Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

İKTİDAR SEÇKİNLERİ

Amerikalı ünlü toplum bilimci, yazar Wright Mills'in "İktidar Seçkinleri" kitabında, çağdaş toplumların demokratik, özgür ve uygar görünümün altında nasıl bir başka ahlâksız, daha doğrusu "ahlâksızlık" olduğu bilimsel ve belgesel bir üslûpla anlatılmaktdır.

Yaşanılan dünyanın uygarlığı, refahı ve siyasal yönetimi ile odak noktalarından biri olarak gösterilen, kendi toplumunu eleştiren Amerikalı bilim adamı Prof. Dr. Wright Mills, özellikle egemen sınıfların gözlerden saklamak istedikleri siyasal iktidarı didik didik eden araştırmalarıyla çağdaş sosyal bilime onur katmıştır.

Wright Mills, "Bir toplumda en üst çevrelerle orta düzeydeki çevreler bile kurnaz ve işini bilir olmanın yeterliğine her şeyden çok inanmaya başlamışlarsa; böyle bir toplumda bireysel ahlâk duygusu olan kişilere rastlamak güçleşir; çıkarcılığa, işini bilir olmaya dayanan bir toplumda ahlâk ve vicdan sahibi bireyler yetişmez olur" diyor.

Çağ, tüm insanların "siyasal insan" olmağa yöneldikleri bir dönemdir. Kadının görevi evini yönetmek, kocasına baş eğmek ve çocuğunu büyütmekten ibaret değildir. Öğrencinin görevi derslerine çalışmak, hocalarını dinlemek ve büyüklerin sözlerinden çıkmamak değildir. Memurun görevi üstlerine inanmak ve uymak, işçinin görevi hükemetin boyunduruğu altına girmek değildir. Görev anlayışında ve karşılıklı ilişkilerde artık yeni "anlaşmalar", yeni "statüler" dönemi başlamıştır ve bu bir oluştur. Hızlı bir oluştur. Hoşlanmayanları sinirlendiren, hırçınlaştıran ve geçmişi özleten bir gelişmedir.

O'NU ANLATMAM LÂZIM

İnsanlığı koruyan, yücelten, hem de bunu gösterişsiz, abartmasız yapan ne çok insan vardır yakınımızda veya uzaklarda.. Ben yakınımızda olan birini anlatmak istiyorum. Daha doğrusu anlatmaya çalışacağım. Zaten tanıyorsunuz ama olsun. Bir de ben anlatmaya çalışayım. O ki yaşamı savunur, her daim Yaşamı sever. O ki, yaşamı yaşam yapan bütün küçük şeylerin,

davranışların, düşüncelerin, duyuşların hikâyesini yazar; bütün zıtlıkların içinde insanı yakalar ve okşar. Bütün kinlerin, öfkelerin, anlaşmazlıkların, katılıkların ötesinde yumuşak, sıcak, sevecen, güzel bir kaynak arar ve onu sunar herkese.. Bütün ayrılıkların üzerinden.. Sözünü etmeye çalıştığım Uzman Dr. Cem Şahan'ın kendi yaşam süreci içinde insanları daha güzel bir hayata götürme çabasında olması bana ayrıca mutluluk veriyor. Kutsal kitaplardaki gibi, "O ki yaşamı bütün insanlar için güzelleştirmekte ayrılık gözetmeksizin uğraşır ve emeğinin ürününü insanlığa sunar, o bizim en sevgili dostlarımızdandır"a benzer duamsı sözler geliyor içimden O'nu anlatmaya çalışırken. İyi ki varsınız sevgili hocam.. "Hep Cem'i yazıyorsun" diye sorup duranlara toplu cevabımdır bu yazdıklarım, affınıza sığınarak..

BİR ANITTIR NİZAMETTİN ÖĞRETMEN

Talip Apaydın öğretmenin ilk görev yeri Kars Cılavuz Köy Enstitüsüdür. Nizamettin Göçmen, Kars Cılavuz Köy Enstitüsünü 1948 yılında bitirir. Talip öğretmenin öğrencisi olma mutluluğuna erer.  
Sevda Yüksel, 1971 yılında Samsun Bozkurt İlkokulunda birinci sınıf öğrencisidir. Nizamettin öğretmenin beş yıl boyunca öğrencisi olacaktır.
Çok değerli Nizamettin Göçmen öğretmenimiz öğretmenevi'nin bahçesine bir Başöğretmen Atatürk Anıtı diktirmiş gördünüz mü bilmem. Bu anıt öğretmenevi'nin bahçesine çok yakıştı doğrusu. Nizamettin Göçmen

