Ekonomik sorunlar, işsizlik, kapitalist düzende kendilerine yer bulamayan bu topluluğun halk arasındaki yaygın inanışını doğruluyor gibi. Eşkıya önceden dağlardaydı şimdi şehirlere indi.

Eğitimsizliğin verdiği cesaret, Allah korkusundan ve peygamber sevgisinden yoksun büyüyen bu topluluk, halk arasında korku salmakta şiddet olaylarını en uç seviyelere taşımaktadır. Gazetelere, televizyonlara, haber bültenlerine baktığımızda insanın kanını donduracak kadar canilik yapıldığını görmekteyiz. Geçenlerde adliye koridorlarında beklerken insan kalabalığını görüp Türk milleti nereye doğru koşuyor diye düşünmekten kendimi alamadım. O nasıl bir insan kalabalığı o ne kadar çok sayıda duruşma. Mahkemeler küçücük bir hadise için şubat ayında taa hazirana gün atabiliyor sebep doluluk oranı. Şehir eşkıyalarının yaptıkları eylemlerindeki sebep ve sonuçlarına baktığımızda para için yapılan eylemler ve cahilliğin verdiği cesaretle yapılan hadiselerdir. Tabi her kez de haksız olduğu için yatmıyor. İşlemediği suçtan ötürü parmaklıklar ardında masum insanlarımız vardır. Er ya da geç adalet tecelli edecektir. Canı gönülden inanıyorum buna.
Eskiden dağlarda yaşayıp 3-5 kuruş için insanların malına canına ırzlarına göz diken bu eşkıyalar, modern çağa ayak uydurup şehirler indikleri doğrudur. Yaşlı bir kadının evine girip kadına tecavüz eden ve 20 lirasını alan gençleri adliye koridorlarında kameralara karşı nasıl pişkin pişkin güldüklerini görünce insan şaşırıyor. Bir insan evladı kesinlikle bunu yapamaz.

Eşkıyalığın şehir versiyonlarında birde kapitalist düzende kendilerine yer bulabilmiş insanları da görüyoruz. Paraları toplayıp, insanlığın yararı için kullanacakları yerde vatandaşa tüketim kredisi, taksitli alışveriş, bilmem ne puanlar gibi, sömürüyü allayıp pullayıp kolayca paradan para kazanma yollarını seçip vatandaşı, nasıl faiz tuzağına düşürdüğü ortadadır. Şuan binlerce kişi kravatlı şehir eşkıyalarına cazip ödeme kolaylığı dedikleri tuzaklara takılıp, yüz lira için haciz işleri başlatılıyor. Olaylar o kadar meşrulaştırılıyor ki devlet bile bazen önüne geçmek istediği halde durduramıyor.

Eşkıyalar zemin bulduğu toplumlarda gelişir büyür modern çağa ayak uydurabilir. Bilgi toplumu olmadığımız, Allah korkusu ve peygamber sevgisi olmadığı müddetçe eskiden dağlarda yol kesen, haraç alan eşkıyalar günümüzde ise şehirlerde meşru ve gayri meşru soygun yöntemleri geliştirebilen eşkıyaların zulümlerine maruz kalmaya devam edeceğiz. Unutmamak gerekir ki eşkıyadan dünyaya hükümdar olmaz. Saygılarımla…