BİZ Mİ HATALIYMIŞIZ; ACABA!

Evet, bir savunma yaptık;
Hep üzerime geldiler;
Bir tane beni savunan olmadı.
Bu bir demokrasi örneğidir.
İlle de senin dediğin olmaz.
Olmadı diye kimseye kızmak;
Hakkımız değil…
Ama ben düşüncemden caymış;
Değilim.
Yeğenim “hiç üzülmedim” diyor.
Çıldırasım geliyor.
Ben iyi biliyorum;
Okul yıllarında;
Çektiği çile… sıkıntıları;
Zeytinlik mahallesi karşı tarafındı.
Mesela Kadıköy Mahallesi;
Ötekilerin elindeydi.
Yaya okula gidenler;
Yolda olmadık… umulmadık;
Manzaralarla karşılaşabilirdi.
Her an ölüm korkusu…
Eli sopalılarca şaplaklanma;
Hiç ihtimal dışı değildi.
Yeğenim, kefen koltuk altında;
Hergün öyle gider gelirdi.
Okula yaya olarak da…
Şimdi Evren Paşa cenaze namazına;
Katılım olmamasına;
“Hiç üzülmedim” diyebiliyor.
Sıkılmadan… üzülmeden…
980 12 Eylül ertesi sabahı;
Gözaltına almalarda;
Türkiye’mizi fuzuliden kana bulayan
Aşırı uçları… solcu-ülkücüler;
Olmuştu.
Eli silahsız olmuş;
Benim gibiler zarar görmedik.
Solcu şehit-ülkücü şehit…
Alıp-verenler gözaltına alınmıştı.
Cezaevinde aynı hücreler konmuşlardı.
Doğruydu; neden?
Çünkü şimdilerde;
Kılıçdaroğlu-Demirel paslaşmaları;
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin için;
Kılıçdaroğlu-Bahçeli elele tutuşmaları;
Evren Paşa’nın haklılığının göstergesi…
Ben Evren Paşa’ya oy vermedim.
82 Anayasasına da oy vermedim.
Ama asker olarak dik durdu.
Bir soldan-bir sağdan dedi.
Uyguladı.
Yanlış yaptı belki;
Ama 27 Mayıs İhtilalini yaşadık.
Müslümanlar çok zulüm gördü.
Evren Paşa başörtüsüne;
İzin veremezdi.
O Paşa’dan onu bekleyemezdik.
Zaten Emekli Ergenekon Çetesi;
Asker ve savcıları yalan medyanın;
Askerleriydi.
Boyalı basın tröstleri…
Medya kartelleri hav hav ettikleri gibi;
Silahsız askerler tankları yürütüyordu.
Evren Paşa bir şey yapamazdı.
Din kültürü ve ahlak bilgisini;
Zorunlu yapma mücadelesi vardı.
Bir insan ne yaparsa yapsın;
Cenazesine katılmak;
Bir insanlık görevidir.
Alenen hakaretler eden
Yargıtay Başkanı İmran Öktem,
"Tanrıyı da insan yaratmıştır" demiş;
Nurculuk aleyhine ağır sözleri vardı
Mayıs 1969’da ölen İmran Öktem
3 Mayıs’ta cenaze merasiminde;
Maltepe Camii’ne getirilmiş;
kılınan öğle namazının ardından
cenaze musallaya konmuştu.
“kara sakallı bir adam:
“Allah!
Allahsızın cenaze namazı kılınmaz!”
diye bağırmış
Ali Uyar adlı bir kasapta elinde
“Bu adamın cenazesini;
Moskova’ya gönderin.
Namazını Lenin kılsın” pankartı vardı.
imam da “Namazı kıldırmayacağım”
demiş; kaybolmuştu.
Ankara Müftüsü “ Böyle bir şey yok.
Bizim imamlarımız kıldıracak,
arkadaşlar görevlendirildi ”demiş;
ancak namaz kıldıran olmamıştı.
İsmet İnönü:
“Namazı kılınacak kılınmadan gitmem”
demiş bir imam getirilmesini istemişti.
Ancak CHP il başkanının getirdiği imam;
camiye girmiş ve çıkmamıştı.
bir vatandaş İsmet İnönü’ye
“Ben namazı kıldıracağım” demiş
fakat İnönü yanındakilere
“Kıldırmayın namazı başka imam bulun”
demişti. Yargıtay üyesinin kardeşi İnönü’ye:
“Paşam benim imamlık iznim var.
60 yaşından sonra okulunu bitirdim”
demiş ve namazı kıldırmıştı.
                          Demek istediğim şu ki,
Bu olaylar tek değildir.
Çok şeyler yaşanmıştır;
Ama Evren Paşa’nın;
Bunu hak etmediğini;
Halen savunuyorum.
Beni en fazla üzen;
Cumhurbaşkanımızın katılmamasıdır;
Çünkü Evren Paşa ve Özkök Paşa;
Dik duran kişilerdi.
Tıpkı Cumhurbaşkanımız gibi;
Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız;
Bu oyuna gelmemeliydi.
Eski Türkiye’yi yıkıp;
Yeni Türkiye’nin kurucularında;
Evren Paşa’nın katkısının büyük
Olduğu kanaatini taşıyorum.