Eski kültürümüzde “Bilmece ve Bulmaca”nın önemli yeri vardır.Yaşı ellinin üstünde olanlar hatırlar ;özellikle de “soğuk  kış günleri” sımsıcak bir ortamda,karşılıklı soru/cevap şeklinde başlayan ,ev halkının ortak katılımı ile oluşan kurmaca zeka oyunu ,kelime cambazlıklarını  hünerli sözcüklerle ortaya dökerlerdi…Saatler akıp gider..zaman durdurak bilmezde…

Siyasetimizde “aday”lıkların belirlenmesinde “kamuoyunu meşguliyet bakımından” bu yolu kullanan tek Parti , Adalet ve Kalkınma Partisi"dir.

Geçen 6 yıllık süreçte milletvekilliği / belediye başkanlığı aday belirlenmesinde göstermelik kriterler sayılsa da “imam” bildiğini okuyor.

Panderanın kutusunu açan Sn. Tayip Erdoğan"dır. Cumhurbaşkanlığı seçimi süresinde yaşananları hatırlayınız.Aday üzerindeki polemikler…,tahminler…,Bilmece/bulmaca oyunları…hafızalardadır.Yine aynı senaryo,aynı senaristin kaleminden oynanmaya çalışılıyor.

Ankara ,Büyükşehir Belediye Başkanı, Melih Gökçek olacak mı? Olmayacak mı? Olsa ne olur? Olmazsa ne olur? MHP ve CHP"nin adayları belli oldu , kıyamet mi koptu.

Yok.Melih Gökçek"in durumu farklı.Bir kere karşısında aday adaylığını açıklayan var.Hem de iki kişi.Keçiören ve Altındağ Belediye Başkanları..Orada bir yarış,tercih olacağı/olduğu aşikar.Önceden belirlenmesinin bir takım sakıncaları olabilir.Küskünlük ,kırılma ,ayrışma yaşanmaması için böyle bir yol izlenebilir.Parti politikası der ,geçeriz. Ancak,Melih Gökçek"ten vaz geçilemez.Sn.Tayyip Erdoğan , Sn.Erbakan"a karşı bir dönem içinde/başında bulunduğu hareketin  bir başka tekerrürüne izin vermez ,diye düşünüyorum.Daha  açıkçası,daldaki iki kuştan eldeki kuşun kıymetini takdir edeceği kanaatindeyim.

Tırnak içinde söylemek gerekirse, Melih Gökçek ,konusunda üç adaylı yarışın “demokratik görüntüsünden ziyade” mevcuda bir uyarı,ayağını denk alması yönünden bir “hatırlatma ! olabilir.

İstanbul seçimlerini hatırlayınız.Üç farklı isimle devam edilmişken,bu sefer de Kadir Topbaş"la “yola devam” kararlılığını gösteren İrade, Ankara"da mütereddit olması fazla yadırgatıcı gelmiyor bana.

Bir başka yönden küçük bir ayrıntıyı söylemeliyim.Melih Gökçek ve diğerleri halen görevde olan Başkanlardır.Tanıtım,reklam ve seçmen ilişkilerinin finansmanı devlet /kamu bütçesinden bir şekilde karşılandığına göre sonuçta AKP"nin seçmenine ,vatandaşa ulaşılıyor olması bir avantajdır..Medyada her üçü bol bol yer alıyor.Rakip partilerin adaylarının kısıtlı bütçeleri,”medya karartması” ve hepsinden önemlisi ekranlarda haklarında ileri sürülen iddialara cevap verememe zorluğu önemli bir avantajdır..

Kısaca ,AKP siyasette bulmaca ve bilmece ile gündem saptırmada ustalığını sergiliyor.

Gündemin önemli başlıkları güme gidiyor.Son iki aydır.”Dişli” ile başlayan “Fırat” ile süren ve Gökçek"le noktalanan CHP"li Kılıçdaroğlu" nun  “yolsuzluklarla ilgili  tartışmaları” ardından  “Kim nereye aday olacak ?”veya “olmalı” polemikleri “asgari üçret ve işsizlik,cinnet /cinayet ,son olarak İsrail Başbakanı Olmet ile yapılan görüşmelerin gölgesinde kaldı.Şanlı  basınımıza yansıyan tek bir cümleden haberi olan var mı? Belediye başkanlığı söz konusu olunca günlerce /haftalarca yorumlar..haberler …polemikler….

