“Düşünme yeteneği insanın sahip olduğu en önemli kaynaktır”

Düşünürken gerçek bir düşünür gibi düşünebilmeliyiz. Davranışlarımızda düşüncelerimizle tutarlı olmalıdır. Düşüncelerimizle davranışlarımız arasında zıtlıklar olmamalıdır. Uygulanması mümkün olan düşüncelerimizi geliştirerek zamanla düne göre uygulanması mümkün olmayan düşüncelerimizin zamanla yarınlarda uygulanabilir olduğunu görebiliriz.

Bir şeye niyet etmeden o iş başarılamaz. Önce başarmak istediğimiz işe niyet etmeliyiz ve hemen uygulamak için çalışmaya başlamalıyız. Yapmak istediğimiz iş aynı zamanda egolarımızı da tatmin edecektir.

Yapacağımız işimizde karar vermekte acele etmeliyiz: Merdivenin birinci basamağına basmadan diğer basamaklarına çıkmak kolay değildir: Sabır ve çalışma başarının anahtarıdır.

Şu bir gerçektir ki, işimizi katı kuralları olan bir oyun olarak düşünmeli ve kendi kurallarımıza göre değil, o işin kurallarına göre bu oyunu yani işimizi yapmalıyız.

İşimizde objektif olmalıyız. Bize belki bazıları aptal diyebilecektir. Bırakın desinler bir gün sizi aptal olarak görenler sizin yanınızda boyunlarını eğmek zorunda kalacaklardır. Biz her zaman dost kazanmak için gayret etmeliyiz. Unutmamalıyız ki düşman kazanmak çok kolaydır: Onu bazen anamız bile doğurur.

Kendimizi çok yönlü olarak yetiştirmeye çalışmalıyız. Duygularımıza ve sezgilerimize güvenmeliyiz. Her zaman akılcı olmaya çalışmak doğru sonuçlar vermeyebilir. Akılcı olmayan yönlerimizin de olduğunu ispat edebiliriz.

Yeri gelince kendi kendimizi eleştirmekten çekinmemeliyiz. Eleştiriyi kendine güvenen insanlar yapar. Eleştiri sonunda hatalarımızı daha kolay tespit edebiliriz. Olumsuzluklara karşı daha gerçekçi doğrular bulabiliriz. Önümüzdeki tehlikeleri hatalarımızı tespit edebilirsek, başarı daha çabuk gelecektir. Problemleri başkalarına gösterme değil, çözüm önerileri sunmalıyız.

Problemlere iyimserlikle bakabilmeli, yapıcı düşünmeliyiz. Bu sayede hem dostluklar çoğalır, hem de başarı daha kolay gerçekleşecektir.

Yapılan işlerin sonunda elbette hatalar olacaktır. Ancak ne yazık ki bugün işverenlerimizin çoğu güzelliklerden çok noksanları aramaktadır. Güzel olan şeylerde mutlaka zamanında takdir edilmelidir. Devamlı olumsuzluklara odaklanılırsa o işçilerin azim ve isteği azalacaktır. Zaman zaman olumlu değerlendirmelere daha fazla yer verilmelidir.

Mutlaka işlerimizde mükemmeli hedeflemeli ve ikinciliği tercih etmemeliyiz. Ufkumuz her zaman çok ileride olmalıdır.

Şimdilik yerim doldu. Kısmetse daha sonraki yazılarımda devam etmek isterim.

Hoşçakalın, güzelliklerle kalın.