HER GÜN ÖZELDİR,DEĞERLİDİR!
Sevdiklerimizle yaşadığımız günlerin kıymetini bilemeyiz. Ufacık hataları gözümüzde büyütüp, olmadık bahanelerle bize çok değer veren kişileri incitmek ve sonra da pişman olmak hepimizin yaşadığı ayrıntılardır. Bir zaman sonra keşke deriz. Ama ne yazık ki o gün ve günler geride kalmıştır artık. Geri gelmez. Dün geçmiştir. Bugünün ve yarının kıymetini bilelim en azından. Ne kadar istersek isteyelim 21 Aralıkları, 14 Şubatları, bilmem ocak ayının kaçı yahut ta kaçırdığımız günler geçmiştir. En azından evimizin en güzel yerine oturup çayımızı doya doya içelim sevdiklerimizle beraber.
Bazen kendimizi bulutların üzerinde hissederiz. Mutlu olduğumuzu düşünürüz. Ancak bir zaman gelir ki bulutların üzerine çıkmak bile gerçek mutluluğu getirmeyebilir bize. Mutluluk seni gerçek sevenle, sana değer verenle beraber geçirdiğin üç beş dakika bile çok çok değerlidir. Her günümüzü 14 şubatlar gibi, aşkla sevgiyle değer verdiğimiz insanlarla bedenen olmasada ruhen beraber olabilmektir.
Bazen yolda kimi görseniz, çok değer verdiğiniz çok sevdiğiniz insana benzetirsiniz. Gerçekte hiç benzemeseler de siz benzetecek çok özellik bulursunuz. Hani bir hikâye vardır bilirsiniz: İki asker arkadaş askerde konuşurlarken, askerlerden biri defalarca sevdiği kızdan bahseder. O kadar ki diğer arkadaşı artık yeter der. Ne kadar güzel miş, bu kız merak ettim der. Tezkere aldıktan bir zaman sonra bu asker sevdiği kızın methini defalarca yapan arkadaşının memleketine gider. Misafir olur. Sorar merak ettim der nerede o bahsettiğin kız. İçeri giren hanımını gösterir arkadaşı. O kız benim eşim olan bu hanım der. Arkadaşı hayret eder. Çünkü hanımı sıradan bir kadındır. Hatta güzel bile denemeyecek bir hanım. Hayretle sorar: Senin bu kadar methini yaptığın kadın bu muydu? der. Evet cevabını alınca, ama bu kadının neresi dünya güzeli dediğinde, arkadaşı şu ibretlik cevabı verir: Ah siz bir de o hanımı benim gözümle görseydiniz.
Gerçek seven insanın sevdiğini gördüğü göz ile başkasının gördüğü göz aynı değildir. Bazen sevgi ile hoşlanmayı karıştırır insanlar. Hoşlandığınız bir yemek düşünün, doyana kadar yedikten sonra o yemeğe bakasınız gelmez. Açlığınızı gidermişsinizdir. Her gün aynı yemeği önümüze getirseler ne kadar severiz? Ama çok sevdiğiniz bir çiçeği düşünün, vazonuzda her gün dursa o çiçekten bıkar mısınız? Hatta solmaya başladığı zaman bile üzülürsünüz. Tekrar aynı çiçekten alıp vazomuza koymak istemez miyiz? İşte sevmek budur. Ne kadar uzun zaman geçse de sevdiğimizin her zaman yanımızda olmasını isteriz. Hiç bıkmayız. Ne güzel böyle bıkmayacak şekilde bir sevgiyle sevecek dostları ve sevdikleri olan kişilere.
Gün bu gündür. Dün geçmiştir. Gelecek yarınları kaybetmeden kıymetini bilelim sevdiklerimizin, gerçek sevdiklerimizin ve sevenlerin.
Mutlu günler dilerim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.