AKP , Melih Gökçek"ten vaz geçemez.!!!AKP ,Ankara"yı kaybetmeyi göze alamaz.Riske giremez.Aksi bir durumu ”hezimeti” göğüsleyecek bir babayiğiti göremiyorum.

Ankara"nın adayı -aday adayı bile değil-,tek adayı Melih Gökçek"tir.Çünkü o,Ne Mir Dengir Fırat"a, ne Abdüllatif Şener"e ve ne de A. Müfit Gürtuna" ya ,hele hele Bülent Arınç "a benzemez...Sayın Cumhurbaşkanı A.Gül"ün bir başka kodudur.O farklı bir gelenekten geliyor. Altyapısı “biat” kültürüyle  değil,bulunduğu ortamı kendine özgü ,uygun ortama getiren ,etken bir hareketten geliyor.

Gelelim Samsun"a.

Aynı taktik burada da uygulanıyor!.

AKP"nin adayı ,Yusuf Ziya Yılmaz"dır.Alternatifsizdir.Yürekten başka isimler geçse de dilden dökülemez.

2004 ü hatırlayınız. AKP"nin 7 milletvekili çıkardığı bir ilde ,hakkında kendisinin de bir şekilde müdahil olduğu “Araştırma ve Soruşturma Komisyonunda ”hatta-bir vekile karşı olmadık sözler sarf edildikten sonra , bu kişinin Aday olmasını engelleyemeyenlerin, teşkilat içinde sözü geçmeyenlerin,Yukarıya erişemeyenlerin  bugün kendisine “istemezük”cülük oynamaları traji-komik bir sorun ki , izaha muhtaçtır.

Dün“bükemedikleri eli ”öpenler ,   bugün /yarın  yeniden aday olursa ve de seçilirse ne yapacaklar ?

Adı üzerinde sipekülatif yorumlar yapılan Yusuf Ziya Yılmaz"ın dışında “Ben de Adayım !” diye ortaya çıkan biri var mı?Yok !.

Adı ,diğer partiler veya Parti temsilcilerce ,kimi zaman “uyduruk” ad altında “asparagas” haber yapılmasının sebebi hikmeti ne olabilir?

AKP"nin “Bilmece Bulmaca “taktiği!.Varsa oyunu bozacak,oyunun içinde olmadığını kanıtlayacak birisi ,o ancak Sayın Yusuf Ziya Yılmaz olabilir..

Bu, reklamın iyisi kötüsü olmaz ,deyip geçiştirilemez.Çıkıp “Ben adayım!” demeli.Ben yoklamaya ,denemeye ,sınamaya tabi olmam.demeli.2004 yılında AKP kriterlerine uygunluğum tescillendiğine göre yine aday olmamda bir beis olamaz.demelidir.Diğer seçilmişlerden benim eksiğim yok,fazlam var,demelidir.

Bir ekleme yapayım. Sn. Yusuf Ziya Yılmaz"ı atanmışlarla karıştırmak fahiş hata olur.Vali"ye ,Kaymakam"a,Hatta haritadan yer beğendirilen M. Eğitim Müdür"üne C.Savcısına benzetilemez.Kararname altı imzayla  :“aldım seni!” diyemezsiniz.Ardındaki yüzde 46.47 oyluk halk desteğini göz ardı edemezsiniz.

Siyasette olmaz olmaz.”Dün dündür bugün bugün” diyebilirsiniz.Ortaklık bozuldu da diyebilirsiniz.Ammaa !Olabilecek sonuca katlanacak,kendini /geleceğini çizecek,siyasi kariyerini” bilmece bildirmece siyasette kaydırmaca” oynamak isteyenlerin çıkacağını hiç sanmıyorum.

Belki bu yazının yayımında AKP Büyükşehir adayını açıklamış olabilir.Farklı isim olacağına inanmıyorum..Ben AKP"nin başka bir aday çıkarabileceğine de inanmıyorum.