Gizli İşsizlik
Türkiye"de ben kendimi bildim bileli bu gizli işsizlik kavramı dilden dile dolaşır. Her kurumda aslında işsiz olan bir grup vardır. Bulundukları yere bir çeşit dayılıkla gelmişlerdir.
Ne iş olsa yaparım abicilerdir bunlar. Üniversite mezunu da olabilirler, ilkokul da
Hayatlarında herhangi bir hedef belirlememişlerdir. Tüm amaçlarını sadece kendi paralarını kazanmak üzerine kilitlerler. İş yapmak ya da üretim içerisinde olmak değildir kaygıları.
Ve hasbel kader ya da yalvar yakarla bir iş bulup bir yere kapak atarlar. Kendilerine bir sıfat ya da bir iş verilir bulundukları kurumda. Şansları varsa koltuk denilen bir mevkii de
Ancak, amaçları sadece karın doyurmak olduğu için, bulundukları yeri dolduramazlar. En fazla üç ay sonra aslında bir işe yaramadıklarını fark ederler.
Acı bir fark ediştir bu. Ancak kazanılan para tatlıdır. Çünkü bu fark edişe rağmen, haybeden ve boşluktan gelen kazanç vardır ortada. Ona güvenilerek girilmiş borçlar da
Tabii, bu durumda uygulanacak birkaç seçenek vardır. İlki, her nasıl gelmiş olursa olsun, bulunduğu konumu hak etmeye çalışmaktır. İşi öğrenmek, en iyisini yapmaya çalışmak, eğer yapılacak iş gerçekten yoksa kendine işin özüne bağlı işler yaratmak gibi
Eğer bu seçeneği tercih ediyorsa ve azmine yeteneği ve aklı da yetiyorsa kişi, işinin en başarılı kişisi olur. Hatta bir on yıl sonra müdür ya da patron konumunda olup işe alacağı bir gence şöyle derken görebiliriz bu insanları: Ben işe girdiğimde hiçbir şey bilmiyordum. Ama çalıştım. Elbette ki hiç kimse anasının karnından müdür/patron olarak doğmaz. Ama sende o ışığı görüyorum
Böyle seçeneğin tercihçileri genelde mutlu insanlardır. Kişiliği ve hayattan beklentileri belirgin ve amaçlarına ulaşan/ulaşabilecek olan insanlardır. Ve tabii ki geleceğin mimarı olan üretken insanlar da bunlardır.
Hayatlarına daha en başından hedef koyup, bütün ömrü o hedefi gerçekleştirmek için çalışan ve ne iş olsa yaparımcılardan farklı olan kişilere yakındır üretkenlikleri
Ha, kişilerde böyle bir seçeneği tercih edecek birikim yoksa n"olur? Ne olacak? Gizli işsizin asıl nesnesi ve buhranlı melankolik insanlar olur Her nasıl gelmiş olursa olsun bulunduğu konumu hak etmek gibi bir çabaları hiçbir zaman olmaz bunların. İşi öğrenmek, en iyisi olmaya çalışmak bir tarafa, bir süre sonra alışırlar gereksiz ve yeteneksizliklerine Hatta kendilerine verilen işleri angarya bulmaya başlarlar. Ben bunu yapmam!, Bu benim işim değil yaa! yakınmaları ile çevrelerini bezdirirler. Sürekli başkasının iş yapmasını beklerler. Hele bir de kuvvetli dayıları yüzünden biraz üst basamaktan girmişlerse işe, vay altında çalışanların haline!.. Alt konumda çalışan insanlar, üstlerinden saygı ve ilgi beklerler. Bir gülümsemeye, bir komuttan daha fazla uyarlar
Ve bu beceriksiz gizli işsizler, bu gülümsemeyi ve alçakgönüllülüğü de beceremez ve konumlarının üstün olduğu gerekçesiyle komutla iş yaptırmaya çalışır. Eğer yine beceremezlerse, bunu, asosyal ve kompleksli olmalarına değil, başaranların dişiliğini yada erkekliğini kullanmasına bağlarlar. Çünkü akıllarına kullanılabilecek başka bir beceri gelmemektedir.
Yapabildikleri tek şey, hayattan bıkmışlıklarını iş arkadaşları üzerine bunalım ve sinir hatta sürekli bedensel ağrı çekme şeklinde yansıtmaktır. Ortamları gerer, bilinçaltlarında, üretmeye çalışan insanları engellemeye çalışırlar. Buna rağmen üretenler olursa fesatlıklarından çatlar, ortama gizli fitneler sokarlar.
Bu gizli işsizler, tüm gün işyerlerinde, çalışıyormuş gibi görünüp, bilgisayarda fal bakar, sitelerden şarkı indirir, çet yapar, internet kesildiğinde de kozmetik ve moda dünyası ya da kahve kültürü dedikodusu başlatırlar.
İşin en kötü tarafı da bunlardan etrafımızda çok fazla olmasıdır. Hatta daha da kötüsü bunların yoğun olarak devlet dairelerinde bulunmasıdır. Özel sektör bunların hiçbirini barındırmaz çünkü
Kötülüğü bir tarafa, üzücü olan şey ise, o gizli işsizlerin bulundukları yerde olması gereken, çalışıp üretebilecek insanların, iş bulamadıkları için harcanmalarıdır.
Ve benim bu konuda söyleyeceklerim daha çok uzar..
Ama son cümle niyetine;
Elbette Türkiye"de hiç kimse hak ettiği yerde değildir!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.