ARTIK SİLKİNİYOR MU?

Dün CHP'nin Atakum ve İlkadım Belediyelerinde yapılan operasyonlar için gövde gösterisi gibi yaptığı basın açıklamasına katıldım. Bir basın açıklamasında salona sığmayan CHP'nin sokağa taştığına tanık oldum. CHP elbet salonlara sığmazdı, ama son zamanlarda sanki ölü toprağı serpilmiş CHP'nin silkelenme çabaları içinde olduğunu görmek bile insanı heyecanlandırıyor. Daha 6 gün önce doğum gününü kutlayan Başkan Ersoy Üstay, ayaklarının altına konulan taburenin üstünden haykırıyor:"Atakum Belediyesini itham eden hiçbir iddia söz konusu değildir" diye.

Yılların siyasetçisi Atakum'un ilk ve değişmez başkanı Metin Burma duygusallaşıyor konuşurken. Boğazının düğümlendiğine tanık oluyorum. Alkış ve sloganlara sığınarak konuşmasına ara vermek ihtiyacı hissediyor. Burma, "Yapılan linç kampanyası tutmadı. Ama Türkiye'nin heryerinden Avrupa'dan arayan insanlar 'Atakum'da ne oluyor' diye sordular. En acısı da sabah hiçbişeyden habersiz trafik haftasına katıldım. Deniz kafede yanımdaki misafirimle beraber televizyon izlerken 'Şok... Atakum'da operasyon 26 kişi gözaltında' haberini görünce şaşkına döndüm. Benim yerime koyun kendinizi. Neresi bu atakum diye sordum kendime şaşkınca." diyor. İnsanların artık "bir şey yapmalı"yı çok gür şekilde telaffuz etmeleri; Hürriyet Sokağı doldurmaları, milletvekilleri Haluk Koç ile İhsan Kalkavan'ın mesajlarına tutulan alkışların silkinmenin bir işareti olduğu izlenimi uyanıyor bizde. Umarız yanılmayız!

Ersoy abi, "Atakum Belediyemize reva görülen bu karalama çabaları ve benzerleri ne yazık ki ülkemzin değişik yörelerinde ve özelliklede CHP'Lİ Belediyelerimizde yaşanmaktadır. Buna karşılık çok ciddi delillerle haklarında soruşturma açılması için suç duyurusu yapılan bazı AKP'Lİ Belediyelerle ilgili olarak hiç bir işlem yapılmamaktadır. Hakkın hukukun çiğnendiği, namuslu insanları karalama ve onları mağdur etme çabalarının amacı, yaklaşan yerel seçimler öncesi muhalif belediye yönetimlerini yıpratmak ve zan altında bırakarak gözden düşürmektir." diye haykırıyordu adeta.

Tanıdınız mı?

EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA

Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza  tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. dünkü fotoğrafımızdaki kişi Samsun'nun 50 yıllık berberi Camalettin Atak İlker Mehmet Kayhan idi. Doğru cevabı veren oldu. Balık-ekmek kazandı. Bugünkü fotoğrafımızı tanıdınızsa Bize bildirin. Cevaplarınız için adresimiz [email protected] veya [email protected]. Tel: 420 04 28 Emir Balıkçılık Market Tel: 435 50 51

GÜZEL SÖZ

'İşinizin çok önemli olduğunu düşünüyorsanız, bu sinirlerinizin ciddi biçimde bozulduğunun en açık göstergesidir.'
Bertrand Russel

Günün Fotoğrafı

OSMAN

Alevi mahallesinde dolaşırken bakmış, bir kadın, altı yedi yaşındaki çocuğunu çağırıyor:  Osman... Osman!..
Aleviler, bilindiği üzre, Hasan, Hüseyin, Haydar gibi adları severler de Osman'ı tutmazlar. Bizimkinin garibine gitmiş, merak etmiş, çocuğun anasına sormuş:
- Osman adı nerden geliyor?..
Kadın:
- Bir oğlum oldu, adını Hasan koydum, öldü; ikinci çocuğuma Hüseyin dedim, öldü. Bu üçüncüsünün adını Osman koyayım da ölürse, bizden eksilmesin dedim...

OTHANA KATKILARIYLA

Bugünkü sorumuz "Herkese Kafa Lazım" kitabından ve şöyle: Bir işletmenin torna atölyesinde kurşun parçaları torna edilmektedir. Torna edilen her parçadan küçük bir parça artıyor. Altı parça oluşturduktan sonra arta kalan yonganın eritilmesiyle yeni bir parça elde ediliyor. Bu şekilde 36 kurşun parçasından kaç adet parça oluşturulur?
Haydi soruyu bilin Othana'da ısırgan çorbası sizi bekliyor. Sağlık iksiri ısırgan çorbası. Hatice Hanımın lezzetli çorba ve yemekleri sizi bekliyor arkadaşlar. Geçen hafta bir bulmaca çözdürmüştük. Okurlarımıza teşekkür ediyoruz bulmaca sevdikleri için. Doğru çözen arkadaşımız Sami Demir oldu. Othana'da ısırgan çorbası hazır kendisini bekliyor.

KALEM SİZDE

Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
"Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında... Dost kolay kazanılırmı ki seni kolayca reddedebilsin????
Şükrü Kumbasar
****

“Korku gelecek bir kötülüğü beklemedir” diyen Eflatun aynı zamanda “Korku köleliktir” diyor. Ya Mevlana ne diyor: “Testi taştan korkar”
Gülsüm Urfalı
****

Bu kavşakta olan kaza haberi ve ölen yaralanan vatandaş sayısı onları aştı.Cinayet illa silahla olmuyor sayın yetkililer.İşte dün akşam ölen vatandaşın katilide sizsiniz.Kimler suçlu? Belediye,Karayolları,İl trafik komisyonu.Eğer hala bir önlem almayacaksanızsizin vicdanınızdan şüphe ederim.
Ceyhun Karamangil
****

Şevki Yıldırım'ın Objektifi

YARDIM

Yargıç kaynanasını dövmekten sanık İdris'i yargılıyordu.İdris'in tanığı Temel'e sordu:
-"Bu adamı kaynanasını döverken gördün mü.?"
-"Gördüm hakim bey."
-"Peki niçin müdahale etmedin.?"
-"Yardıma ihtiyacı yoktu hakim bey,rahat rahat dövüyordu.

OLAY MAHALLİNDE YOKTUM
  
Rize'de bir bina depremde yıkılıyor. Mahkeme kuruluyor, müteaahhit aranıyor ama yok. Adam kaçmış.
Savcı, hakime dönmüş:
“-Davayı açtık usulüne uyduralım. Kumu tutuklayalım”
Kum huzura getirilir ve kendini savunur:
“- Hakimim, ben suçsuzum. Tek başıma ne yapabilirim ki. Çakıl var beni tutan onu tutuklayın”
Çakıl'ı çağırıyorlar.. O da ağlayarak:
“- Hakimim ben suçsuzum, bizi bir araya getiren çimento var, asıl onu tutuklayın”
Çimentoyu huzura alırlar ve suçunu söylerler.
Çimento da kendisini savunur:
“-Sayın hakim, ben de diğer arkadaşlar gibi suçsuzum, asıl suçlu demirdir”
Mahkeme hepsini beraat ettirir, demir'in tutuklanmasına karar verir. Demir de karara itiraz eder:
“- Sayın hakimim beni tutuklayamazsınız”
Hakim:
-“ Neden miş o?
-“Çünkü ben olay yerinde yoktum.”