Bu modelistlik de nerden çıktı ?

Son birkaç yıldır Türkiye'nin Ortadoğu ve K.Afrika ülkelerindeki “değişim ve dönüşüm” hareketleri üzerinde yakın ilgisi,mazlum ve yoksul halkların durumlarına müdahil olması birileri tarafından-ki o taraf belli-Türkiye'nin “Model ülke” olarak alınacağı tartışması yapılmaktadır.

Bazı yandaş köşe yazarları olup bitenlere bakıp Türkiye'yi bölgesel güç olarak göstermekte,hatta Nazlı Ilıcak katıldığı bir TV programında Küresel Aktör olarak tanımlamıştı.

İdeolojilerin hükümsüz kılındığı,Milli devletlerin ve ulusal kimliklerin yerel /alt kimliklerle,inanç temelli yeni kimlik arayışlarının ön plana çıktığı yeni dünya düzenin Tanzimatçısının kim/kimler olduğunu bilmeden olanları anlamak imkansızdır.

11 Eylül saldırısından sonra ortaya çıkan Yeni Dünya Düzeni ABD'nin güce dayalı tahakkümünün diplomatik kılıfıdır.Bu kılıfın mazrufu BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) bir ileri hedefi GOP(Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi)dur.ABD derin devletinin son emperyalizminin adıdır.

Şimdiki Cumhurbaşkanı Sn. Abdullah Gül:” 31.10.2004 tarihli beyanında,Genişletilmiş Ortadoğu Projesinin Ortadoğu'da barış,istikrar,refah ve kalkınmayı hedefleyen uzun vadeli bir proje olduğunu belirtir.” 

Sözlerin üzerinden 7 yıl geçti.Temenniden öte geçmediyse neler oldu?

Söyleyelim.Irak'ın yıllık 65 milyar dolarlık petrolü işgalcilere aktı.Halen akıyor.Irak'ın 40 milyar dolarlık silahları yağmalandı.Yağma paylaşımı kanlı bitti. Mossad tarafından tertip edilen bir suikasd ile Hariri öldürüldü.

Bir başka ilginç not.ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2004 yılında yayımlanan  raporda: Mossad ve Israil komandoları nükleer enerji alanında 350 kadar Iraklı bilim adamının öldürüldüğünden bahsediliyor.Bu olaylar  yüksek ve ileri teknolojinin bölge devletlerinin eline geçmesine mani olmak üzere tamamen Israil' in güvenliğine yönelik girişimlerdir.

1997 yılında Arnavutluk'ta 1998 'de Endenozya'da ,Ukrayna'da ve Gürcistan'da meydana gelen halk ayaklanmalar,adı Kadife Devrim konulan düzen değişikliğinin/değişimin arkasında ABD ve Soroscular  yok diyebiliyor mu?

Kuzey Afrika'daki gelişmeler dikkatli incelenmeli ve izlenmelidir.Kimse kendine olağan üstü sorumluluk almamalıdır.Milletler mücadelesi milli çıkarlara dayanır.Ortadoğu'da ve dünyanın başka yerlerinde ABDve AB'nin Şangay 5'lisinin menfaatlerine halel gelecek her türlü girişimler çatışma sebebi sayılmaktadır.Uluslar arası organizasyonlar,İnsani yardımlaşmalar, Ortak stratejik güvenlik sorunları hariç tutulmaktadır.1999 NATO zirvesinde ”milletlerarası ilişkilerde kaide olan İçişlerine müdahale etmeme düsturu tatbikattan çıkarılmıştır…

O sebepledir ki, bazen BM yelkeniyle,bazen NATO kruvazörü ile ABD dümeninde işgaller yapılmaktadır.ABD'nin Ulusal çıkarın temel ilkesi ,önce yık,tasfiye et,sonra kendi menfaati için yeniden inşa et.Kaos toplumların genel rızasını kabul ettirmek için çıkarılır.Vatanı devletsiz,milleti kimliksiz bırakma yürütülen projenin ana gayesidir.

Türkiye'nin hassasiyetlerinin istismarı,kültürel ve tarihi bağlarının kullanılması,içerdeki sorunların yerine dış sorunlarla ilgilenerek “seyirciye oynama “gayretleri ,popülariteyi artırsa da sonuçta kazanan Emperyalist gücün sahibi ve Derin dünya devletinin baş aktörüdür.

Türkiye nesi ile model ve örnek olacak ki ,veya neyimizi örnek alacaklar ki?

Anayasamızı desek! Bizler bile beğenmiyoruz.,Sivil olmadığını,darbe Anayasası olduğu için yerden yere vuruyoruz.Alın size demokratik Anayasa diyebilir miyiz?

