Zaman zaman oturduğumuz koltukta, yattığımız yatakta hayallere dalarız. Nasılda güzeldir o birkaç dakika. Aniden çalan telefon sesi ve konuşmalar olmasa, keyfine doyum olmaz dakikaların.
Yaşamımızın hangi safhasında olursak olalım, hayal kurarız da, hayalimiz yaş çizgisine göre değişir. Hatırlayalım. Hepimiz çocukken büyümeyi hayal eder      -bir şey varmış gibi- o çocuk halimizle neler düşünmezdik ki. Büyümeye başlayan genç kızlarımız, beyaz atlı prensi hayal eder –öyle söylerler- ama siyah atlı bir prense razı olurlardı. Ahh..! Bu hayaller ahh..! Biz erkeklerde, mahallenin ve okulun en güzel kızıyla kendimizi hayale kaptırmaz mıydık. Kaptırmayan olduysa aklına şaşarım. O güzelin elini tutup, konuşmaz mıydık hayallerde. Söylenen bir sözü büyültüp, şekillendirip, nerelere yormazdık ki. O birkaç dakikalık hayalde, o güzelle birlikte olmak, ömre bedeldi beee...!
  Çocuklukta ve deli dolu yaşlarda hayaller bitmezdi de, yetişkin olunca mı bitiyordu. Hayır. Hayaller yaşamımızda hiç bitmeyecektir. Yaşamın her döneminde, hayallerimiz yer alır ve almaya da devam edecektir.

        BÜYÜK İNSANLARIN İDEALLERİ, SIRADAN İNSANLARINSA
        HEVESLERİ VARDIR.
                                                             WASHİNGTON IRVİNÇ

 İnsanın yaşamı; Hayal, biraz da umut olmasa zor geçer. Yaşamın her devresinde, hayalle karışık umutlar yer almıştır. Yılbaşı ve ay başlarında milli piyangolar, hafta sonu loto ve ganyanlar vs. Umutla karışık hayallerimiz, şans oyunlarıyla nasılda sömürülür. Ve yok olur hayallerimiz.
 Aaa! Süper loto bilmem kaç lira devretmiş. Bana çıkar düşüncesiyle, neler neler hayal etmiş, heyecan dolu umutlarla, lotonuzu oynamışsınız. Eve gelip, akşam yemeğini yedikten sonra, televizyonun karşısına geçip koltuğa kurulmuş beklerken, soğuk havadan sıcak ortama girdiğinizden, gevşemeye başlamışsınızdır. Birde yemeğin verdiği ağırlık çökmeye başlar. Artık zamanı gelmiştir, loto çekilişini beklerken gözler kapanmaya başlar. Of aman off..! Loto size çıkmıştır. Katlar, yatlar ve daha neler alırda alırsınız. Sanki cennette dolaşıyorsunuz. Oda ne? Hanımın çay hazır seslenişiyle kendinize gelirsiniz ki, eyvah! Loto bu hafta sizden kaçmıştır. Hayaller biter, yaşama dönersiniz. Gerçekler ortada. Hayal bitmiş,cehennem hayatı başlamıştır. Maaşlı iseniz, maaş ödemelere yetmemiş, bütçe delinmiş ve delik yama tutmuyor. Yok, serbest meslek mensubu esnaf ve sanatkarsanız, yarın ödeme var, alacaklarınızı tahsil edememişsiniz ve para yok. Ah ulan dersin, bu da hayat mı, çekilir mi. Şu hanım yok mu, seslenmezse, ne de güzel devam ediyorduk alıp satmaya ve mutlu yaşamaya. Kim o birkaç dakikanın keyfini anlatabilir ki.
 İşte hayaller böyle. Hayal ve umut olmasa, bu kadar insan, yerel seçimlerde aday olarak sokağa dökülür müydü. Kiminle konuşursanız, seçimi o kazanıyor. Bu hayal değil de, ne? Varlığınızla yokluğunuz tartışılırken, seçim kazanmak, bilet almadan piyango kazanmaya benzer. Bilet yokken piyangodan ikramiye umudu, hayal kardeşim HAYAL. Haa! Bir kısım arkadaşın bileti var da, çıkar mı umuduyla bekliyor. Olsun umut ve hayal garibanın tek dayanağı. Onlar da olmazsa, hayattan hiçbir zevk alamayacaklardır. Beş gün sonra, beş yıl daha hayal. Haydi oradan haydi! Başka bahara.
 Piyango bileti olmayıp da, piyangodan ikramiye bekleyenlere ALLAH akıl versin. Bileti olup da ikramiye bana çıkacak diyenlere de, ALLAH kolaylık versin. Artık vatandaş eski seçmen değil. Bugün daha bilinçli. Düşünen, düşünerek oy veren bir seçmen grubu var. Piyango devri bitti. Çalışan, üreten; Hem piyango biletine sahip, hem de büyük ikramiyeye. Artık şans yok, hizmet var hizmet.
 Yaşamınızda kötü hayallere yer vermeyin. Güzel hayaller, yaşantınızda hep var olsun.
Her şey gönlünüzde olsun.
SEVGİLERİMLE.