Geldi ol dem ki, kılam canımı canınına feda

                                                                                                                                                                      Eyleyem arz-ı muhabbet, kılam izhar-ı vefa

                                                                                                                                                                                                                                       (fuzuli)

            İmam Hüseyin Kerbelada şöyle buyurdu: ''Ey halk Peygamber'in Ehli beyti Hatemül Enbiyanın varisleri, sizi yönetme, sizin dünya ve dininizin yöneticiliğini üstlenmek konusunda önceliğe sahibiz. Bu kutsal ve hassas makama sahip oldukalrını iddia eden (Emeviler) zalimdirler ve onlar, böylebir makama layık değildirler, sizin aranızda zulüm haksızlık ve adaletsizlikle amel edenler, Peygamber'in halifeleri, İslam ümmetinin yöneticileri ve Kur'anı Kerim'in davetçileri olarak kabul edilemezler.''

            Burası neresidir? diye sordu. İmam hüseyin. Kerbeladır dediler. Allahu Ekber dedi, burası kerb ve bela yani hüzün ve bela yeridir.

            Kerbela insanlık dramının en son noktasının yaşandığı tarihin ve aynı zamanda ne trajiktir ki bir çok müslüman olarak görünenlerin de tanıklık ettiği en büyük faciadır. İnsanlık tarihi böyle bir acıyı ne önce nede sonra yaşamamıştır.Öncelikle katliam tam anlamıyla vahşet sembolleriyle adeta ritüel bir edayla gerçekleştirilmiştir. Ehlibeyt susuz bırakılmış, çadırları ateşe verilmiş, ağızlarından, ellerinden, dudaklarından, boğazlarından oklanarak ve mübarek başları gövdelerinden ayrılarak çoğu kadın ve çocuk şehit edilmişlerdir.

            Tam 72 iki kişi karşılarında 30 bin kişiden oluşmuş cani yezid ordusuna karşı peygamberin emanetlerini kahramanca savunarak çarpışarak bu yolda can vermişlerdir.Yezid ordusu tam bir orantısız güç kullanmıştır peygamberin gözlerinden öptüğü torununa Hüseyin ve evlatlarına  karşı. Ama imam hüseyin zillete boyun eğmemiş zillet bizden uzaktır diyerek Yezide karşı boyun eğmemiştir.

            Kerbelada İmam Hüseyin şöyle buyurmuştur: '' Zillete eğilene yazıklar olsun, şunu biliniz ki ben kararımı verdim, savaş yolunu seçtim. Çünkü biz zillete boyun eğenlerden değiliz. İslam ümmeti zulme ve fesada boyun eğmekten uzaktır. Allah bu ümmeti aziz kıldı. İslam ümmetinin önünde zillet ve sapıklık kapısını açmamıza Allah, Peygamber ve müminler razı değildir. Benimle birlikte olanlar ve etrafımdaki bu gençler de İslam ümmetinin eğri yola sapmasına boyun eğmezler, bunlar öldürülmek ve şehit olmak yerine zillete boyun eğme yolunu seçecek kimseler değillerdir.'' öylede olmuş imam ve yarenleri zillete boyun eğmemişler şehit olmuşlardır.

            Bu anlamda Kerbela büyük bir insanlık imtihanıdır. Birkez daha tıpkı dedesi Peygamber gibi insanların islamdan mı yoksa batıldan mı yana olmak gerektiği seçiminin yeridir Kerbela. Kerbela ile  tarih yeniden islamın, peygamberin torunları şehit edilerek tekrar doğru istikametinde gitmesine neden olmuştur. Haysiyetli bir yolu seçerek izzetli ve onurlu yaşamayı seçerek bir çığlık atmıştır, tüm zamanlara, herkesi korkutan, irkilten, kendine getiren büyük bir çığlık. Evet şehit edilmiştir ama öyle bir darbe indirmiştir ki kendi deyimiyle görülmemiştir. Çünkü o Alinin oğludur. Çünkü peygamberin torunudur o.

            Muharrem ayı ve aşura günü münasebetiyle tüm insanlara tüm müslümanlara baş sağlığı diliyorum.