Ergenekon"la ilgili son operasyon aslında Türkiye"nin ne kadar derinlerde sorunlarının olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmış oldu. Ankara"da ele geçirilen silahlar ister Ergenekon"a ister susurluğa ait olsun resmi görmemizi engellememelidir.

Devlet görevlisi iken kendini devletin koruyucusu kollayıcısı ve kurtarıcısı olarak görenlerin ilerde bir gün lazım olur diye sağa sola gömdükleri silahlar bir bir açığa çıkıyor ve bu Türkiye"nin çok derinlerde olan yarasını bir kere daha gözlemleme fırsatı vermiş oldu.

 Aslında derinlere gömülen Türkiye"nin geleceğidir. Türkiye"nin istiklali ve istikrarıdır. Çünkü canları sıkılınca devleti kurtarmaya yetkili olan kişilerin, derinlerden çıkardıkları bu silahlarla neler yaptıkları, tarihin derin sayfalarında, ortaya çıkmamış faili meçhullerle tescillidir. Bu nedenle her ne olursa olsun ister Ergenekon ister susurluk uzantıları olsun önemli olanın neden sürekli bu ve buna benzer örneklerle Türkiye"nin karşılamakta olduğudur. Bu sorunun çok temelli bir sorun olduğunu ve her daim iktidara talip güçlerin hesaplaşmaları aslında genetik kodlarımıza nerdeyse sirayet etmiş durumda.

 Onun için yapılacak şey kazdıkça derinleşen derinleştikçe pis bir durum alan manzarayı umumiyenin daha toplumsal temellerine inilerek çözümlenmesidir. Yoksa yarın Ankara"da gömülen ve çıkartılan şeyler bir bakmışsınız başka bir yerde yine devlete adına kullanılması muhtemeldir. Türkiye geçmişiyle, kazılan çukurlardan daha derin bir şekilde hesaplaşmalıdır. Aksi takdirde daha da derinleşmesi muhtemeldir.

İtalya"da ""Gladyo"" ile mücadele eden savcı Türkiye"deki bir röportajında çeteleri ya bitirirsiniz ya da yaygınlaşır demişti. Umarım bitirmeye çalışılırken yaygınlaşmaz. Bakalım bu sefer Türkler Ergenekon"dan çıkabilecek mi?