BİZE YALAN SÖYLEDİLER!
GÜZEL SÖZ
Parmağın ile beni işaret etmeden önce ellerinin temiz olduğundan emin ol
(Bob Marley)
BİZE YALAN SÖYLEDİLER!
Sağlık Sistemi $oygun Sistemine Dönüştü! 'Sağlık Reformu yapıyoruz... Herkesin sağlık sigortası olacak...Hastalandığında istediği hastaneye gidecek, istediği hizmeti alacak...Eskisinden fazla, ek hiçbir para ödemesi de gerekmeyecek.' demişlerdi. Peki ne oldu? Hele bir hastaneye gitmeyelim:
'Katılım payı' diyorlar, alıyorlar...
'İlave ücret' diyorlar, alıyorlar...
'Reçete bedeli' diyorlar, alıyorlar...
'On gün içinde ikinci defa geldin' diyorlar, alıyorlar...
'Yatak ücreti' diyorlar, alıyorlar...
'Eşdeğer ilaç farkı' diyorlar, alıyorlar...
Alıyorlar da alıyorlar.
Biz vermekten bıktık usandık, onlar almaya doymuyorlar. Ellerinden gelse canımızı da alacaklar. Sağlık sistemi soygun sistemine dönüştü. Gerçek apaçık ortada: Bize yalan söylediler!
Asıl amaçları; sağlığı paralı hale getirmek, ticarileştirmek, özelleştirmek.
Sağlık hepimiz için bir hak, oysa.Hastalandığımızda, güçsüz, çaresiz, muhtaç düştüğümüzde... Sağlık hizmetlerininhepimiz için eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir olması gerekiyor.
$igortalı $oygun:Genel $ağlık $igortası'nın (G$$) ertelenen hükümleri 1 Ocak 2012'de yürürlüğe girdi. Sosyal Yardımlaşma Vakıfları'nın önünde 'gelir testi' kuyrukları oluştu. Çünkü; bu ülkede yaşayan herkes Sosyal Güvenlik Kurumu'na ($GK) G$$ primi ödemek zorunda.
Tek istisna milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve aileleri. Yani bu halk karşıtı yasayı çıkaranlar ve iptal etmesi gerekenler kendilerini kurtarmışlar. Gerisini, hepimizi teferruat olarak görmüşler.
Böyle diyor Sevgili Dr. Cem Şahan. Yıllardır yaptığı gibi uyarıyor insanları. Tabi uyanası olanları! Uyanmak isteyenlere sesleniyor durmaksızın. Usanmaksızın. Yüksünmeksizin. Şimdi de "Yeşil kartın iptali ve Gelir testi ile Samsun'da bir çok yoksulun ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkının elden alınması ile sağlık hakkı kayıpları gözlenmeye başladı. Acilen SGK :
1-Samsun'da kaç kişiye gelir testi yapılması gerekiyordu?
2-Samsun'da kaç kişiye gelir testi yapıldı?
3-Kaç kişinin ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkı elinden alındı?
4-Kaç yoksul zorunlu GSS primi ödemek zorunda?
5-Kaç yoksul en üst düzeyden GSS primi ödeyecek ?" sorularının yanıtını istiyor vee.. Bu veriler açıklanıp, ona göre sağlık planlaması yapılmalıdır diyor..
Burasını dikkatle okuyun lütfen..
18 yaşını bitiren ve üniversiteye gitmeyen ya da üniversite öğrencisi olsa da 25 yaşını dolduran çocuğunuz varsa (çalışmasa, hiçbir geliri olmasa da) prim ödemek zorundasınız.Sadece erkek çocuklar değil, 18 yaşını dolduran (1 Ekim 2008 öncesi bakmakla yükümlü olunmayan) kız çocukları da anne, babalarının sağlık sigortasından yararlanamayacak artık.
Daha neler neler var yazdığı, söylediği sizleri uyandırmak için. Ama ben şimdilik bu kadarını aktarmakla yetineyim.
DİPLOMA NERDE BULUNDU..
Samsunlu Operatör Dr. Yılmaz Kefeli tam 50 yıldır, Genel Cerrah olarak hastalarına hizmet eden en eski doktorlardan biri.
Yarım asırlık Genel Cerrah Op. Dr. Yılmaz Kefeli, geçtiğimiz günlerde bir iş için gerekli olan diplomasını uzun aramalarına rağmen bulamamış. SSK'dan sonra çeşitli özel hastanelerde de görev alan Yılmaz Kefeli en son çalıştığı özel bir kurumdaki odasında çerçeveli olarak asılan diplomasını oradan ayrılırken çerçevesinden çıkartıp sarı bir zarf içine koyarak etejerin üstüne bıraktığını hatırlıyor. Sonra diploma bir türlü bulanamıyor. Aradan yıllar geçiyor. Geçtiğimiz hafta 33 yıl çalıştığı Gazi Devlet Hastanesi'ne giden Yılmaz Kefeli, "Geçtiğimiz pazartesi günü hastaneye gittiğimde orada yıllardır görev yapan bir personel sana güzel bir haberim var diyor. Benim uzmanlık diplomamı bulduklarını söylüyor. Nerede buldunuz diyorum Çöplükte diye yanıt veriyor. Uzmanlık diplomamın yıllar sonra o eski SSK'nın çöplüğünde üstelik de hiç yıpranmamış şekilde bulunmasına anlam veremiyorum"dedi. Şimdi uzmanlık diploması çöpte bulunan Kefeli'nin lisans diploması hala ortada yokmuş.
MURAT İLHAN VEE..
Ömer Faruk Sönmez öğretmenimin sosyal medyada payşatığı bir metni sizinle paylaşmak istedim kendisine teşekkür ederek ve affına sığınarak. "8 mart kadınlar günü nedeni ile gelen davetiyelere baktım gene aynı tekrarlar ilimizin en seçkin kadınlarına bir konferans uzun uzun erkek yöneticilerin konuşmaları ve olmazsa olmaz yemek ikramları oysa günün ortaya çıkış öyküsündeki kadınlar emekçi kadınlar proğramlarda onlar yok. Çok üzücü neden daha anlamlı proğramlar üretemiyoruz ben samsunlu karikatürist arkadaşım sayın Murat İlhan'ın çizgileri ile 8 mart kadınlar gününü anıyor kutluyorum."
Eve sevgili Ömer Faruk öğretmenim neticeten biz kadınlara günlerini göstermiş olduk ya, gerisi teferruat değil mi! Gördüler işte günlerini!!!
KUŞUMUZU VURDULAR!
Kıbrıs'ta avcılar tarafından vurulan öter ardıç kuşunun, Samsun'dan göç ettiği tespit edilmiş haberiniz oldu mu? Ben de dün gazetede okudum. Doğa Araştırmaları Derneği'nden yapılan açıklamada, 5 Şubat 2012'de Kıbrıs Karpaz Burnu'nda avcılar tarafından vurulan öter ardıç kuşunun (Turdus philomelos) 21 Ekim 2011'de, 19 Mayıs Üniversitesi Ornitoloji Araştırma Merkezi kuş halkalama uzmanı Dr. Kiraz Erciyas Yavuz tarafından Samsun Cernek Kuş Halkalama İstasyonu'nda halkalandığı belirtilmiş. Emir Emirzade adlı duyarlı bir vatandaşın bilgilendirmesi üzerine kuşun, bacağındaki ''DA 06178'' kodlu halka sayesinde tanımlandığı kaydedilen açıklamada, Karadeniz kıyılarında yerli tür öter ardıçların genellikle genç bireylerinin, kışı geçirmek için Türkiye'nin iç kesimlerine ve Kıbrıs, Tunus, Libya, Mısır, İsrail, Lübnan kıyılarına kadar göç ettikleri ifade edildi. Avrupa ve Asya'nın en önemli kuş göç yolları üzerinde bulunan Kıbrıs'ta kafesler, yapışkanlı çubuklar ve ağlarla yapılan yasadışı kuş avcılığının, özellikle göç döneminde kuşlar için büyük tehdit oluşturduğu anlatılan açıklamada, her yıl milyonlarca kuşun, bu metotlarla avlandığı kaydedildi. Açıklamada, halkalı bir kuş bulunması halinde, Ulusal Halkalama Programı Koordinatörü (UHP) Doğa Araştırmaları Derneği ile iletişime geçilerek, kuşlarla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara katkıda bulunulması istenmiş. Bizi okuyorsanız bilmenizi istedim.
YAYINDA
Samuel Beckett'in bir sözünü koymuş "Hep denedin. hep yenildin. olsun. yine dene. yine yenil.daha iyi yenil." dediği. Sonra mealini yazmış kendisi "Verdiğin her mücadelenin sonu yenilgi gibi görünse de aslında en büyük kazanımındır, değerini bilirsen." diye. Sözünü
ettiğimiz kişi Canan Yılmaz. Bun dan önce de söz etmiştim de bana soranlar bile çıkmıştı maksadımın ne olduğunu. "Her son yeni bir başlangıçtır hayatta." diyor o. Sonra da "Önemli olan üç kuruşluk çıkar için çakallarla dans ederek zaman kaybetmek ve insanlıktan çıkmak yerine boyuna denk ya da boyundan uzun insanlarla dans etmeyi bilmektir. Öğreneceğim bir kelimenin kölesiyim. İnsan kalabilmenin heveslisiyim." diye de ekliyor. Ne diye yazıyorum bunları? Şunun için: Canan Yılmaz şimdi bir internet sitaesi kurmuş samsunanaliz.com internet gazetesi bugün yayın hayatına başlıyor.
Canan Yılmaz "Yerelle başladığımız güvenilir, tarafsız ve kaliteli basın ve tanıtım hizmetlerimizde istikrarı yakalayarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediğimiz sitemizde Samsun'un potansiyelini her alanda tanıtlamayı, anlatmayı ve analiz etmeyi amaçlıyoruz" diyor. Canan Yılmaz'ın bugün doğum günü. samsunanaliz.com da bugün doğuyor. Samsun için hayırlı ve uğurlu olsun. Her doğum güzel geleceğin habercisidir derler.
SAHİ Mİ YAAA!..
(S)evgi,
(A)şk,
(M)utluluk,
(S)evinç,
(U)mut,
(N)eşe... Her duyguyu seninle yaşıyorum Samsun'um..!
demiş İbrahim Canikli Kardeşimiz. Siz de farkında mısınız?
YENİ İSABET
Temel karısına karşı boşanma davası açar.
Hakim Temel'in şikayetini sorar. Temel de başlar anlatmaya:
-Benim hanım tam üç yıldır ne bulsa kafama atıyor hakim bey.
Hakim:
-Peki bu davayı neden üç yıl önce değil de şimdi açıyorsun?
Temel:
-Yeni yeni isabet ettirmeye başladı da ondan
İYİ Kİ DOĞDUN KAYRA
Yakakent ilçemizin Zübeyde Hanım Anasınıfı'ndaki Kayra Çakıcı 5 yaşına basmış. Anasınıfındaki arkadaşları kendisine sürpriz bir doğum günü kutlamışlar. Biz de doğum gününü kutluyoruz Kayracığın.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması ile birlikte 5+3 olarak uygulanan zorunlu eğitim sistemi 4+4+4 olarak uygulanacak bundan sonra. İlköğretimin 4. sınıfından sonra öğrenciler yönlendirmeli eğitime tabi tutulacak. İlköğretimin 4. sınıfından sonra öğrenciler yeteneklerine göre mesleki eğitime yönlendirilecek. Senin bunlarda haberin yok tabi Kayra. Mecburi ilköğretim çağı 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter. Teklif ilk getirildiğinde okul öncesinin de zorunlu eğitime katılması gerektiği tartışmalarına neden olmuştu.Yapılan değişiklik ile 12 yıla çıkartılan zorunlu eğitimin ne zaman başlayacağı da netleştirildi. Buna göre zorunlu ortaöğretime 2012-2013 yılından itibaren başlanacak. Bakanlar Kurulu uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı ertelemeye yetkili olacak. Bir arkadaşım aradı ve.. "2006 doğumlu bir kızım var. Seneye 1.sınıfa başlayacak bu sene anaokuluna alışmakla geçti. 2005 doğumlu çocukların 1.sınıfa başlaması hiç adil değil. Bu yaş çocuğu tuvalete bile öğretmeniyle gidiyor ve çok sık hasta oluyor okula gidemiyor.Kızım akıllı bir çocuk olmasına rağmen iki çizgi çizince hemen sıkılıyor, oyun oynamak istiyor.Velileri uyarıyorum bu sistem kesin değişir,SBS'de olduğu gibi oğlumdan dolayı 3 sene onuda yaşadık.Bir insana kaldırabileceğinden fazla yük yükleyemezsin zaten bunlar çocuk hiç kaldırmazlar."dedi. Neyse Kayracığım; sana sağlık, esenlik ve gönlünce güzellikler içinde uzun bir ömür diliyorum. Hiç kimse ve hiçbir şey seni üzemesin..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.