İsrail Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol"u bakanlığa çağırarak Kurtlar Vadisi"yle ilgili rahatsızlığı iletti iletmesine de bu nasıl insan ağırlamak bu nasıl diplomasi.

Yahudilerin kökünü kazımayı boynunun borcu olarak gören hitler"i konu alan 1940 yapımı "Büyük Diktatör" adlı filmin bir sahnesinde kendisi gibi bir diktatör olan Mussollini'yi ülkesine davet eder. Hitler daha üstün olduğunu Mussolini'ye kanıtlamak ve rakibini küçük düşürmek için propaganda danışmanından yardım alır. Senaryoya gereği karşılıklı bir kral tahtı ve sandalye vardır. Hitler gelip tahta kurulur, misafirini ise sandalyeye oturtur. Hitler Mussolini"ye yukardan bakarken ve davranışlarıyla oldukça rahat davranırken, Mussolini sandalyenin üzerinde büzülmüş bir görüntü verir. Bir şey söylemek için sürekli başını kaldırarak Hitler'e bakmak zorunda bırakılmıştır. Bu Hitler egoizminden esinlenerek mi yapıldı bilinmez ama yapılan terbiyesizlik, bırakın bir diplomata insan olana yakışmayacak hal ve hareketlerdir.

11 Eylül"den sonra mandacılardan başka taraf olduğu gören İran, Rusya, Suriye gibi ülkelerle ilişkilerini daha da ileriye götüren Türkiye"den yapılan adiliğe oldukça sert tepkiler geldi. Bu tepkiler karşısında tükürdüğünü yalamak zorunda bırakılan İsrail hükümeti Türkiye"nin verdiği süre zarfında özür diledi bir de yapılış biçimi ve algılanışlarında yanlış anlaşılma olduğunu dile getirdiler. Bu nasıl yanlış anlaşılmaysa gazetecilere dönüp İbranice ""Onun bizden daha aşığıda oturduğunun görülmesini istedik. Masada sadece İsrail bayrağı var" demesinin yapılış biçimini ve algılanmasının nasıl olacağını merak ediyorum. Bu arada Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol"un nasıl olurda görev yaptığı yerin dilini bilemez şaşırdım doğrusu. Eğer anlasaydı oradaki hareket tarzları daha değişik olacağını tahmin ediyorum.

Ev yapımı tahrip gücü düşük olan roketlere, fosfor bombaları, tanklar toplarla cevap veren orantısız güç kullanıp savaş suçu işleyen ve dünyanın tepkisini toplayan İsrail, Davos"ta aldığı beklenmedik tepkinin acılarını hala içlerinde olduğu görülmekte. Onlarda bu kuyruk acısı varken bizim mahallenin uyuz köpeği Hulusi gibi her gördüğü yerde havlarlar, tepki gelince kuyruğunu bacaklarının arasına alıp çapraz çapraz kaçmayı tercih eder. Saygılarımla