Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"ndan (HSYK) çıkması beklenen “yaz kararnamesi” Ankara"nın gündemini birkaç gündür meşgul etmeye başladı. Krizlere alışık Ankara gündemine yeni bir kriz daha eklenmiş durumda. Önce kulislerde dolaşmaya başlayan dedikodu şimdilerde yirmiye yakın Ergenekon ve Jitem soruşturmasını yürüten savcıların yerlerinin değiştirileceği söylentisi Ankara gündemini oldukça hareketlendirdi. Bırakın bunların gerçekleşmesini bunların dedikodusu bile adalet mekanizması üzerinde oldukça ciddi soru işaretleri uyandıracaktır.

 Her kurumda olduğu gibi adalet mekanizmasında daha çok süreklilik devamlılık esastır. Çok önemli davaları yürüten savcıların hem de yekûn bir miktarının ortada hiçbir sebep yokken değiştirilmeye kalkışılması biz yaptık oldu türünden izahı oldukça zor olacaktır.  Haberlere bakılırsa söylentilerin de ötesinde HSKY üyeleri gerçekten Ergenekon savcılarının yerlerini değiştirmeye kararlı.

Adalet Bakanlığı tam bir ay önce yaz dönemi kararnamesinin taslağını tamamlayarak HSYK'ya gönderdi. Bakanlığın kararnamesi hâkim ve savcıların olağan yer değişikliklerini öngörüyor. Kurulda bunun müzakere edilmesi beklenirken 13 Temmuz günü akşam saatlerinde bir üye nerede ve nasıl hazırlandığı belli olmayan ve hiçbir haklı gerekçe içermeyen olağandışı alternatif liste sundu.

Çok geniş kapsamlı bir liste bu. Talep sadece Ergenekon savcı ve hakimlerinin değişikliğiyle de sınırlı değil. Terör örgütü PKK'nın derin yapılanması KCK'yı ortaya çıkaran savcıların da yerlerinin değiştirilmesi isteniyor. Tüm bunların ne maksatla yapılacağının elbette izahı çok zor. Her kesimden birçok kişi yapılan girişimi eleştirdi. Gerçekten böyle bir şeyin olması adaleti çok ciddi şekilde zedeler. Çünkü daha üzerinde ciddi bir konsensus oluşmamış bir davanın savcılarının yerlerinin değiştirilmesi telafisi zor sonuçlara yol açar.

İddialar ortadayken davaya bakan savcıları değiştirmek, zaten var olan kuşkuları daha da artıracaktır. Bu durum hukukun siyasallaştığı iddiasını çok ciddi bir şekilde güçlendirecektir.

Doğrusu, Ergenekon savcıları ve mahkeme heyetine dokunmadan, davayı bir an önce sonuçlandırmak ve soru işaretlerini ortadan kaldırmak olacaktır. Davanın sonucunu aynı savcılarla beklemek daha doğru olacaktır. Aksi takdirde yargının siyasallaşmasının önüne bundan sonra hiç geçilemeyebilir.