COMFİJAB

 

Bugünü Dünya kadınlar günü olarak biliriz ama doğru ismi Dünya Emekçi Kadınlar Günüdür. 1857 yılında Amerika'da bir tekstil fabrikasında grev sırasında çıkan yangın sonucu ölen kadın işçileri anmak için kutlanır. Ülkemizde ve dünya üzerinde en fazla kadınların istismar edildiği gerçeğini yadsıyamayız. Bende böyle bir gün de kadınların esir edildiği moda sektörünün hangi aşamaya geldiğinden bahsetmek istiyorum.

Değişim elbette kaçınılmazdır bunun olmaması gerektiğini söylemek anlamsız olur ancak değişimin getirileri avantaj mı,  Dezavantaj mı? Tartışılır. Son yıllarda Türkiye'de ciddi anlamda gelişen moda sektörünün aslında nelere alet olduğuna değinmek istiyorum.

Moda sektörü bundan önce sadece belli bir kesim için çalışıyordu ancak şuan paranın dolaşım eli değişti ve moda buna uyum sağlamaya çalışıyor. Muhafazakarlar için üretim ve seçenekler arttı. Hatta sadece belli bir kesime yönelik özel tasarımlar için ciddi meblağlar ayrılıyor. Muhafazakar moda dergileri bile mevcut üstelik. Bu dergilerin piyasaya girişi çok ses getirdi. Çok konuşuldu, eleştirildi. Ama yinede alıcısı azalmadı. Aksine rekor satışlarla devam ediyor. Kimsenin kazancını sorgulama amacında değilim. Ancak modaya esir olan kadının yanı sıra İslam'ın da buna dahil edildiğini görmek mümkün. Muhafazakar moda ile oluşan tehlike;  'Ilımlı İslamiyet.' Modernizm etiketi ile tesettür amacından saptırılarak belli çıkarlar sağlanıyor.

Modanın ortaya koyduğu model sorgulanmaksızın kullanılıyor. Son zamanlarda tesettürün de buna dahil edildiği tasarımlara göz attığımızda ilerisini düşünmemek elde değil.  Son nokta ne olacak acaba diye düşündüğümüzde ortaya çıkan yeni bir tasarımın mevcut olduğunu görüyoruz.

Moda sektörünün gelecek yıllarda önümüze koyacağı tasarım

 "Comfijab”

10 saniyede örtülebilen başörtüsü olarak piyasaya girecek. Bu tasarımın sahibi ise, Elif Kavakçı.

Kimdir Elif kavakçı?

1988 yılından beri Amerika'da yaşayan Türk tasarımcı. Birçok ünlü siyasetçi isimlerine rehberlik ediyor.

“Comfijab” isimli başörtüsü, getirdiği rahatlık ve şıklığı dile getirerek piyasaya sunuluyor. Şuan Amerika'da çok tercih edilen bu modelin kısa zamanda ülkemizde olacağı şüphesizdir.

Özel tercihleri tartışmaktan öte burada ilgimi çeken bambaşka bir durum söz konusu; Comfijab tasarımına bakıldığı zaman tıpkı bir rahibe görünümünde olması ilginç. Bu durumun belli stratejiler için moda sektörünün ciddi anlamda kullanıldığı ortaya çıkmıyor mu?

Bu tasarımı yerli yapım olan Haşim Akten'in yönettiği “Bendeyar” isimli filmde  görmek de mümkün. Filmde batılı güçlerin Türkiye'yi sömürgeleştirme planlarına karşı mücadele eden, telepati gibi özel yeteneklerle de donatılmış ajanların serüveni anlatılıyor. Bazı sahnelerde bayanlar rahibe kıyafetini anımsatan comfijab kullanıyor. Bu sahneler ile şimdiden bilinçaltına bu şekil mi yansıtılıyor? Bilinmez.

Amerika'nın Irak operasyonu öncesinde savaş filmlerine büyük meblağlar ayırarak savaşı insanların bilinçaltında olağan kıldığı gerçeğini bildiğimize göre basit gibi görünen bu tasarımın da her türlü imkanlarla bilinçaltında normalleştirilme ihtimalini yadsıyamayız.

Sonuç olarak, gelecek günlerde Müslüman kadınları rahibelere benzer “comfijab” isimli başörtüsü ile görmemiz an meselesidir. Kısacası kadınlar üzerinden bir oyun daha yolda diyebiliriz. Moda sektörü ile esir kadınların prangalarını atması için öncelikle farkındalık önemlidir.

Sömürünün, cinayetin, tecavüzün öznesi kadın olmayan bir ülke kurmak elbette mümkün. Ancak bunun için bilinçli olmak elzemdir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR