Pek hassas dönemlerden geçiyoruz bugünlerde..

Ortadoğu komşularımız “silahla” oynarken, batılı müttefiklerimiz “bizimle” oynuyor!..

Bölgelerimiz arasındaki “köprülerin” altına habire “dinamit” konuyor!...

Temizleyemeye çalıştıkça, “burnumuzun dibinde” patlatıyorlar!..

*

Bölgesinin; abartı değil, sosyal olarak “birlik ve bütünlüğünü” koruyan…

Siyasal olarak “dağılıp savrulmayan”…

Ekonomik olarak “toparlanıp kendine gelen”..

Adımlarından “korkulan”..

Tek ülkesiyiz!..

*

E, doğal olarak..

Gün gün..

Saat saat..

Dakika dakika..

Derin tezgahların da..

Derin planların da..

Birbirinin devamı senaryoların yazılıp, sahneye konulduğu tek ülkesiyiz de!..

Dünden bugüne bu coğrafyada yaşananlara baktığınızda;

“Altın tepsi” içinde sunulanların, “bal-şerbet” olmadığını herkes görür!..

*

O yüzden, geçilmez denilen geçitleri geçmeye kalkıştığınızda!..

O yüzden, yıkılmaz denilen tabuları yıkmaya çalıştığınızda!..

O yüzden, “devlet-millet elele” deyip, sevgi ve kardeşlik köprülerinin temellerini atmaya başladığınızda!..

Başınıza örülen “çorabın” adı budur!..

*

Elbet bunlar büyümenin sancıları!..

Büyüdükçe sancılarımız da artıyor!..

Büyüdükçe, “küçülenlerin” hesabını ödüyoruz!..

Sancıları dindirmek, hesap ödememek için, “kendimize” daha fazla yaklaşmalıyız!..

Çorapçıların “ipliğini” pazara çıkarmanın formülü budur!..

Lakin, bu ülke, “kendinden” uzaklaştıkça, faturanın daha bir kabarık olarak karşısına geldiğini artık görmeli!..

Bedelini daha ağır bir şekilde ödediğini anlamalı!...

“Biz Türkiyeli” olamadıktan sonra, ha “AB”'li olmuşuz, ha “Şanghaylı” ne farkeder!..

*

Ülke, şimdi yine “iç ve dış karanlık odaklar(!)” adlı fahişenin karnında “belirsiz” gündemlere gebe..

Başa çıkabilir miyiz?..

Boşa çıkarabilir miyiz?

“Binbir başlı kartalı taşıyabilir mi kanarya?”

*

“Ağır bir imtihandır”..

Aşacağımıza inanıyorum..

Allah'tan böyle bir irade var..

Kolay olmayacak!..

Umutla..

Bekliyoruz..

04.02.2013,Ankara