HUZUR SOKAĞI
1973-78 yılları arasında okuduğum üç büyük ve bir kaç küçük romanın hayat çizgimde büyük etkileri olmuştur.
Büyük romanlar:
1- Huzur Sokağı: Şule Yüksel ŞENLER, şimdi Hakk'a yürüdü.
Allah rahmet eylesin.
2- Bozkurtlar: Nihal Atsız.
3- Oğlum Osman: Raif Cilasun.
Küçük romanlar ise şimdiki neslin pek bilmediği, Kemalettin TUĞCU romanlarıydı...
Şehir ve memur çocukları Teksas, Tomnix ve zagor okurken ben yukarıdaki yerli romanlarımızı okurdum.
Çünkü o romanlarda hep kendi ailemi, kendimi, köyümü, tarihimi görmüşümdür.
Okuduğum romanların özetini şu an bile hiç bakmadan yapabilirim...
Çünkü bu romanları daha sonra da defalarca okudum.
Sonuç!
İşte önemli olan, geriye böyle eserler ve onlarla yetişmiş nesil bırakabilmektir.
Saraylar, villalar, makamlar, unvanlar gelir geçer.
Daha yüz küsur yıl evvel yapılan, Dolmabahçe, Çırağan, Yıldız sarayların yaptıranları sorun, sokakta anket yapın, bilenlerin sayısı yüzde bir ancak çıkar.
Fakat, "Kaşağı, Diyet v.b. hikayelerin yazarını sorun, yüzde sekseni Ömer Seyfettin der. " Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" deyince Yahya Kemal diyen çok kişi çıkar bizim kuşaktan...
Çanakkale savaşlarının başkomutanı kimdi diye sorun, Enver Paşayı, Sultan Reşad'ı, General Limon von Sanders'i hatırlayan çıkmaz.
Belki bir kaç kişi Mustafa Kemal Paşa der ki o da yanlış cevap işte...
Fakat,
"Şu boğaz harbi nedir ki
var mı dünyada eşi" diye başlayan şiir kimindir diye sorsanız,
Yüzde doksandan Mehmet Akif cevabı alırsınız.
Yazmak böyle bir şey işte.
Kimi "Tarih yazar" kimi de "Tarihi yazar".
Rahmeti Rahmana kavuşan Şule Hanım ablamız da böyle bir yazardı işte.
Nur içinde yat.
Cennetteki oturacağın sokağın adı inşallah "Huzur Sokağı" olur...
Tarihi yazanlar olmasaydı, tarih yazanları kimse tanımazdı.
Sen de bir dönemin tarihini yazmıştın Şule abla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.