Baca temizliği

ra geldi bize

100 bin sterlin tazminat alabilmek için kız arkadaşının bacağını kıran İngiliz Gordon Thompson, 3 yıl hapse mahkûm edildi.

"Mahkemeye sunulan deliller arasında, kızın sakinleştirici ilaçlar içtikten sonra yere uzandığı ve aşçılık yapan cüsseli sevgilisinin bacağının üstüne zıpladığı anı gösteren video görüntüleri de bulunuyor. Gordon Thompson, kız arkadaşı Elizabeth Hingston"un üzerine yıkılan duvar yüzünden yaralandığı iddiasıyla belediyeden tazminat istiyordu. Ancak hâkimin duruşmada izlediği videoda, Hingston acıyı hissetmemek için bir şişe Pernod içtikten ve Valium hapı yuttuktan sonra yere yattı. Sol bacağını iki tuğla arasına yerleştirdi. Thompson iki ayağıyla üzerinde zıplarken çıkan kemik çatırtısı mahkeme salonunda bile yankılandı."

Her seçim bir kaybediştir aslında.

Ne değişti de bu duruma düştük biz. Önce sağlık gerisi boş derken sağlığımızı da pazarlar olduk. Kendi kendimizi tüketmek adına bir yarış içerisindeyiz. İnsanoğlu hep mücadele edecek bir şeyler arayıp bulmuştur yeryüzünde. Da ile mücadelesinin sonunda gelinen nokta malum. Tabiatın dengesini bozduk. Artık sıra kendi kendimizin dengesini bozmakta.

Sevdiğinin kılına zarar geldiğinde sevenin kalbi kırılırken, ayağını kırar hale geldik bugün.

Ne için?

Anne, babalarımıza isyan eder olduk. Öfkemizden ilk nasibini alanlar bizi sevenler oldu. Sevgilerini pahalıya ödettik onlara, bize sonradan çok pahalıya mal olacağını bile bile. Kucaklamak yerine ninni söyleyen dilleri kestik. Bir hiç uğruna boğazladık onları. Farklı olduğumuzu söyledik dağda ki çobandan. Onlar gökteki yıldızlardan daha uzaktılar bize. Öyle sandık. Kendimizi daha korunaklı hale getirebilmek adına yaptık tüm bunları.

Dağda kalmış iyi ki o çoban. Yıldızlara uzansın gece yarıları bize nisbet yaparcasına. Kendi küçük dünyasında her zaman büyük kalsın.

İnsandır en yüce değerleri yaratan.
    Sevdayı
sözgelimi,
    erdemi, özlemi, özveriyi,
    umudu, şefkati, dü
şü...
    Yasamı
tanıdıkça kendini tanımlayan... İnsandır...
    Ve fakat
    yakalar yakalamaz uygun bir an
    bulur bulmaz dengini
    durmaz
    tümünü
    haraç mezat pazarlar...
    Soylu mu soylu, huylu mu huylu;
    hı
rsız mı hırsız, arsız mı arsız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR