CEMAATİN HESAPLAŞMASI

Diye başlık attık.
Cemaatin elbette hizmeti çoktur.
2004 yılıydı;
Şimdi işadamı olan bir öğrencim;
Şimdilerde çocuğunu;
cemaat okullarına vermiş;
ve öğrenci velisi olarak;
beni de Kenya gezisine getirmişti.
Gerçekten de cemaat adamlarının;
Tam bir Amerikan…
İngiliz eğitim misyonerleri gibi;
Uzmanlık kazandıklarını görmüştüm;
 Var mı bizim gibi böyle;
Hiç gelişmemiş ülkelerde;
Göreve koşan yüksek tahsilli demişlerdi;
Ben de hatıra defterlerinde kendilerini;
Ya Sin Suresindeki “Mükremin”den;
Olma şeref payesiyle;
Yürekten kutlamış ve yazmıştım.
Ama şunu da görmüştüm ki;
Ta baştan;
Osmanlı Halifesi Abdulhamit;
Said-i Nursi muhalefetiyle karşılaşmıştı.
Oysa Abdulhamit;
Panislamizm yanlısı olduğunu;
Hicaz demiryolu döşemekle;
İslam Birliği kurma hevesini gerçekleştirirken;
Mehmet Akif ve Said-i Nursi muhalefetiyle;
Tahttan indirilmişti.
Erbakan Hocanın bütün hükümet yürütmesine;
Fethullah Hoca… Nur Cemaati… Süleymancılar;
Şiddetle muhalefet etmiş;
Hatta “siyasetten yılandan kaçar gibi kaçmışsa da.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında;
Millet Meclisine girmiş;
Milletvekili olmuştur.
Mehmet Kırkıncı Hoca da
Demirel'in sağ kolu olmuştur.
Şimdi de Fethullah Hoca;
Başbakan Erdoğan'ın sağ kolu olmuş;
Bütün adamlarını;
Milli Eğitim'e… Milli Güvenlik'e…
Adliyenin tamamına yerleştirmiştir.
Buna rağmen yine de tatmin olmamış;
Daha da makamlar alamadığında yakınmıştır.
Hakan Fidan'a cephe almış;
Bazı adamlarının makamlarından tasfiyeye;
Tahammül edememiştir.
Cemaatin Zaman Gazetesi köşe yazarları…
Mehtap TV çalışanları;
Kara propagandaya girişmişlerdir.
En küçük bir siyasi kıpırdamada;
 Onca nimetlerini unutup;
Saldırmayı marifet saymaktadırlar.
Bence en ağırı;
Her zaman Allah adına yürüdüklerini;
Hz Peygamber adına iş yaptıklarını;
Bangır bangır bağırmalardır;
Bakınız Hoca Efendileri;
Dershane kapatılıyor iddiasını;
Kur'an tarihiyle yorumlamasına bakın;
“Her şeyi;
dünyevi çıkarlara bağlamış insanlar
aleyhinizdeyse,
Firavun aleyhinizdeyse,
Karun aleyhinizdeyse
isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir.
Samiri ve Karun ikisi de
İsrailoğullarındandı.
Samiri de aleyhinizdeyse
isabetli bir yolda yürüyorsunuz demektir.”
Hocaefendi,
'sabır' yolunun takip edilmesi gerektiğine işaret etti:
Hocaefendi sevenlerine
'hâcet namazı' kılma çağrısı yaptı…
sabır telkin etti:
“Mümin sarsılabilir ama devrilmez.
Meseleye öyle bakmak lazım.
Bir balyoz gibi tepene inen musibetler karşısında
dişini sıkmak çok önemli.”
Bir peygamber gibi davranıyor;
Musa Peygamber'in as;
Zulmünü kendine örneksemektedir.
Zaman Gazetesi Başyazarı da;
Açık Mektubunda;
Din motifine sarılmaktadır;
“Siz de gayet iyi bilirsiniz ki,
tevhid akidesine sımsıkı bağlı insanlar,
hiçbir kul karşısında eğilip bükülmeden
gerçekleri dosdoğru söylemekle mükelleftir.
Zira, “Hakkın hatırı âlidir”.
Tevhid akidesi; yalnız onların tekelindeymiş.
Dershane mücadeleleri;
Tevhid mücadelesiymiş!
Kızılcahamam haberini;
'kızlı-erkekli öğrenci evleri' meselesini
İlk önce Zaman'a ve 'onlara yakın' gazetecilere
AK Parti milletvekili 'sızdırdı'…
alenen İdris Bal kastediliyordu
İdris Bal kimdir?
Eğer Fethullah dershaneleri olmasaydı;
Okuyamayacağı propagandası yapan
AK Parti milletvekili olamayacağını ilan eden kişi!
“Basına kapalı bölümlerde daha çok
'parti içi konular' konuşuldu…
Çoğu, 'özel' konulardı;
bunları 'kamuoyunun bilmesi' gerekmiyordu.
Vatan Yazarı Reha Muhtar;
Ekrem Dumanlı'nın Zaman gazetesindeki;
“Güya Cemaat içinde anket yapmışlar da
büyük bir çoğunluk;
'Kim ne derse desin oyum AK Parti'ye...' demiş...
Yorumunu şöyle yorumluyor;
Bunu uyduranların niyeti önde görünenleri
gülüp geçmek lazım...
Hiç gerek yok böyle palavralara...
Gerçek dostlar dönemsel şövalyelerden ayrışır...”
Tartışmanın gizli kodları var o bölümde...
Şöyle yazıyor Ekrem Dumanlı;
“Bize karşı yürütülen kampanya, ters teper..."
Oysa savaşlar ve kampanyalar durulursa,
Cemaat doğal olarak AKP'yi tercih eder seçimlerde...
Endişe etmesin kimse...
Kimin dost olduğu o zaman görünür...” diyor.