DİNİN FERDİ FONKSİYONU ÜZERİNE BİR DENEME

Dinin fert üzerindeki tesir sahası oldukça kuvvetlidir. Din ferdin ilişkilerinde, davranışlarında, inanç ve tutumlarında temel bir referans çerçevesi sağlar. Din insan ruhunun en karanlık noktalarına girerek bir hayat anlayışı, hayat neşesi ve mukavemet gücü verir.

  Böylece sosyal kurumları meydana getiren birimleri kaynaştırır. Tarih ve günümüze baktığımız zaman, her toplanma yerinde bir mabet görürüz. Tarihte bütün sosyal hayat bu merkez etrafında toplanmıştır. Yani din fertte bir inanç ve buna bağlı olarak ibadetler manzumesi husule getirdiği için bu ibadetlerin yapılması durumunda bir sosyal birliktelik meydana getirmektedir. Bu manada dinin ferdi tesir sahası bir anlamda dinin sosyal tesir sahasını hazırlayan temel etkenlerden biri olmaktadır. Kur"anı kerimde de bu anlamda ferdi değişimin toplumsal değişime zemin teşkil ettiğini bildiren ayetler vardır. “Gerçekten Allah kendi nefislerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip bozmaz.”(Rad/11) İnsanoğlu ruhen tatmin olabilmesi için tarihin birçok dönemlerinde ümitsizlik, dengesizlik, korku bozulmalar karşısında yolunu şaşıran insanoğlu manevi dünyasına bir destek, sığınak sağlamak amacıyla yüzünü aşkın- ilahi bir varlığa çevirmek durumunda kalmıştır.

Din ferdin  “bir dünya” kurma girişiminde önemli bir rol oynar. Toplumsal olarak inşa edilen dünya her şeyden önce davranışların bir düzene konmasıdır. Bu nedenle toplumsal dünyadan köklü bir uzaklaşma veya düzensizlik fert için güçlü bir tehdit oluşturur. Fert bu gibi durumlarda yalnızca duygusal tatmin bağlarını kaybetmekle kalmaz hareket halindeki istikametini de kaybeder. Müfrit durumlarda realite ve kimlik duygusunu bile yitirir.

Bu açıdan dinin fert için önemi, ona bir dünya kurma girişiminde yardım etmesi, hareketli bir dünya görüşü sunması ve ferdi anomiden, kargaşadan korumasıdır. Din olmadan ferdin içine düştüğü anlam ve kimlik bunalımını aşması mümkün değildir. Din insanın var oluşunu anlamlandıran en değerli varlık göstergesidir.