Ülkemizde seçmen düşünce olarak değerlendirildiğin de genelde % 65 e yakını Milliyetçi Muhafazakâr ve merkezde toplanan seçmenlerdir.

1950 yılından bu zaman kadar iktidarlar genelde sağ partilerden oluşmuştur. Kısa dönemlerde koalisyonlar hükümeti kurulmuştur. Seçmene oyunu kime verildiği sorulduğunda partilerden ziyade genel başkanların isimlerini söylerler. Yeni bir dönem başlıyor parlamenter sistemin yerine başkanlık sisteminin adımları atılıyor. Uyum yasalarına ön hazırlıktır.

Evet oyu verenlerle Hayır oyu verenler birbirlerine yakın oy aldırlar. Evet’e oy veren seçmenler siyaseten birbirlerine benzeyenler, Hayır’a oy verenler seçmenler siyaseten birbirine benzemeyenlerdir.

Hayır süreci iyi yönetilmezse kopmaların olabileceği ihtimali her an mevcuttur. Parlamenter sistemin yerine başkanlık sistemini getirmek için 16 Nisan 2017 de tarihi bir seçim yapıldı.

Evet ve Hayır’ın anlamının ne olduğunu seçmenin yüzde kaçı acaba maddelerin içeriğinin ileride siyaseti nasıl etkileneceğine ne kadar anlayabildiler. Uyum yasalarında bölgeli seçim sistemi düşünülmekte seçim barajı aşağı çekilse de birinci ve ikinci partiler meclise girer. Meclisin bütçe yapma, yasa çıkarma yetkisi olmadığından önemi kalmamıştır

 Boşlukta olan seçmenin düşüncelerine uygun yeni bir partiye demokrasi adına ihtiyaç duyulduğu yapılan seçimde hissedildi. Seçmen hazır.

Türkiye’de kamuoyu oluşumu ve bunun siyaset mekanizması ile ilişkisi her açıdan ilerlemeye muhtaçtır. Seçmenlerin görüş ve düşünceleri genel kanaatleri nasıl oluşmakta ve bu oluşum aşamasında hangi faktörler etkili olmaktadır. Bu denklemi siyasetçiler düşünmelidir. İleriki yıllarda yasalar yürürlüğe girdiğinde seçmenle vekil nasılsın iyi misin diye hal hatır konuşulacak. Fetocular yok oluncaya kadar devletin içinden temizlenmelidir. Hükümet ülkemizde başarılı hizmetlerinin olduğunu görmezlikten gelemeyiz. (Sağlık hizmetleri, duble yollar gibi)