Ramazan ayı, İslam dünyasında büyük bir coşku ve manevi huzurla karşılanan, rahmet, bereket ve mağfiret ayıdır. On bir ayın sultanı olarak kabul edilen Ramazan, sadece oruç tutmakla sınırlı olmayan, aynı zamanda ruhsal arınma, dayanışma ve paylaşımın zirveye ulaştığı bir dönemdir. Müslümanlar için ibadetlerin yoğunlaştığı, sabır ve iradenin güçlendiği bu mübarek ay, bireyin kendini sorgulaması, nefsini terbiye etmesi ve Allah’a daha da yaklaşması için büyük bir fırsattır.

Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ay olması bakımından da büyük bir öneme sahiptir. Bu ayda Müslümanlar, oruç ibadetini yerine getirerek nefislerini kontrol etmeyi öğrenir ve Allah’ın rızasını kazanma yolunda önemli bir adım atarlar. Oruç, yalnızca açlık ve susuzlukla sınanmak değil, aynı zamanda kötü alışkanlıklardan uzak durmak, sabrı öğrenmek ve manevi huzura erişmek için bir vesiledir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Oruç bir kalkandır” (Buhârî, Savm, 2) buyurarak orucun insana manevi bir koruma sağladığını ifade etmiştir.

Bu ayın en belirgin özelliklerinden biri de paylaşma ve yardımlaşma bilincinin artmasıdır. Ramazan boyunca iftar sofraları kurulur, ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatılır ve toplumun her kesimi arasında bir dayanışma ruhu oluşur. Zekât ve fitre ibadetleriyle, fakirlerin yüzü güler, yardımlaşma duygusu pekişir. İnsanlar sadece kendi ibadetlerine odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının mutluluğuna da katkıda bulunurlar. Bu yönüyle Ramazan, toplumsal bir birliktelik ve kardeşlik ayıdır.

Ramazan ayında ibadetler de daha büyük bir coşkuyla yerine getirilir. Teravih namazları, sahur vaktinin bereketi, Kadir Gecesi'nin manevi atmosferi, Ramazan’ı diğer aylardan farklı kılan unsurlardır. Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiği müjdelendiği için Müslümanlar, mukabeleler düzenleyerek veya bireysel olarak Kur’an okumaya daha fazla vakit ayırırlar. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlı olduğu için bu geceyi ihya etmek, Allah’ın affına mazhar olabilmek adına büyük bir fırsattır.

Ramazan, yalnızca bireysel ibadetlerin yoğunlaştığı bir ay değil, aynı zamanda ahlaki ve sosyal sorumlulukların hatırlandığı bir dönemdir. Bu ayda insanlar dilini kötü sözlerden korumaya, öfkesine hâkim olmaya, kalbini kin ve nefretten arındırmaya daha fazla gayret gösterir. İslam’ın öğütlediği güzel ahlakın en çok hissedildiği zamanlardan biri olan Ramazan, bireyin iç dünyasında derin bir muhasebe yapmasına vesile olur.

Ramazan, insanın kendisini yenilemesi, ruhunu arındırması ve manevi anlamda güçlenmesi için bir fırsattır. Bu kutlu ayın sonunda ulaşılan Ramazan Bayramı ise paylaşmanın, kardeşliğin ve sevginin en güzel şekilde yaşandığı özel günlerden biridir. Bayram, Ramazan boyunca kazanılan güzel alışkanlıkların devam ettirilmesi ve toplumda kalıcı bir iyilik kültürünün oluşturulması için önemli bir başlangıçtır.

Recep ayı ile başlayan, şaban ayı ile devam eden manevi atmosfer ramazan ayı ile taçlanmakta bayramla da mahsüle dönüşmektedir. Ramazan bayram sabahına ulaşıp cenneti kazanamayana yazıklar olsun buyuran Peygamberimiz; Ramazan’ın manevi bereketini hatırlatmıştır. Bugün başlayan ramazan ayının bayram sabahında, beraate dönüşmesini temenni eder, ramazanın herkes için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyâz ederim.