ESKİDEN
Eskiden dediysem, antik çağlarda değil, 80 ' li - 90 ' lı yıllarda; her işine Besmele ile başlayan, bir yere girerken de, çıkarken de " Selamun aleyküm" diyen, aza kanaat edip şükreden azınlık bir nesil vardı...
Hak, hukuka riayet eder, helal ve haramı bilirdi...
Sultanuşşuara Merhum Necip Fazıl KISAKÜREK:
"Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!.. "
diye diye sürünen neslin ayağa kalkmasını isterdi!
Kalktı da!
O nesil ayağa kalktı...
Hem de öyle bir kalktı ki!
Zıpladı, hızını alamayıp, perende attı da, ellerinin üstünde bile durmaya başladı...
Yani amuda kalktı...
Her şeyi tersten görmeye başlayınca da...
- Besmele'nin yerini; gıybet, yalan ve iftiralar...
- Hak, Hukuk'un yerini; kin, öfke ve haksızlıklar...
- Helal ve haramın yerini; ne yani, nasıl yürüyecek bu kervan?
- Girerken selamın yerini; merhaba, çıkarken selamın yerini " tamam sana da veririz %15-20 'ler...
- Kanaat ve şükrün yeri ise lüks otel ve retoranlar ile "Havai'de, Dubai’de; İslami Tatil Turları" aldı...
Hakkını yemeyelim kimsenin!
Umre turları arttı...
Her ay umreye giden zenginlerimizin sayısı çok çok arttı.
SONUÇ:
Sakarya "başkalaşım" geçirdi ve bir çoğu “Ren” nehrine döndü...
Kardeşi Nil ve Tuna'yı tanımıyor artık hatta düşman belledi...
Merhum Necip Fazıl bu günü görseydi şöyle der miydi!
Para onun, pul onun, gerisi hep angarya
Amuda niye kalktın, otur artık Sakarya!
Ya da
Hukuksuzluğa kardeş, kayna kayna Sakarya
Öz kardeşe aslansın, son dönmelere parya!
Sanırım demezdi…
O güzel Sakarya şiirini de; şimdi yasaklayıp, gelecek nesillere saklardı…
Merhumun ruhuna Fatiha.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.