Aşk imiş her ne varsa alemde
Ben yürüdükçe sana
Derinleşiyor uçurumlar
Sarp yokuşlardan aşağı
Aşkın nasıl bir şey olduğunu Mevlana"da görmek gerekir zannımca, çünkü o gerçekten bir aşk adamıdır. Onun için dönmüştür, pervane olmuştur. Nasıl dönmesin ki kim var etrafında dönülecek. Biri var mı? En sevdiği Şems"te ortadan kaybolunca dönmüş kendi etrafında, kendi etrafında dönerken bütün varlıklarla beraber onun etrafında dönmüş. Aşk insanı döndürür. Hem türlü hallere hem türlü davranış biçimlerine. Âşık ta akıl aranmaz. Aşk gelince akıl çıkar gider.
Bir gün uzun yoldan biri gelmiş ve Mevlana"ya;
"Şemsi gördüm, Şems'ten haberlerim var" demiş.
Adam Mevlana'nın huzuruna çıkmış
Ve anlatmaya başlamış
İpe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
Mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
"Anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler niye hırkasını verdiğini merak ederek.
"Ben" demiş,
"Yalan haberine hırkamı verdim"
"Doğru olsaydı anlattıkları, canımı verirdim."
Evet, Mevlana sevdiği için canını vermeye bile razı. Artık kimse sevdiği için böyle düşünmüyor. Şairin dediği gibi kimsenin etinde şirpençe çıkmıyor sevdiği kızı alamayınca. Aşk yitiyor, aşk yittikçe tükeniyoruz. Daha beter saplanıyoruz yeryüzüne. Her gün biraz daha insan olmaktan çıkıyoruz. Aşk yoksa aslında insan da yoktur ortada. Ne diyelim; Aşkla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.