Bugün Babalar Günü ve sen yine yoksun...
Kapalı kapıların ardında sır gibi duran gerçekleri bilmektesindir. Ama o kapıdan içeri girip biliyorum diyemezsin. Bilmenin suç kabul edildiği diyarlarda bırakarak yeşertmezler seni.
Ve boğulursun dönen dolaplardan. Değişen duygulardan. Kendine korunaklı bir yer ararsın. Yorganı kafana çekip kurtulmak istersin. Dış dünyadan kaçmak istersin. Kaçabilirsinde. Ama iç dünyandan kaçman imkânsız. Yüzüne çarpar her durgunluğunda içindeki kırıntılar. Bayram seyran dinlemeden vurur. En yakın arkadaşının nikâh töreninde, evet denilen o anda babasının gözlerindeki su birikintisinin içine gizlenmiş mutluluk kırıntısını yakaladığında vurur. Bayramlarda el öpmeye değil mezarlığa dua etmeye gittiğinde vurur. Her sene Haziran ayının o geçmek bilmeyen Pazar gününde vurur. Arkanda olsaydı her şeyin çok farklı olacağını bildiğin o anlarda vurur. . Boğazına düğümlenen kelimeleri, kendine küstürdüğünde vurur. Ama eninde sonunda içine sızacak bir delik bulur. Geride bırakamadığın için kızarsın kendine.Geride bırakıldığın için kızarsın kendisine.
Haksızlığa uğradığında seni koruyamadığı için kızarsın. Mutlu olduğunda yanında olmadığı için kızarsın. Kızacak bir nedenin hep vardır. Çünkü yaşadığı müddetçe bir çocuğun her zaman babaya ihtiyacı vardır.
Bugün Babalar Günü ve sen yine yoksun Benim tek gerçeğim işte bu!
Günün Sözü;
''İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman duyar.''
Goethe