Irak'a nasıl bir Anayasa dayatıldı ?Demokratik mi,İnsan haklarına uygun mu?Hangi etnik grup,dini kesim mutlu ve huzurlu?Hiçbiri…

Türkiye laik,demokratik bir devlet..Ya onlar!Zalimlerden kurtulanların çoğunluğu Müslüman. Kalkıp bizim gibi “laik düzene” hemencecik   eyvallah diyecekler mi?

Ülkedeki farklı dini gruplar,cemaatler,aşiretler geleneksel yönetim anlayışlarından vaz geçecekler mi?Sosyal hayat  Seküler yapıya kavuşur mu? Kavuşursa halklar benimser mi?

Daha yaptığı 3 sınavın ( Şifredir  ,Kopyadır,Mükerrer) şaibesinden kurtulamamış, “başörtüsü ve katsayı” sorununu halledememiş YÖK'ü ,alın size uygun çağdaş  bir Üniversite yönetim modeli diyebilir miyiz?

İnsan hakları ve demokratikleşme sürecini tamamlayamamış ,her fırsatta AB tarafından hukuk nosyonu eksikliği vurgulanan,gecikmeler yüzünden Yargıya olan güven duygusu sarsılan Adalet  anlayışını önerebilir miyiz?

Ekonomisini sıcak paraya bağlı,üretimi ithalata dayalı,kayıt-dışı istihdamı benimsemiş, yatırım umudunu Körfez sermayesine endekslemiş bir Ülkenin, kendi ekonomik sorunlarını çözmekte zorlanırken hangi “Ekonomik model” önerisi ciddiye alınır..

Kendi içinde bir bölgeden diğerine  kontrollü olarak gidilen , terör belası ile 30 yıldır boğuşan bir ülkenin tarihsel geçmişinden başka  ne cazibesi var?

Toprağı, Bayrağı,Dili,Merkezi yönetim anlayışı tartışmalı duruma düşürülmüş bir Ülkenin bu ülkelere modelliği ne derece gerçekçi olur?

Siyasi parti ve siyaset kurumuna hiç girmeyelim .Siyasetteki Vesayetçi ve Yasakçı/sınırlayıcı zihniyeti geçelim..Mevcut İktidar ve muhalefetin ilişkilerinin “kakafonik” olduğu bizzat Başbakan tarafından dile getirildi.

Demokratik deneyimi yaşamamış bir ülkenin,bir anda çok partili bir sisteme geçmesi ve başarılı olması hayalcilik olur.

Son bir not .Sömürüden kurtulan ülke ,sömürenin adı/kimliğinin değişmesi,nöbet değişikliğinden başka bir anlam ifade etmez.Eşek semer hikayesi…

Söz gelişi ,bizim ,Maden kaynaklarımız” 85 yabancı şirket” tarafından sömürülmektedir.Bu bilgi/tespit Jeo. Müh.Odasınca hazırlanan rapordan alınmıştır.”Hepsi çok uluslu şirketlerdir. Ulusal Madencilik politikasının oluşmamasının nedeni bu uluslar arası Kartellerdir.”

Şimdi,22 İslam ülkesini etkileyen bu değişim (başkalaşım) rüzgarının arka planı düşünüp, tarihten iki not düşelim.

            1-İran Şahı Rıza Pehlevi ,İran petrolünü “millileştireceğim” dedi ve yabancı şirketleri      

                ülkeden  kovdu..Sonrası kendisi kovuldu…

            2-Ya Saddam Hüseyin ne yaptı!”ABD tarafından hiç affedilmeyecek bir hata yaptı. BM'deki petrol karşılığında elde edilen 10 milyar doları Euro'ya çevirdi.%17 civarında  bir kar elde etti.Irak'ı İran,Malezya,K.Kore  elde ettiği gelirleri rezerv olarak Euro ile tutmaya başladı.Kendi ve ülkesinin sonunu hazırladı.”(Kaynak.Hasan Şafak, BOP , 2006)

Yoksa Kuveyt'in  işgali,yok biyolojik silah ,nükleer silah üretimi hepsi bahane…Kurtla kuzu hikayesi..

O yüzden “sistem ihraç ederken”, kurtlar sofrasında ,kurtların kuyruğuna basmamak gerekir. Başka uluslara “ modelist”lik yaparken, kendinin ayna karşısında olduğunu unutmamalıdır..

Hayal etmek,hayal kurmak  güzel şeydir!İnsanların yaşama azmini güçlendirir..Ama ülkeyi yönetenler için felaket getirebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR