TARAFSIZ OLARAK DEĞERLENDİRMEK GEREKİRSE

Yerel seçimlerin üzerinden bir yıl geçti. Belediye başkanlarının tamamını tek tek ele alarak değerlendireceğiz. Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’dan başlamak suretiyle ilçe belediyelerini de ele alacaktık ancak önceki gün yaşanan Ekrem İmamoğlu olayına da değinmeden geçmek doğru olmaz. Daha önceki yazılarımda da bırakın halka kararı versin dediğimi beni okuyanlar bilirler. Bu operasyon bana bizim 2007 yılında yaşadığımız A takımı operasyonunu hatırlattı. O operasyon bizim hayatımızı alt üst etti. Allah kulu bize sahip çıkmadı. Gazetelerde paramızla doğruları anlatmamız için vereceğimiz ilanlar dahi kabul edilmedi. Sizin anlayacağınız adeta şehrin ali diboları ilan edildik, gazeteyi de o nedenle kurduk. İyi ki de kurmuşuz hamdolsun toplum neyin ne olduğunu anlamış oldu. Nihayetinde beraat ettik, bir gün dahi ceza almadık ama tam on yıl sonra bunlar oldu, geç gelen adalet adalet değildir. Hala daha bizi sevmeyip pislik atmak isteyen bazı şerefsizler o operasyonu dile getirip çamur atmaya uğraşırlar ama neyin ne olduğu hukukla ortaya çıktığından köpeklerin havlamasına aldırış etmiyoruz.

Adalet hepimize lazımdır. Kimse bana adalet lazım değil demesin, ortada suç varsa sonuna kadar gereği yapılmalı ama sanık sıfatıyla insanları tutukladığınızda kamuoyu bunu direkt suçlu olarak kabul ediyor ve siz bunu yıllarca silemiyorsunuz. İmamoğlu olayına gelince; olay henüz soruşturma aşamasında olduğundan çok fazla bir şey söylemek mümkün değil ama şu bir gerçek ki toplum mağdurdan yanadır. Mağdur yaratmaya hiç gerek yok. Yargılamanızı yaparsınız, sonucunda suç sabit olunca gereğini yaparsınız. Toplumu germeye de gerek yok. Ekonomi piyasaları alt üst oldu, gayet güzel giden piyasa düzeni anında bozuldu. Bunlara gerek var mıydı bilemiyorum ama toplumun bir kesimi de ciddi tepki verdi. Ortada suç olabilir buna kimse itiraz da etmez sonuçlarına da saygı duyar ama bunu net olarak ortaya koymak gerekir. Bu olayla ilgili AK Partililer dahi ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı yapılan tutuklamaların doğru olduğunu savunurken bir kısmı da kesinlikle tasvip etmiyor, hiç ummadığım kişiler arayıp tepki verdiler. Devlet aklı farklı bir durumdur, belki bizim bilmediğimiz farklı olaylar var. Bu olayların arkasında kamuoyuna yansıyanlar doğruysa ortada milyon dolarlara varan yolsuzluklardan ve para aklamalardan bahsedilmekte. İşin en ilginç yanı şikâyet edenlerin de CHP’li olmalarıdır.

Olayların bu noktaya gelmesinde İmamoğlu’nun suçu yok mu derseniz; daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ortada seçim meçim yokken milletin geçim derdine düştüğü bir dönemde kalkıp il il gezmenin, helikopterler kiralayıp dünyanın masrafını yapmanın alemi yoktu. Sadece bu mu derseniz; elbette o da değil. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak tek aday olduğu ortada iken İmamoğlu’nun ön seçime girecek olması da akla mantığa ve havsalaya uyacak bir şey değil. Olayı bu noktaya neden getirdi, mağdur politikası yapmak için mi böyle bir politika izledi o da olayın farklı bir yönü. Terörün bitirilmesi için ortaya çıkan fırsatı bu olaylar nasıl etkiler o da ayrı bir konu. DEM bu işe ne der, ilk tepkileri yapılanların yanlış olduğunu söylemek oldu, farklı bir tepki de beklemiyordum. CHP’li bazı belediyelerde terör örgütüyle irtibat olduğunu yapılan operasyonlardan öğrendik. Basında çıkan haberlere bakıldığında bu operasyonun içerisinde de bu minvalde şeylerin yanında ihalelerde yapılan yanlışlar, görevi kötüye kullanmaktan tutun da pek çok suçlama var. Tutuklamalarda sanığın kaçma ihtimalinin dışında delilleri yok etme ihtimali de olduğundan belki bu maddeye istinaden tutuklamalar yapıldı ama emin olun bu iş insanı çok yoruyor. Bana yapılan operasyonlarda bunları bizatihi yaşamış bir kardeşiniz olarak keşke tutuklama yapılmadan yargılamalar yapılsa derim.

Dışarıdan konuşmak veya politik gözlükle bakmak çok kolaydır. Olaylara objektif ve insani boyutuyla bakmak zorundayız, insanlığın gereği budur. Eviniz, iş yeriniz, yazlığınız, kışlığınız ne varsa aranıyor, çoluk çocuk perişan oluyor. Bu işin psikolojisini en iyi bilenlerdenim. Elbette suçlular sonuna kadar cezasını çeksinler ama bu insanların hiç suçu olmayan çoluk çocuklarını, anne babalarını ve ailelerini göz önüne alarak bu operasyonlar yapılmalı. İtibar suikastı yapılmadan sanıkları yargılamanın en önemli konulardan birisi olduğunu tekrar ederek ülkemiz için doğru olan neyse onun olması temennisiyle sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR