.




Anıtkabir'i 10 Kasım'da 413 bin 568 kişi ziyaret etmiş

Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde 10 Kasım günü Anıtkabir'e gelen ziyaretçi rakamını açıkladı.Buna göre 10 Kasım Cumartesi günü Anıtkabir'i 413 bin 568 kişi ziyaret etmiş.
Geçen yıl 10 Kasım'da Anıtkabir'e 181 bin 64 kişi gelmiş. 2010 yılı 10 Kasımı'nda ise bu rakam 198 bin 544. Ekim ayında Anıtkabir'e gelen ziyaretçi sayısı ise 240 bin 577 . Bu sayıya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndaki yoğunluktan dolayı belirlenemeyen ziyaretçi sayısı dahil edilmemiş. Fazla söze ve bazı şeyleri zorlayarak ortamı germeye gerek var mı?


BDP Apo'nun heykelini dikecekmiş


Geldiğimiz noktaya bakın. Fikir suçlçsu gazeteciler, teröristler ve terörle savaşan askerler cezaevinde. Darbe bölücülük , çete suçlaması ile karşı karşıya. Polis yumruklayan, hakaret eden ve de ülkemizi bölmek istediklerini açık açık söyleyen, bunun için silaha sarılıp çoluk, çocuk , kadın asker şehit eden yok eden örgütü destekleyenler serbest.

Hatta bu serbestli o boyutlarda ki adamlar bebek katili Apo'nun heykelini dikeceklerini söylemişler. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dün açlık grevi yapanları ziyaret için gittiği Mardin'de "Kürtlerin katili Kenan Evren'in posteri asılıyor da Öcalan'ın posteri niye asılmıyor? Kürt halkı önderinin posteri niye asılmasın? Bal gibi asarız. Biz daha önder Apo'nun heykelini dikeceğiz heykelini" diye konuşmuş.

O heykeli biz nereye dikeceğimizi biliyoruz Sayın Demirtaş,Sen kaygılanma.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Coşkun Özbek Arşivi
SON YAZILAR