öğretmenim "Büyük emek ve mesai sonucu elde edilen böyle güzide bir yapıtı ve sanat değeri herkes tarafından kabul edilen, bizim de gurur ve onur abidemiz olan Başöğretmen Atatürk Anıtını yaptırarak Öğretmenevi'nin bahçesine dikmekten ailece büyük zevk ve mutluluk duymaktayız" diyor bütün zerafet ve inceliği ile ve de gururla. Herkese teşekkür ediyor emeği geçen. "Nedir bu ucube böyle?" diye soran bir eğitimcinin çıkmasının da kendisini çok üzdüğünü anlatıyor. Olsun be öğretmenim, o söyledikleri  yağdanlıktan damlamıştır üstüne.
Nizamettin Göçmen öğretmenim dar ve kısıtlı bütçelerini zorlayarak öğretmenevi'ne armağan ettikleri bu anlamlı anıttaki kompozisyonu herkesin çok iyi incelemesi gerektiğini söylerken bakın hangi ifadeleri kullanıyor: "Gözleri ile dikkatlica bakıp, beyinleri ile görmesi incelikleri değerlendirmesi bizim en büyük mükâfatımız olacaktır. 15 tonluk doğal bir kayanın nasıl o hale geldiğini, Başöğretmen Atatürk'ün 1928 yılında harf devriminden sonra bizzat tahta başına geçerek halka yeni harfleri tanıtmasını gösteren fotoğraflardaki hatların çok silik olmasına rağmen nasıl bir sanat eseri haline geldiğini görmeleri elbetteki bizleri çok, çok sevindirecektir"
Asıl anıt sizsiniz sevgili öğretmen, asıl anıt siz... Ellerinizden öperim. İzninizle 2 Mart günü de yayınladığım "El var" şiirinizi bir kez daha paylaşmak istiyorum okuyanlarımla..

El var öpülesi/El var itilesi/El var kırılası/El var pamuk gibi
El var kazık gibi/El var varsıl/El var yoksul/El var hep verir, hiç almaz/El var çok alır hiç vermez/El var silah tutar/El var balık tutar/El var dua için açılır/El var para için açılır/El var tespih çeker/El var kürek çeker/El var kınalı/El var öjeli/El var nasırlı
El var satırlı/El var hep almayı bekler/El var hesabı başkası ödesin diye bakar
                                              

AŞK

Sordum; AŞK'ın sırrı nedir ? Dedi: Yâr'da yok olmaktır..
Sordum; Yârin isteği nedir ? Dedi: Samimi olmaktır..
Sordum; Samimiyet nedir ? Dedi: Hep yâre bakmaktır..
Sordum; Bu nasıl olacak ? Dedi: Nefs'i bırakmaktır..
Sen ve Ben gafletini aşıp, "Biz" olanların rızkıdır AŞK...
(Mevlana Celaleddini Rumi)                               

ÇIKTI!!

İyi Adamın Sorguya Çekilmesi:
Öne çık: Duyduk ki.
İyi bir adammışsın.
Satılık değilmişsin ama
Eve düşen yıldırım
Satılık değildir o da?
Dönmezmişsin bir kez söylediğinden.
Neymiş söylediğin?
Onurluymuşsun, söylermişsin düşünceni açıkça.
Hangi düşünceni?
Yürekliymişsin.
Kime karşı?
Bilgeymişsin.
Kimin için?
Düşünmezmişsin kendi çıkarmı.
Kiminkidir o zaman düşündüğün?
İyi bir arkadaşmıssın.
İyi insanlar da var mı arkadaşların arasında?

Dinle şimdi: Biliyoruz
Düşmanımız olduğunu. Onun için
Bir duvar önüne götüreceğiz Şimdi seni.
Ama hizmetlerini
Ve iyi yanlarını da göz önünde tutarak
iyi bir duvar seçeceğiz sana, ve
Seni iyi tüfeklerden çıkacak iyi kurşunlarla vurup
iyi bir kürekle iyi toprak atacağız üstüne.

Evet Brecht'ten bu sözler. Brecht çıktı Kaldıraç yayınlarından. Alıp okudunuz mu? Hemen kitapçılara gidiyorsunuz. Haydi haydi..

GÜZEL SÖZ

"Acı ve acı çekme, büyük bir zeka ve duyarlı bir yüreğe sahip olan kişiler için her zaman kaçınılmazdır."
(Dostoyevski)

KAÇAK ELEKTRİK

TEMEL ile Dursun dertleşiyormuş;
Temel: Oofffff off... Hanımdan hiç elektruk alamiyrum be Dursun...
Dursun: Uyyy evlendiyundan beri mi alamiysun, yoksa yaşlandin mu?
Temel: Evlendiyumdan beridur.
Dursun: Eeeee nasıl dayandın bu vakte kadar Temelum?
Temel: Kaçak elektrik kullandım Dursunim..

TEMEL'İN VASİYETİ

Askerden dönen Cemal kahveye girer ve sorar:
“-Yahu pizim Temel nasi öldi?”
“Kalpten cittu dediler”
“-Vasiyetu filan var miydu?
“-Var idu, (peni denize cömün) demiş idi.”
“-Cömdünüz mü?”
“-Cömdük ama mezarinu kazarken çok kayıp verduk”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR