Türkiye sanayici iş adamaları derneğinin uzun bir aradan sonra yeniden çıkarmaya başladığı GÖRÜŞ Dergisinin kapağına oturtulan Resim"de,

"Anayasa değişse de siyaset değişmeyecek" başlığı altında yüce meclis çatısında görüntülenen milletvekillerinin meclis sıralarında ki koltuklara, Recep Tayyip Erdoğanları, Deniz Baykalları, Devlet Bahçelileri tek yüz ifadeleriyle kapak yapan GÖRÜŞ dergisinin yayın ekibini kutluyorum.

Daha önceki köşe yazılarımda da sıkça vurguladığım gibi milletvekillerimizin lider sultasında kaldıklarından seçildikleri bölge halkının beklentilerinden, ülke ve memleket meselelerinde olduğu gibi halkın sorunlarından ziyade parti ve kendi geleceklerinin hesabı içinde hareket ettiklerine şahit oluyoruz.

Lider sultasından kurtulamayan görüş ve eleştiri getiremeyen kanun ve yasa tekliflerinde Parmakçılıktan öte gidemeyen vekil, kimin adına yüce mecliste görev yapmaktadır?

Türkiye"nin zenginler kulübü olarak adlandırılan ve yeri geldiğinde siyasete müdahale ederek kimi liderlerle zıtlaşmayı dahi göze alan TUSİAD;

Anayasa değişikliği paketinin meclise gelmeden evvel Görüş dergisiyle siyasetçiye ve siyasete bakış açısını yansıtırken,

Siyasi parti ve sendikalarda oluşan lider sultası ve tek adamlığın kalkması için, siyasi parti ve sendika yasasının da değişikliğe alınmasıyla ilgili bir mesaj niteliğindedir.

" Parlamento"da yetkilerini siyasi liderine devretmiş bir milletvekili, katılımcı çoğulcu demokrasinin faziletlerinden nasıl söz edebilir”?

Demokratik ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde, Demokrasinin gereği seçimle yüce meclise gönderdiğimiz milletvekillerini neden halk belirleyemiyor?

Geçmişte merhum Sakıp Sabancı"nın siyasi liderlerin yüzüne karşı,

”Padişah gibisiniz”. “Artık gidin ve değişime yenileşmeye imkân verin” diyerek eleştirirken,

Bu gün ne kadar haklı olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz.

Sayın Başbakan sık, sık demokrasiden ve insan haklarından söz etmesine rağmen, Anayasa değişikliğinde siyasi parti ve sendikalar kanunu ihmal edilmiş,

Demokrasinin ruhuna aykırı yürürlükte bulunan %10 seçim barajına ise, hiç değinilmemiştir.

Lider sultasından ve parmak kaldırmaktan kurtulamayan yüce meclisi işgal eden milletvekilleri, Gerçekte milleti ne kadar temsil edebilmektedirler?

12 Eylül 82 anayasası nasıl askeri bir vesayet teşkil ediyorsa, bu son bu anayasa değişikliği paketi de AKP"nin vesayetini taşımamalı.

Siyasi parti ve sendika başkanları adeta bir kral gibiler. Seçim yasalarının daha çağdaş hale getirilerek demokrasiden hak ve hukuktan söz ederek halkın oyuyla meclise gönderdiğimiz vekilleri, liderin emrinde lidere boyun eğmiş olarak görmek istemiyoruz.